1

32.3K 1.3K 1.2K
                                    

"jungkook dur-" diyerek inledi dudaklarımın altındaki beden. ancak durmamı istemiyormuş gibi kendini bana bastırmaya devam ediyordu. belindeki tutuşumu daha da sıkılaştırdığımda kollarını boynuma sarmıştı.

"gitmemiz gerek."

"taehyung-" diyerek iç çektim "siktir etsene."

"haechan bekliyor."

"siktir et."

"uzun bir süre burda birlikte kalamayız. anlar." diyerek son kez öptü beni. birbirimize sokulmamıza sebep olacak kadar küçük tuvalet kabininden çıkmak üzereydi ki kolundan tutup kendime çektim. "siktir et."

taehyung gözlerini vücudumda gezdirirken gördüğü şişlikle gülümseyip elini kasıklarıma yerleştirmişti. yavaşça elini hareket ettirmeye başladığında boğazımda kalan tükürükle inledim. kim taehyung çok fena biriydi.

kısa bir sürenin ardından "devamını halledersin." diyerek dudaklarımı son kez öpmüştü. ben itiraz bile edemeden dolgun kalçalarını kıvırarak kabinden çıkıp gitmişti.

derin bir iç çekerek sırtımı duvara yasladım. taehyung yüzünden oluşmuş ereksiyonumla tuvalette bir başıma kalmıştım ve bu sorunu halletmeden çıkmam imkansızdı.

-

"jungkook nerde kaldın? tuvaletin penceresinden kaçıp gittiğini düşünmeye başlamıştım." dedi haechan nihayet yanlarına döndüğümde. samimiyetsiz bir gülümsemeyle karşılarına oturdum. açıklama yapmakla uğraşmayacaktım.

"sıkılmıştır bizden belki?" diyerek yanında oturan taehyung gülümsediğinde gözlerimi devirmemek için kendimi tutmak zorunda kalmıştım. kim taehyung yanındaki zavallı sevgilisini parmağında oynattığı için hiç utanmıyor ; aksine bu durumla ilgili kendince espri bile yapıyordu.

"bunun bir dörtlü randevu olması gerekiyordu çünkü." dedi haechan gülerek "ama taehyung arkadaşlarından birini sana ayarlamayı unutmuş."

samimiyetsizce "tüh." diyen taehyung'un gülmemek için dudaklarını birbirine bastırması beni keyiflendirmişti. eğer haechan hödüğün teki olmasaydı ona üzülebilirdim, ama şu an sikimde bile değildi.

"zaten havamda değilim bugün." diyerek geçiştirdiğimde ise konu kapanmıştı. içkilerimizi yeniledikten sonra herkes kendi işine bakmaya başlamıştı. daha doğrusu haechan ve taehyung birbirleriyle ilgilenip görüp görebileceğiniz en cıvık çift oldukları saatlere girmişlerdi.

eğer bazen taehyung anlattığı için bilmesem belki de insanlara göstermeye çalıştıkları gibi mükemmel bir çift olduklarına inanabilirdim ancak hayır, ilişkileri kusurlarla doluydu.

taehyung'un güldüğünü duyana kadar bir süre telefonumla ilgilenmiştim. bakışlarımı kaldırdığımda ise taehyung'un haechan ile konuştuğunu fark ettim.

haechan gülerek bir şeyler anlatıyor, bir yandan da taehyung'un saçlarını okşuyordu. kim taehyung böyle biriydi işte. burda sevgilisine saçlarını okşatırken geceleri benim tutamlarını çekmem için yalvarırdı. sevgilisinin yumuşak öpücükler bıraktığı boynunu geceleri benden sıkmamı ve nefesini kesmemi isterdi. istediği sevgiyi haechan'dan alırken benimle cinsel ihtiyaçlarını karşılardı. doyumsuz biriydi, ilgiyi ve dikkat çekmeyi seviyordu. bunu ise masanın altından ayağını bacağıma sürtmesinden anlayabilirsiniz.

evet.

aynı anda ikimizden de ilgi istiyordu. haechan'ın saçlarını sevmesi yetmezmiş gibi yanında hala benden ilgi bekliyordu ve bunu yaparken hiç belli etmiyordu bile. bazen ikimiz arasında seçim yapmak zorunda kalsa kimi seçerdi diye düşünmeden edemiyorum ama bunu ona sorma ihtiyacı da duymuyordum. umrumda değildi. benim ilgilendiğim şey taehyung'un kalbi değil bedeniydi ve o da her istediğim an elimin altındaydı. bu yüzden haechan ile ne yaşadıkları umrumda değildi.

irreplaceable | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin