ruh eşleri.
var olup olmadığını inanın ister inanmayın bilmiyordum. konu gerçek aşka gelince hiçbir fikri olmayan biriyim. ama küçükken babam sürekli bana gerçek aşkın nasıl bir şey olduğundan bahsederdi. o kadar güzel anlatırdı ki aşkı kalbinin yerde hisseder, bir kişiyle o bağlantı hissetmek isterdim. aşka karşı bir özlem duyardım.
ruh eşleri fikri bir fanteziden başka bir şey değil derdi babam. gerçek dışı ve fazla güzel. rüya gibi bir şey, istediğin ama sahip olamayacağını bildiğin bir şey. ruh eşinle tanıştığında, ilk seferde farkına bile varmayabilirsin derdi, bunun için sabırlı olmalısın. annemle birlikte olabilmek için büyük mücadeleler vermişti babam. bu yüzden ruh eşime kavuşmanın kolay olmadığına inanırdı. evren ikinizin de tanışmasını kolaylaştırmayacak derdi. belki ikinizin de gerçekten birbirinize layık olup olmadığınızı test eder, birlikte olup olmamanız gerektiğini ölçerdi. ama merak etme, doğru kişi olduğunu anlayacaksın, bir şekilde anlayacaksın. belki evren sana bir şekilde söyler, işaretler verir, sadece onları çözmen gerekir. ve belki bu yolculukta birkaç başarısızlığa uğrayacaksın, belki özlem çekiciliğini ruh eşinle karıştıracaksın ama sorun değil, bu normal, iş ruh eşini bulmaya geldiğinde bunu bileceğini hissediyorum. ruh eşi çünkü gerçekten varsa, kesinlikle bir nedeni olacaktır, derdi.
ama şimdi düşününce hepsi palavra gibi geliyordu.
babam fazla pozitif ve ütopik bir adamdı.
dikiz aynamdan izlediğim taehyung'dan bakışlarımı çevirmemle düğüncelerimden sıyrılmıştım. kamp maceramız nihayet sona ermişti ve herkesi eve bırakıyordum. kampın üstüne bir de saaatlerdir araba sürmek beni oldukça yormuştu ve taehyung bile istese bir daha kimse için böyle bir şeyi kabul etmeyeceğime karar vermiştim. esneyerek gözlerimi kırpıştırdıktan sonra haechan'ın evinin olduğu sokağa girdim. ondan sonra siyeon'u bırakacaktım. arka koltukta uyuyan taehyung ise... evet o benimle geliyordu.
"haechan?" diye seslendim tanıdık apartman dairesinin altına park ettiğimde. bakışlarını telefonundan kaldırıp etrafına baktığında ise evine geldiğimizi anlamıştı.
bana kısa bir teşekkür ettikten sonra yanında uyuyan taehyung'a baktı. hiçbir acıması olmadan omzundan tutup hırsla sarstıktan sonra "uyan." demişti "taehyung uyan evime geldik."
"hm?"
"uyan hadi."
taehyung gözlerini açıp etrafına baktıktan sonra tekrar oflayarak eski pozisyonunu aldı. haechan'a sinir olmuş duruyordu.
"taehyung uyansana vardık."
"evime gitmek istiyorum."
"bende kalırsın."
"haechan yorgunum. duş alıp uyumak istiyorum sonra gelirim."
"benim evimde alırsın duşunu, hadi."
"istemiyorum dedim."
haechan umursamadan taehyung'u uyandırmaya çalışmaya devam ederken sevgilisinin mızmızlanmalarına dayanamamış olacak ki en sonunda kapıyı çarparak inmişti arabadan. ben ise bir şey dememiş, bagajdan bütün eşyalarını alıp apartmanına ilerleyene kadar sakince beklemştim.
apartmana girip gözden kaybolmasıyla tekrar arabayı sürmeye başladım. sinirlenmiş duruyordu, taehyung sadece evine gelmediği için bu kadar tepki vermesi garipti, haechan garip bir adamdı.
"evime bırak beni." diye mırıldandı arka koltukta hala uyuklayan taehyung. gerçekten de eve gitmek istiyordu.
"neden?" diye sordum dikiz aynasından ona bakarken. evime gelirse bir şey yapmayacağımızı biliyordum, ikimiz de onun için fazla yorgunduk ancak en azından teşekkür amaçlı yanıma gelir sanmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
irreplaceable | taekook
Fanfictiontaehyung sevgilisini aldatıyordu düzyazı + texting 16.04.2022