+18 İÇERİK VARDIR
Günler geçmiş, Joon hala Jin ile konuşamamıştı.Jin belli ki ondan kaçıyordu ve Joon annesinin evinde kalan Jin'in canını sıkmamak için elinden geleni yapıyordu.
Soo-jin içeri girmesine izin verse de Jin'in henüz onunla konuşmaya hazır olmadığını söyleyip durmuştu. Joon durumu anlamış Jin'den onunla konuşmasını istemeye devam etmemişti. Joon sadece biraz daha kalıp kayınvalidesiyle sohbet edecekti.
Soo-jin, Jin'e getirdiği tüm hediyelerle birlikte Joon'u karşılarken her zaman sıcak davranıyordu. Joon, kocasıyla konuşmak için can atarak gelip hayal kırıklığıyla eve dönüyordu.
Joon, Jin'in onunla bu konuda konuşmak isteyeceğini umarak maç gününden önce tekrar denemişti. Soo-jin iç çekti ve Jin hala Joon'u görmek istemediği için başını salladı.
Soo-jin, kocasını geri kazanmak için bu kadar uğraşan damadı için çok üzülüyordu. İki oğlunu da üzüntü içinde görmek onu mahvediyordu. Jin ile bu konuyu konuşması gerekiyordu. Soo-jin içeri girip Jin'e seslenmeye başladı
"Kim Seok Jin! Bir kere olsun çık şu odadan !"
Soo-jin, oğlunun çocuksu davranışına çok kızmıştı. Jin, alpaka oyuncağını taşırken somurtarak dışarı çıktı.
"Anne...Joonu uğurladın mı?"
Jin yere bakarken, utanarak ve annesinin gözlerine bakamayarak sormuştu.
"Evet! Evinden ayrıldığından beri her gün zavallı Joonie'yi uğurlamaya devam ediyorum. İkinizin nesi var? İkinizin de birbirinizi özlediğini görebiliyorum ama gururun kocanla konuşmana engel oluyor ve görüyorum ki ikiniz de çok acı çekiyorsunuz. Neden onunla aranız da ne sorun varsa konuşamıyorsun ?"
Soo-jin, kocasından kaçmak için çocuksu davranan oğlundan vazgeçmek üzereydi artık . Kapı açılıp Beom-seok içeri girdiğinde Jin karşılık vermek üzereydi.
"Yani Joon'la kavga ettiğinize dair söylentiler doğru muydu?"
"Sadece her evlilikte olan tartışmalar hayatım . Ciddi bir şey yok, değil mi Jinnie?"
Soo-jin kocasının ceketini alıp hizmetliye verirken Jin'e kaş göz işareti yapıyordu. Jin yan tarafta dururken başını salladı. Beom-seok oturma odasındaki sandalyeye otururken kıs kıs güldü.
"İlk çocuğun senden olmasını istediğin için kavga ediyorsun, değil mi ? Eğer durum buysa... Seninle gurur duyuyorum Seok-jin,"
Soo-jin ve Jin'in gözleri, Beom-seok'un söyledikleriyle genişledi. Jin, babasının ona 'gurur duyuyorum' kelimelerini söylemesini beklemiyordu.
"İlk defa seninle gurur duyacağım. Dövüş sanatlarını mükemmel bir şekilde öğrenmen için en iyi dövüş sanatları ustasını işe aldım . Kapasiteni biliyorum. Seni izledim, öğrencilerin en iyisiydin. Performansını görmek için sabırsızlanıyorum. Şimdi, kutlamak için akşam yemeği yiyelim."
Jin, babasının övgüsünü ilk kez duyduğu için afallamıştı. Beom-seok, Jin'i asla övmemişti ve bu ilkti. Jin, babasının bunu söylemesini beklemiyordu .
Üçü de sessizce yemek yiyordu. Jin sessizce yemeğini çiğneyip pirinç kasesine bakıyordu çünkü ebeveynlerine bakmaya korkuyordu. Beom-seok, karısının yaptığı yemeğin tadını çıkarırken kasesine tuhaf bir şekilde bakan Jin'i gördü,
"En son eve geldiğimizde pişirdiğin yemekler konusunda sana iltifat etmek istiyorum. Keşke orada olsaydın hayatım gerçekten çok iyiydi. Soo-jin, oğluna çok iyi öğretmişsin. Keşke bizim için çalışabilseydi. Otelleri veya başka bir işi istemiyorsan eğer restoranları yönetebilirsin. Ne diyorsun Jin? Pastaneyi idare etmenin yanı sıra restoranlarımızı da yönetmeye ne dersin?"
![](https://img.wattpad.com/cover/306124310-288-k382555.jpg)
YOU ARE READING
SENİ YAKIŞIKLI YÜZÜMDEN DAHA ÇOK SEVİYORUM {NAMJİN}
FanfictionHuysuz bir pastacı yanlışlıkla havalı, sevimli ve gamzeli bir mafyayla karşılaştığında ne olacak dersiniz ? Jin her zaman yemek tutkusu olan bir pastacıydı . Kendine ait bir kafesi ne kadar asabi ve sabırsız olursa olsun çevresindekiler tarafından s...