Medya Akın
~~~~~~~
Gençler okul bahçesine girerken Ahmet abiye selam vermeyi unutmamışlardı. "Günaydın Ahmet abim" diye sıcak kanlı bir şekilde gülümseyerek konuşmuşlardı.
"Size de günaydın gençler, özellikle sana Ege" diyerek imalı bir bakışla konuşmuştu Ahmet abi. "Hayırdır abi bir şey mi oldu?" diye merakla sordu kumral çocuk. "Bilmem görürsün birazdan" diyerek cevap verdi genç oğlana. Hafif bir baş onaylamasıyla ayrıldılar oradan.
"Noluyor amına koyayım ne demek istedi Ahmet abi?"
"Valla bende bir şey anlamadım."
Gençler kendi aralarında, Ahmet abinin imasını çözmeye çalıştılar. Sınıfa vardıkları zaman, sınıfta ki herkes Ege'ye bakıp gülüyorlardı bazıları da fısıldaşarak konuşuyorlardı. Ege hâlâ olayı anlamazken sırasına yaklaşmaya başladı ve gördüğü şeyle donup kalmıştı. Akın'ın böyle bir şey yapacağını hiç düşünmemişti.
Sıraya geldiğinde üstünde ki tek gül ve üzerinde ki notta gezindi gözleri. Büyük ihtimalle sınıf okumuştu notu ve o yüzden bu kadar ilgi odağıydı Ege. Akın geçen gece ki şarkı mevzusuyla daha da konuşturmaya başlamıştı kekoluğunu.
Gülü eline alıp üzerinde ki notu okumaya başladı.
Sabahattin Ali'nin dediği gibi;
"'Perişan bir haldeydim. Fakat içimde kendimden bile sakladığım bir ümit vardı.'
"Hep içimde seninle ilgili bir ümit vardı sevdiğim. Çok teşekkür ederim boşa çıkarmadığın, şans verdiğin için."Seni seven kekon.
Ege okuduklarıyla hem çok mutlu olmuş hem de çok şaşırmıştı. Bugün mesaj yazıp, aramamasının sebebinin bu olduğunu düşünmüştü. Yüzünde ki aptal gülümsemesiyle hâlâ sırasının başında dikiliyordu. Çantasını bile çıkarmamıştı.
"Vay amına koyayım Akın abiye bak, ağır abi ayağı çekerdi bize. Adam bildiğin hanımcıymış."
"Salak saçma konuşma oğlum. Akın abi ona hanımcı dediğini duysa siker seni."
İki genç olayın şaşkınlığıyla saçma şekilde değerlendiriyorlardı durumu. Akın'ın bu hâli onları çok şaşırtmıştı. Bir tek onları değil sınıfta ki herkesi yeterince şaşırtmıştı. Hatta bazı kızların kıskanç bakışları bile Ege'nin üstündeydi ama Ege'nin umrunda değildi o an hakkında ne düşündükleri sadece Akın'ın yaptığı bu güzel sürprizdeydi aklı.
Cebinden telefonu çıkarıp hemen Akın'a küçük bir mesaj attı.
"Okul çıkışı beni almaya gelsene."
Yazıp telefonunu cebine koydu. Aslında teşekkür etmek istiyordu ama bunu kuru bir mesajla değil yüzüne karşı söylemek istiyordu.
~~~
Son dersin bittiğini de belirten zil çalarken Ege hemen toparlanmaya başlamıştı.
"Oğlum bize laf edersin genelde hızlı hazırlanıyoruz diye bir sakin olsana Sevgilin kaçmıyor" piç bir gülüşle sırıtıp arkadaşına bakmıştı. "Kesin sesinizi" diyerek susturdu ikisini de.
Bahçeye çıkar çıkmaz gözleriyle etrafı taradı Akın'ı arıyordu. En sonun da her zaman beklediği ağacın dibinde buldu onu. Yüzünde geniş gülümsemesiyle sevdiceğinin yanına gelmesini bekliyordu.
"Gelmişsin" dedi heyecan dolu sesle Ege, saklama gereği duymadan gösteriyordu karşısında ki adama gülümsemesini. "Sen gel dersin de ben gelmem mi gülüm" hafif kısık, sevgi dolu ses tonuyla konuşmuştu.
İki genç mahalleye doğru yavaş yavaş ilerlemeye başlamıştı arada parmakları birbirine değiyor, bu ufak temas bile içlerini yakıyordu. Ege, geçen sefer Akın'ın ona yaptığı gibi tişörtünden çekerek aynı çıkmaz sokağa sokmuştu onu.
Sokağa girdiklerinde birbirlerinin gözlerinin içine bakmaya başlamışlardı. Sessizdi ikisi de sanırım sözlerle değil de gözlerinde ki parıltılarla ifade ediyorlardı duygularını.
"Çok teşekkür ederim" diyerek lafa girdi Ege. Onun bu aşık halleri hoşuna gitse de ses tonunu da duymayı seviyordu susmasın, konuşsun istiyordu.
"Asıl ben teşekkür ederim canımın içi," Akın yüzüne hafif eğilip biraz çekinerek de olsa Ege'nin yüzünü avuçlarının arasına alıp konuşmuştu. Çok mutlu hissediyordu sevdiği ona böyle bakarken kalbi yerinden çıkacak gibiydi. "Seni deli gibi seven şu kalbime bir şansı çok görmediğin için."
Ege yüzü Akın'ın avuçları içindeyken eriyecek gibi hissediyordu sanki. Onun teninin sıcaklığı kalbinde bir noktayı eritmiş gibi hissetti.
"Beni sevdiğin için teşekkür ederim."
Akın onun bu tatlı hallerine dayanamayarak uzun zamandır istediği bir şeyi yapmak için söze girmişti.
"Sana sarılabilir miyim?"
Belki çok küçük bir istek gibi gelebilirdi bazıları için bu. Ama Akın için çok büyük önemi vardı. Onun yanında biraz daha kısa ve küçük kalan bedenini sarmalamak istiyordu.
Ege bir cevap vermeden ellerini hâlâ yüzünde olan Akın'ın ellerinin üstüne koyup beline indirdi. O an Akın yemin edebilirdi ki öleceğini hissetmişti. Ege biraz ayak ucuna çıkıp ellerini boynuna sarıp, sarılmıştı ona.
Şu an ikisi de hissediyordu ki dünyanın en mutlu insanı sadece onlardı.
~~~~~~~Selaaam
Soft bir bölüm yazmaya çalıştım umarım olmuştur bence oldu gibi ama sizin görüşleriniz çok önemli benim için.
Bu arada bölüm 1 de ki yarı çıplak fotoyu değiştirdim çünkü karakter daha esmer o daha beyaz kalmıştı.
Yaşları yazıcam unutuyorum hep.
Akın:24
Ege:19
Ceren:18
Selin:20 yaşında
Akının arkadaş grubu 22-25 arası
Ege'nin grubu 18-19 yaşlarındaHoşçakalın 💐
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİM EGE'DE KALDI|GAY
Humor-TAMAMLANDI- "Derler ki; ay ve güneş birbirine aşıktır, ama biri geceye biri ise gündüze aittir. O yüzden kavuşamazlar." Egenin ellerini avuçları içine alarak "sen de benim güneşim oldun. Ama diyorum ki biz kavuşalım mı, yani sevgilim olsana lan" "...