taehyung'un evi dağınıktı.
öyle basit bir dağınıklık da değildi, hayır, ilk gördüğümde evine hırsız girdiğini sanmama sebep olacak türden bir dağınıklıktı.
masaya ve halıya dökülmüş aylar öncesine ait kırmızı saç boyası vardı. her yer cips ve çikolata paketleriyle doluydu. küf tutmuş yiyecekler evin her yerine yığılmıştı. hangileri temiz hangileri kirli anlamadığım yerdeki kıyafetleri ise yürüyebileceğimiz bir alan bile bırakmıyordu bize. sorun sadece bu da değildi. hiçbir şey olması gereken yerde değildi. televizyonu koltuğun üstündeyken televizyon sehpasında makyaj aynası ve malzemeleri duruyordu. makyaj masasının üstü kıyafetlerle dolu olduğu için temizlemek yerine böyle bir çözüm bulmuştu kendine.
tuhaf biriydi.
"sen bu eve haechan'ı nasıl alıyordun?"
"genelde almıyordum." dudağını ısırarak konuştu "bir kere geldikten sonra bir daha gelmek istememişti zaten."
"neden ki acaba?"
"biraz dağınığım işte ne olmuş? zaten buraya sadece hazırlanmak için geliyordum genelde geceyi senin evinde geçirdiğim için."
"yani evinde kalsaydın ne olacaktı merak ediyorum- kedi kumu mu o?" köşede açılmamış kedi kumu paketini gördüğümde sordum. beni başıyla onayladı ve sırıttı "bir ara kedi sahiplenmeyi düşünmüştüm."
"seni durduran ne oldu?"
"eve uğramamam. zavallı bebek açlıktan ölürdü." dudaklarını büzerek konuştuğunda güldüm. sevimliydi.
"hadi temizleyelim şurayı." dedim iç çekerek. sonsuza kadar sürecekti ama mecburduk. küf kokusundan ve havasızlıktan evde durulmuyordu bile.
istemeyerek bana bakan taehyung'u görmezden geldim ve içeri doğru ilerledim. etraftaki bozulmuş yiyecekleri ve çöpleri çöp poşetine atarken taehyung'dan da yerdeki kıyafetlerini çamaşır makinesine atmasını istemiştim. sızlansa da itiraz etmemişti. ardından dökülmüş saç boyasını çıkartmış, eşyaları yerine yerleştirmiş, evi silip süpürmüş, bulaşıkları yıkamış, banyoyu temizlemiştim.
taehyung da yanımda durmuştu.
açıkçası, pek yardımcı olmamıştı ve bunu yanımda durup benimle sohbet ederek belli etmemeye çalışmıştı ama belli ediyordu. yine de sorun etmiyordum. taehyung zaten temizliği seven biri olsaydı evi bu halde olmazdı.
yorgunluktan bütün kaslarım ağrımaya başladığında geriye sadece taehyung'un odası kalmıştı.
"odanı sen toplasan ben de duş alsam nasıl olur?" diye mırıldandım. dükkanın kapalı olduğu tek günü bütün evi temizlemekle harcamıştım ve geriye nerdeyse hiç enerjim kalmamıştı.
taehyung da bunu anlamış gibi teklifimi kabul etti ve bana banyosundan temiz bir havlu verdi.
"bir şeye ihtiyacın olursa seslen, tamam mı?" dudaklarıma karşı fısıldayarak konuştuğunda onu başımla onayladım. gülümseyip kalçama şaplak atmış ve kıvırtarak kendi odasına girmişti.
arkasından güldüm ve hızlıca üstümü çıkarttım. kendimi duşa attığımda başımdan aşağı akan sıcak su kaslarımı rahatlamıştı biraz. duş jelini elime aldığımda burnuma dolan çilek kokusu gülümseme sebep olmuştu. taehyung genelde benim evimde yıkandığı için teninden çilek kokusunu duyumsayamamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
irreplaceable | taekook
Fanfictiontaehyung sevgilisini aldatıyordu düzyazı + texting 16.04.2022