23-Romeo&Juliet or Chanbaek

204 32 98
                                    

📌(11.04.22/23:31...Kitabı unuttum..)

Baekhyun Lena ile görüştükten sonra eve geçmişti. Geç olmuştu, yarınki dersler için hazırlık yapıp yatağına geçti.

İntikam...Nasıl bir intikam almalıydı Baekhyun? Lena alınması gerek dediyse, alınmalıydı. Kırılan bir bardak değil, onun kalbiydi sonuçta. Düşündü; aklına sırlar geldi.

İki kişinin bildiği sır olmazdı öyle değil mi? Suç Baekhyun'da değildi.

ꨄ︎

İlk ders edebiyattı. Bay Kim öğrencilere konu anlatırken Chanyeol'ün dinlemediğini farketti.

-Park Chanyeol, bizimle misin?

Hocanın seslenmesiyle herkes ona dönmüştü. O sırada Baekhyun da uzun olanın kendine baktığını fark etmişti.

-Evet, dinliyorum.

-Öyle mi, gel bakalım tahtaya o zaman.

Chanyeol önce hocaya bakmış sonra kendisi işaret edip sormuştu.

-Evet evet, sen.

Çaresiz bir şekilde kafasını karıştırarak kalktı. Arkadan Kaisoo ikilisinin gülüşlerini duyabiliyordu. Susmaları için boğazını temizleyip hocanın yanına gitti. Sınıftaki herkesin ona baktığını görebiliyordu.

Fakat yalnızca alttan alttan, meraklı gözlerle ona bakan Baekhyun çekebilmişti dikkatini.

-Bir konuda görüşünü merak ediyorum Chanyeol, az önce senin de "dinlediğin üzere"...

Hoca kelimeleri bastırarak söylediğinde sınıftakiler kıkırdamıştı.

-Romeo ve Juliet kitabının analizini çıkarıyorduk.

-Evet, Shakespeare'in en nadide parçası diye altyazı geçmeliyiz değil mi?

Chanyeol ekleme yaptığında Bay Kim gülümsemişti.

-Söylesene Chanyeol, aralarındaki yaş farkı hakkında ne düşünüyorsun? Juliet 13, Romeo 17 yaşındaydı. Evlilik ve aşk için doğru bir yaş aralığı mı sence? Onca ölüme bu ergen aşkı için değer miydi?

Chanyeol kaşlarını çatmıştı. Muhtemelen sınıfın yarısından çoğu böyle düşünüyordu. Kollarını birbirine bağlayıp söze girdi:

-Aigoo, siz eski kafalı öğretmenler... Bu aşkın kutsallığını hiçbir zaman anlayamayacaksınız anlaşılan.

Derin bir nefes verdiğinde şaşkın bakışları tek tek yakaladı. Hocanın elindeki kalemi alıp sınıfta yavaşça dolaşmaya başladı.

-Her yaşın bir ağırlığı vardır. Çektirdikleri, eziyetleri, verdikleri, iyi yanları, hatıraları. Bir çocuğun yaşadığını ergenlik adı altında toplayıp basitleştiremezsiniz Bay Kim. Hatırlatırım ki, sizler de bir zamanlar ailesiyle problemler yaşayan, birilerine ilgi duymaya başlayan, dışardan problemli gözüken bir çocuğun tekiydiniz. Gerçekten, siz odalarınıza kapanıp depresyondayken gelecekteki siz karşınıza geçip: "Hadi ama, ileride çok rahat bir insan olacaksın. Oturduğu yerde maaş kazanıp öğrencilerin problemlerini çözüyor gibi gözükeceksin. Bu yaşadıkların çok uzun sürmeden sana komik gelecek. Bak ben de kanıtıyım. Hiçbir şeyi kafana takma." gibi bir konuşma mı yaptı yoksa?

Chanyeol alay edermişçesine yüzüyle baktığında, Bay Kim bir şeyler söyleyecek gibi olup geri vazgeçmişti. Ardından uzun olan ciddileşti.

-Demem o ki, bu ergenlik algısını öncelikle kenara bırakalım.
Sizi bilmem ama, gelecekteki ben karşıma geçip bana bunları söylese bile hissettiklerimi bir kenara bırakmazdım. Ha, tabi hala yaşıyorsa...
Çünkü geleceğiniz geçmişinizi kurtaramaz. Geçmişte yaşadıklarım beni yaraladıysa, gelecekteki olası mutluluğum bana yaralarımı unutturamaz. O an yaşadım ve acısını çektim öyle değil mi? İsterseniz beni pamuklara sarın, o dizimi bir kez düşüp kanattım.

Who's Harder? |Chanbaek| Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin