Mahallenin kahvehanesinde oturmuş çayını yudumluyordu genç adam. Aslında sevdiceğinin okul çıkış saatiydi ama oğlanı 'sakın okul çıkışına geleyim deme' diye mesaj atarak uyarmıştı esmeri.
"Pişt Akın" diyerek seslendi arkadaşı Gökhan kendisine. Genç adam bakışlarını arkadaşına çevirmiş göz kırpmıştı 'hayırdır' anlamında. "Seninki geliyor" diyerek cevapladı oğlan kendisini. Akın'ın gözü hemen mahallenin köşesine takıldı. Oradaydı güzel yüzlüsü. Sırtında çantası üzerinde okul formasıyla mahalleye yaklaşıyordu.
Ege kahvehanenin önünden geçerken tedirgindi aslında çünkü Akın kendisini her gördüğünde peşine takılıp eve girene kadar rahat vermezdi. Hoşuna da gitmiyor değildi aslında ama bunu Akın'ın bilmesine gerek yoktu.
Genç adam çayından son bir yudum alıp arkadaşına "ben sevdiceğime kaçar" diye söylenip ayrılmıştı yanından. Gökhan arkasından 'aptal aşık' diye söylenmişti Akın'ın duymayacağı şekilde.
Akın'ın kendisine doğru geldiğini gören kumral çocuk adımlarını hızlandırmaya başlamıştı. Ama Akın çok geçmeden yetişmişti sevdiğine.
"Nasılsın yavrum?" diyerek soru yöneltti kendisine esmer olan. "İyi"diyerek cevapladı Ege kendisini.
"Sağol gülüm ben de iyiyim" diye sitem dolu bi sesle cevap verdi genç adam kendisine."Akın başlama yine" diye söylendi küçük olan, morali bozuk gibiydi. Bunu farketmişti Akın anında "ne oldu güzelim moralin bozuk gibi?" diye soruverdi. Kumral çocuk onun bu hallerini seviyordu en ufak yüz hareketinden ne hissettiğini anlayabiliyordu Akın kendisinin.
"Okul ile ilgili mevzular önemli bir şey yok" dedi. Ama büyük olan pek inanmış gibi değildi çünkü küçük olanın yüzü bayağı asıktı. Esmer oğlan küçüğünün kolundan tutup çıkmaz sokağa çekti kendisini, ne olduğunu öğrenmeden bırakmaya niyeti yoktu oğlanını.
"Akın ne yapıyorsun bırak eve gideceğim yorgunum" diyerek mızmızlanmaya başlamıştı Ege. "Güzelim ne olduğunu anlatmadan bırakmam seni" dedi Akın. Küçük olan biliyordu büyüğün inadını. "Akın gerçekten önemli bir şey yok, dersler falan o kadar" aslında doğru söylüyordu ama moralini bozan daha çok şeyler vardı Akın emindi buna.
Elini korkarak da olsa küçüğünün saçına getirip bir tutamını kulak arkasına aldı. Bunu yaparken içi titremişti esmerin. Ona dokundukça parmak uçları yanıyordu sanki. "Yavrum bir okul mevzusuna bu kadar takma kafanı. Ölüm yok ya sonunda Allah korusun" kumral oğlan biliyordu bunu ama yine de içi rahat değildi bu konu da.
"Akın bilmiyor muyum sanki ben bunu? İstemeden oluyor stres yapıyorum işte" diyerek cevapladı. "Hem sen ne anlayacaksın lise terksin hiç böyle dertlerin olmadı" diyerek sitemde bulundu küçük ama söylediğine pişman olmuştu bile. Biliyordu ki Akın'ın babası, Akın henüz lise ikideyken vefat etmişti ve Akın okulu bırakmak zorunda kalmıştı eve katkıda bulunabilmek için.
"Akın özür dilerim öyle demek istemedim, çok özür dilerim" diyerek kendini açıklamaya girişti küçük olan ama büyüğü ona kıyamıyordu yine de kırılmıştı bu sözüne o zamanlar gelmişti aklına, ailesinin ne zor günler yaşadığı, küçük kardeşinin ne kadar üzüldüğü düşmüştü aklına yine de gülümseyerek "tamam Ege'm sorun değil, haklısın ben anlamam bundan pek" demişti ama sesi üzüntü kokuyordu.
Kumral oğlan istemeden söylemişti bunları, okulda küçük bir tartışmaya girmişti zaten istemeyerek Akın'a patlamıştı bir de bu konuda. Aptalın tekiyim diye düşünüyordu şu an biraz da haklıydı sanırım.
"Akın lütfen çok özür dilerim, istemeden söylediğimi biliyorsun. Kafam çok kötü bu aralar çok özür dilerim" diyerek öne atılıp elini tutmuştu büyüğünün. Akın şaşırmıştı ama bunu gönlünü almak amacıyla yaptığını biliyordu o, bunu istemiyordu severek dokunsun istiyordu kendisine. Yavaşça elini çekti elinden. Küçüğü bu hareketiyle afallamıştı.
"Güzelim tamam biliyorum ben seni de kalbini de üzülme." Üzülmüştü ama küçüğünü daha fazla üzmemek için gülümsemeye başladı. Onun o güzel gözlerinin üzgün bakmasına dayanamazdı. "Affettin mi?" diye sordu merakla küçük olan. Tekrar güldü büyüğü "ben sana dayanabilir miyim sevdiğim? Kızamam sana hiç bir zaman" doğru söylüyordu kalbinin temizliğini biliyordu.
"Peki o zaman ben eve gideyim annem merak etmesin" dedi kumral çocuk. Esmer olan başını sallayıp onaylamıştı onu. Ege yanından ayrılarak eve doğru yol almaya başladı. Büyük olan arkasından aşkla ve bir az da üzüntüyle bakarak uğurladı kendisini.
~~~~~~
Selaam
Bu sefer düzyazıyla karşınızdayım aslında tatlı bi bölüm olacaktı ama karakterlerin hayatlarıyla ilgili bilgilenmek amacıyla böyle bir şey yapmaya karar verdim umarım seversiniz kendime güvenmiyorum bu konuda fazla.
Oy ve yorumlarınızı eksik etmezseniz sevinirim hikayeyle ilgili görüşlerinizi merak ediyorum iyi kötü benimle paylaşın lütfen.
Hoşçakalın 💐
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİM EGE'DE KALDI|GAY
Humor-TAMAMLANDI- "Derler ki; ay ve güneş birbirine aşıktır, ama biri geceye biri ise gündüze aittir. O yüzden kavuşamazlar." Egenin ellerini avuçları içine alarak "sen de benim güneşim oldun. Ama diyorum ki biz kavuşalım mı, yani sevgilim olsana lan" "...