irreplaceable | taekook

13

"sınavlarım bittiğine göre şehir dışındaki randevumuza çıkabiliriz artık."

bakışlarımı televizyondan taehyung'a çevirdim. "aslında okulum da bitti. yazın tatile mı çıksak direkt? hem haechan ailesinin yanına döner daha rahat ederiz."

"sen dönmeyecek misin?"

"hayır."

"neden?"

"görüşmüyorum hiçbiriyle." dedi bütün ciddiyetiyle. kaşlarımı çattığımı gördüğünde ise bana konuşma fırsatı vermeden devam etti konuşmasına "neyse hadi filme odaklan. bu şekilde kaçamazsın benden."

"konuşmayı başlatan sendin?" dediğimde çenemden tutup başımı tekrar televizyona çevirmişti. ailesiyle arasında ne olduğunu merak ediyordum ama taehyung kapalı bir kutu gibiydi. istemediği sürece ağzından laf alamazdım, bu yüzden konuyu uzatmamıştım.

tekrar filme odaklandığımda bıkkın bir iç çektim. girdiğimiz iddia yüzünden günlerdir ikimiz de birbirimizden uzak duruyorduk ve işleri biraz kızıştırmak için erotik bir film açmıştı. gerçekten bunun işe yarayacağını düşünmesi ise daha komikti çünkü kesinlikle libidomu düşürmekten başka bir işe yaramıyordu bu film.

"film çok sıkıcı." diye söylendiğimde gözlerini devirdi "iddiayı kaybetmekten mi korkuyorsun yoksa?"

"korkmuyorum taehyung."

"göreceğiz."

gülüp bakışlarımı tekrar filme çevirdim. saçma sapan sevişme sahnelerinden birine denk gelmiştim. sertçe birbirlerini öpüyorlar, işin içine dillerini katarak sahneyi daha da ateşlendirmeye çalışıyorlardı. ancak beni etkileyen hiçbir şey yoktu. karakterler arasında tutku yoktu ve gözüme sahne çok zorlama geliyordu.

sahneden yükselen inleme sesleriyle yüzümü buruşturdum. gerçekten insanların bundan ne zevk aldığını anlamıyordum. bizim iddiamıza da hiçbir katkısı bulunmuyordu, aksine sevişme isteğim geri kaçmıştı.

ta ki yanımdaki bedenden çok aşina olduğum sesi duyana kadar.

gözlerimi büyütüp bakışlarımı taehyung'a çevirdiğimde gördüğüm manzara yutkunmama sebep olmuştu.

kısık sesiyle ismimi inleyen taehyung'a derin bir nefes alarak baktım. elini pantolonu üzerinden kasıkları üstünde gezdiriyor ve kendini okşuyordu.

sikeyim, filmin bir işe yaramayacağını anladığında beni baştan çıkartmak için bu yola başvurmuştu ve işe yarıyordu.

"adil oynamıyorsun." dediğimde bakışlarını bana kaldırdı. dudağını ısırarak bana gülümsemiş ve "hiçbir şey yapmıyorum ki." demişti.

"yapmıyor musun?" dediğimde yüzü davranışlarının aksine sevimli bir ifade almıştı.

"kendimle oynuyorum sadece." diye mırıldandığında derin bir nefes aldım. gerçekten sabrımı sınıyordu. "kendime dokunmam yasak mı?"

"değil, istediğini yapabilirsin." dedikten sonra tekrar önüme döndüm. bir an önce filmin bitmesini ve burdan kaçıp gitmeyi umuyordum ancak göz ucumla taehyung'a bakmadan edemiyordum da.

elini pantolonunun içine soktuktan sonra aleti üzerinde sertçe gezdirmeye başladı. karnı içeri göçerken nefes nefeseydi, dudakları arasından sadece benim ismim çıkıyordu ve derin sesi odayı doldururkem başka bir şeye odaklanmam mümkün değildi.

boştaki eliyle kumandaya uzandıktan sonra televizyonu kapattı. artık dikkatimi dağıtacak hiçbir unsur yoktu ve bütün ilgim onun üzerindeydi.

kumandayı kenara koyduktan sonra tekrar boşta kalmış elini yavaşça dudakları üzerinde gezdirmeye başladı. diğer eli ise hala sertliğini okşamaya devam ediyordu.