irreplaceable | taekook

18

mutluydum.

hiç olmadığım kadar hem de.

birini sevmenin, sevilmenin bu kadar iyi hissettireceğini daha önce tahmin bile edemezdim.

öyle ki, taehyung'un yanından ayrılamıyordum bile. kısacık bir süreliğine duşa girdiğim halde hem de.

bütün gece sarılarak yatağımda uzanmış ve uzun sohbetler etmiştik. taehyung konuştukça ona hayranlığım daha da artmıştı. her bir cümlesi o kadar zekice geliyordu ki kulağıma.

taehyung çok zeki biriydi. onu istismar eden ailesine rağmen nerdeyse hiç çalışmadan iyi bir üniversiteyi kazanmıştı ve şimdi de diyetisyenlik okuyordu.

onunla gurur duyuyordum.

sıcak su vücudumdan akıp kaslarımı gevşetirken rahatlamış bir nefes verdim. saat sabahın erken saatleriydi. taehyung ise yatağımda uyuyordu. amacım taehyung uyanmadan duşumu almak ve ona kahvaltı hazırlamaktı.

taehyung'un ben duştayken uyanmamış olmasını umuyordum. ona sürpriz kahvaltı hazırlamayı ve uykulu bir şekilde yemesini izlemeyi gerçekten istiyordum ancak banyonun açılan kapısı taehyung'un başka planları olduğunu gösteriyordu.

"neden bensiz duşa girdin?" dediğini işittim. huysuzca duvara yaslanmıştı ve uykulu gözlerini bana dikmişti.

"istediğin zaman eşlik edebilirsin bana."

gülüp üstündeki kıyafetlerini hızlıca çıkarttığında saniyeler içinde yanımdaydı.

bana arkadan yaklaşıp kollarını belime sardı ve omzuma uzun, yavaş bir öpücük bıraktı. sıcak su ikimizin de teninden akıp giderken sessizce bana yaslandığı yerde sessizce dinleniyordu.

ellerini ıslak saçlarıma çıkarttı yavaşça. güzelce okşarken hala sıkıca bana yaslanıyordu. "sevgilim." diyerek iç çekti boynumu tekrar öpmeden önce. saçlarımdaki eli göğsüme inip parmak uçlarını gezdirirken heyecandan vücudumun kasıldığını hissediyordum.

"çok güzelsin." son kez yanağımı öpüp konuştuğunda onu sıkıca tutup önüme çektim. bakışlarımız buluştuğunda zaman kaybetmeden kollarını boynuma sarmıştı.

elimi vel çukuruna yerleştirip iyice kendime yaklaştırdım ve ıslanmış dudaklarımızı birleştirdim. esmer teni suyun altında ıslandığı için tutuşum altında harika hissettiriyordu.

dudaklarını yavaşça hareket ettirirken kendisini bana yaslamaya devam ediyordu. çok güzeldi, ince belini kıvırışı, dudaklarımı yavaşça emmesi, kendini bana yaslarken tutuşumun altında minicik kalması, her şeyi çok güzeldi.

ıslak saçları ve teniyle ise mümkünmüş gibi çok daha güzel görünüyordu.

nefes almak için dudaklarımız ayrıldığında sabrı yokmuş gibi dudaklarını çene çizgime bastırdı. öpücükleri giderek hızlanırken çenemi boylu boyunca öpüyor, boynuma doğru ilerliyordu.

"taehyung-"

"duvara yaslan ve rahatla." diyerek sözümü böldü. dudaklarını tekrar boynuma yerleştirmeden ise son kez konuşmuştu "seninle güzelce ilgileneceğim."

sözünü dinleyip sırtımı arkamdaki duvara yasladığımda gülümsedi. zaman kaybetmeden dudakları tenimde ıslak bir yol çizmeye başladığında derin bir nefes almıştım. adem elmamı ısırıp ardından ısırdığı yerin üstünden diliyle geçtiğinde derince inledim. bütün vücudumu ezbere biliyordu ve bunu beni mahvetmek için kullanıyordu.