Bölüm 32 : SEVİP DE KAYBETMEK

169 19 91
                                    

İlk defa şarkı eklemek istedim.Bölümü çevirirken bu şarkıyı dinliyordum ve bölüme gerçekten uyacağını düşünüyorum🥺🤧Çok sevdiğim bir şarkıdır(No doubt-Dont speak)mutlaka dinleyin.İyi okumalar herkese ❤️

"Ne istiyorum dedin ?"

Jin iç çekti ve ciddi bir yüzle Joon'a döndü,

"Boşanmak istiyorum.Yapamayacağız."

Joon şaşkınlıkla başını sallayarak güldü. Şüpheleri doğruydu. Jin kıza aşık oluyordu,

"Biliyordum. Marionne ile birlikte olmak istiyorsun. Biliyordum... Artık beni sevmiyorsun-"

"Marionne senin aptallığın yüzünden düşük yaptı. Bebeklerimizi kaybetti. Senin bencilliğin yüzünden, düşük yaptı. Bu senin hatan,"

Jin hala düz bir yüze sahipti, yüzünde veya gözlerinde hiçbir duygu görülmüyordu ama Joon afallamıştı. Marionne'un bebeklerini kaybettiğine inanamıyordu ve hepsi onun yüzündendi.

"O-o... onları kaybetti ?"

Joon neredeyse fısıldayarak söylemişti Midesinin burulduğunu, boğazının kuruduğunu ve vücudunun orada ve o anda kırılacağını hissederken Jin arkasını dönmüş Joon'a bakmıyordu.

"Senin yüzünden. Tüm insanların içinden Joon... güvendiğim tüm insanların içinden. Sen... benden şüphe mi ettin? Onu suçladın ve şimdi buradayız..."

Joon orada öylece duruyordu,konuşamıyordu ya da bir şey söyleyemiyordu. Jin devam etti

"İstediğini yaptım Joon. Sana ve işine karşı sabırlı olmaya çalıştım. Marionne'ın hamileliğini atlatmasına yardım ettim, sen olmasan bile onu doktora götürdüm çünkü programlarına anlayış göstermeye çalışıyordum. Onu alışverişe götürüyordum, bebekler için bir şeyler alıyordum ve bunu tek başıma yapıyordum çünkü bebeklerin diğer babası ilgilenemeyecek kadar meşguldü. Şimdi... beni ihanet etmekle suçladın!"

Joon her şeyi sindirmeye çalışıyordu. Jin haklıydı, Marionne ve kendisi için her şeyi Jin yapmıştı.

"Jin... Ben çok-"

Jin başını salladı, özür dilediğini duymak istemiyordu.

"Bu sözleri söylemeden önce her şeyi düşünmeliydin. Senden asla şüphe etmedim. Sabrımı korumaya çalıştım, elimden geldiğince korumaya çalıştım... ama neden Joon? Neden beni yargılayıp bebeklerimizi taşımaktan başka yanlış bir şey yapmayan birini incittin? Ona hayatlarını borçluyduk ve şimdi gittiler..."

Jin'in gözyaşları yanaklarından aşağı yuvarlanarak ona ihanet etmişti. Artık cesur davranamazdı.Joon sadece ağzını kapalı tuttu.

Jin'in ağladığını görmekten nefret ediyordu. Özellikle kendisinin yüzünden ağladığını görmekten nefret ediyordu.

Ona doğru bir adım atmaya çalışmıştı ama Jin bir adım geri gitti.Burnunu çekip gözyaşlarını sildi.

"Ben kimseye aşık olmadım. Hiç kimseyi kendimden daha çok sevmem Joon.Aşık olduğum ve belki de aşık olacağım tek kişi sendin... Bilmiyorum..."

Jin hafifçe kıkırdadığında Joon başını salladı.

"Jin... bunu yapma. Yapma... lütfen... Boşanmak istemiyorum. Üzgünüm..."

Joon yaklaştı ve Jin'in elini tuttu. Jin elini silkip atmaya çalıştı ama Joon sımsıkı tutuyordu. Joon ona sarılarak Jin'in omzunun üzerinden ağlamaya başladı.

"Jin seni kaybedemem. Seni seviyorum bebeğim... lütfen... benden, bizden vazgeçme."

Jin elinden kurtulup Joon'u itti.

SENİ YAKIŞIKLI YÜZÜMDEN DAHA ÇOK SEVİYORUM {NAMJİN}Where stories live. Discover now