irreplaceable | taekook

final

hayatta "başardım" dediğimiz anlar vardır. nihayet istediğiniz noktaya ulaştığınız, hayatınızda o andan daha mutlu olamayacağınıza inandığınız zamanlar.

işte tam olarak o anlardan birindeydim.

taehyung, göğsüme doğru yaslanmıştı. kollarımın arasındaydı. sağ elimi iki eliyle tutuyordu ve parmaklarımla oynarken bir yandan jimin ile sohbet ediyordu.

evimizdeydik. eşyalarımı taşımam bitmişti ve ben yerleştikten kısa bir süre sonra ikimizin arkadaşları da ziyarete gelmişti. her şey güzel gidiyordu. herkes anlaşıyor gibi görünüyordu, yeji ve siyeon nihayet tanışmıştı ve kısa sürede beklediğimden çok daha yakın olmuşlardı. üstelik işe yeni başlayan yongsun ile beraber üçü son birkaç saati benimle uğraşarak geçirmişlerdi.

önceden tek başına siyeon ile başa çıkamazken şimdi üç tanelerdi.

her neyse, taehyung bunu komik bulduğu için takmıyordum. siyeon benimle dalga geçerken sessizce kıkırdayıp bana yakalanmamaya çalışmasını seviyordum.

"bana da diyet listesi hazırlayabilir misin peki?"

"hazırlayabilirim sanırım." dedi taehyung gülümseyerek. "ama daha ikinci sınıfa yeni geçtim o yüzden çok profesyonel bir şey bekleme."

jimin, taehyung'u başıyla onayladığında namjoon kaşlarını çattı. elini hızla jimin'in çenesine sardı ve kendisine bakmasını sağladı.

"diyet mi yapmak istiyorsun?"

"birkaç kilo verebilirim. yüzümdeki yağlar gitsin en azından."

"saçmalama."

"namjoon, yanaklarım kocaman duruyor."

"kocaman yanaklarını seviyorum." namjoon, bir anda jimin'in yanaklarını ısırmaya başladığında jimin acıyla inleyerek kendini sevgilisinin tutuşundan kurtarmaya çalışmıştı.

onları izleyen taehyung ise, kollarımın arasında kıkırdıyor ara sıra dönüp bana bakıyordu.

boştaki elimi saçları arasında gezdirip şakağına uzun bir öpücük bıraktığımda ise iç çekti ve gülümsedi. hala sıkıca tuttuğu elimi dudaklarına yasladıktan sonra aynı şekilde de beni öptü. güzel hissediyordum. taehyung beni her öptüğünde güzel hissediyordum.

"aşkım." saçlarını öpmeye devam ederken fısıldadım. kıkırdadı ve başını çevirip dudaklarımı dudakları arasına aldı. dolgun dudakları benim ince dudaklarımı yavaşça ezmeye başladığında ise sol tarafımdan gelen öğürme sesiyle geri çekilmek zorunda kalmıştım.

"çiftler bir daha yan yana oturmasın, ev ziyaretine geldik dört tane adamın yiyişmesini izliyoruz."

bakışlarımı siyeon'dan çekip namjoon ve jimin'e çevirdiğimde onların da bizden çok farklı durumda olmadığını gördüm, tek fark siyeon'un çıkarttığı sesler yoğun öpüşmelerini bölmemişti.

"sen de sevgilini getirseydin."

"asla olmaz."

"sebep?"

"seni taehyung'a çok rezil ettim. aynı şeyleri bana yapmanı istemem."

güldüm, aylardır beni gahyeon ile tanıştırmamak konusunda bir inadı vardı ve tek sebebi ise benden korkmasıydı ki korkmalıydı da. dükkanda taehyung'u iğneyle kovalaması, defalarca kez beni onun önünde küçük düşürmesi, her yakınlaşmamızda dalga geçmesi, hepsinin karşılığını alacaktı.

"eninde sonunda tanıştıracaksın siyeon."

"evlenip 5 çocuk evlat edinsek bile tanışmayacaksın onunla."