1 yıl önce
Akın'dan
Zamanı gelmişti artık. Bugün ona açılacaktım.
Mahalleye geldiği günden beri aklımdan, kalbimden çıkmamıştı. Hayatımda ilk defa bu kadar yoğun duygular hissediyordum.
Aşık olmuştum.
Hem de bir erkeğe deli gibi aşık olmuştum.
Aklım, kalbim, ruhum, can içim, sevdiğim benim.
Bugün doğum günüydü. 18 oluyordu artık. Ona açılmak için 1 yıl beklemiştim. Değerdi bebeğime.
Beni kabul eder mi bilmiyorum açıkçası. Beni sevip sevmediğini ya da erkeklerden hoşlanıp hoşlanmadığını da bilmiyordum. Artık hepsi bugün netleşecekti. Umarım kötü bir sonuç olmaz diyerek dua etmeye başladım.
Saat 00.00'ı geçince telefonumu cebimden çıkarıp sohbetine girerek mesaj attım. Numarasını zorluklarla almıştım resmen. 'Mahalle benden sorulur bir şeye ihtiyacın olursa beni ara' diyip ısrar etmiştim. Biraz sorgular gibi bakmıştı ama bir kaç ısrar sonucunda almıştım numarasını.
Aşağı inebilir misin? Bir şey konuşmak istiyorum.
Mesaj gelmesini beklerken hazırlığımı bitirmiş, onu beklemeye başlamıştım. Gece yarısı dışarı çıkmak biraz sorun yaratabilirdi. Ama beş dakika sonra gelen mesajla yerimden hızla kalktım.
Tamam, geliyorum.
Geliyordu. Heyecandan bayılmak üzereydim sanki. Ama asla dönmezdim bu kararımdan. Bugün ya bir şeyler başlayacaktı ya da daha kötü olacaktı. Yapmam gerektiğini hissediyordum nedense. Olumsuz bir sonuç alsam bile içimdeki ses yap diyordu.
Odadan çıkıp dış kapıya koşar adım yürümeye başlamıştım neredeyse. Ayaklarım beni taşımıyor gibi hissediyordum. Kapı kulbuna elimi attığım an arkamdan bir ses duydum. Annem.
"Nereye bu saatte Akın bey?"
Yavaşça arkamı dönüp güzel bir gülümseme verdim. İnadı tutunca ölsem salmazdı beni dışarı. Yaşım kaç olursa olsun. "Bizimkiler çağırdı depoya, oraya gidiyorum." Yerse.
"Hmm. Peki bir şey sorabilir miyim?"
"Emret."
Anlıyor gibiydi beni ama hiç bu konu hakkında konuşmamıştı. Kötü bir tepki almak istemediğim için ben de söylememiştim.
Yanıma gelmeye başlamış, tam dibimde durmuştu. Koklamaya başlamıştı. "Neden bu kadar yoğun parfüm sıktın peki. Keremlere mi süsleniyorsun?" Cevap veremedim, cevapta beklemedi. Kolumu tutup elime doğru indirdi elini "Ya da neden uğurlu tesbihini aldın yanına?" üzerime bakış atıp gömleğimin yakasını düzeltip "bunu da yeni almışsın mesela. Hayırdır?"
Yüzü sabitti. Ne düşünüyor, ne hissediyor anlayamıyordum. Tek korkum benden nefret etmesiydi. Eğer bu olursa tutunacak kimsem kalmazdı.
"Biliyorsun değil mi?" Diye sordum. Cevabından korkarak hem de. "Biliyorum" dedi. Sesi düz geliyordu.
"Anne kötü bir şey yapmıyorum ben, sadece aşık oldum. Erkek olması umrumda değil. Kızma, nefret etme benden nolur."
"Ne saçmalıyorsun oğlum sen? Sen benim canımın parçasısın. Sevdiğim adamdan kalan diğer güzel şeysin sen bana. Nasıl nefret ederim. Senden."
Gözlerimin dolmaya başladığını hissedince hemen sarıldım ona. Benim dünyada ki en değerli varlığımdı o. Tek dayanağım. Benden nefret etmiyordu." Kızmadın mı yani bana?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİM EGE'DE KALDI|GAY
Humor-TAMAMLANDI- "Derler ki; ay ve güneş birbirine aşıktır, ama biri geceye biri ise gündüze aittir. O yüzden kavuşamazlar." Egenin ellerini avuçları içine alarak "sen de benim güneşim oldun. Ama diyorum ki biz kavuşalım mı, yani sevgilim olsana lan" "...