5-Evlatlığım

123 13 0
                                    

Uzun bir yolculuğa çıkmıştım.

Bavulum olmadan çıktığım bir yoldu bu.

Artık o şehirde olanlar ağır gelmeye başlamış ezbere bildiğim şeyi yapmıştım.

Kaçmak.

Annemle babam aşk evliliği yapmıştılar. Babam kendi çapında ufak bir iş kurmuş annem de altınlarını ve dedemden kalan arsasını satmış babama vermişti.

Babamın işi iyi gitmiş ve zenginleşmişti. O zenginleştikçe değişmişti.

Okulumda sözleşmeli öğretmenlik yapan o kadın işinden çıkarılmıştı iki küçük çocuğuyla yeni boşandığından işe ihtiyacı vardı. Babamla konuşmuştum işe ihtiyacı var demiştim, onu kendi sekreteri yapmıştı.

Ne olduysa bundan sonra oldu. O kadınla ilk başlarda gizli bir ilişkide olsa da zamanla bunu açığa çıkarmıştı. Annemden boşanmamış gibi utanmadan o kadınla evimizin önüne kadar gelmişti.

Hep yaptığı gibi.

Otobüsün camından dışarı baktım. Akıp giden koca ormanlık alanlar ve arkalarındaki dağlara baktım. Şehirden ve insanlardan uzak bir ağaç olmak isterdim.

Kucağımdaki telefon çalınca elime alıp arayana baktım.

Cevaplayıp kulağıma götürdüm.

"Oğlum naptın?" annemin sesi endişeli çıkmıştı.

"Anne otobüsteyim daha varmadım" dedim.

"Şükür oğlum gitmeye karar verdin. Bir süre buradan uzak olmak sana iyi gelecek ben de teyzenlere geldim" dedi.

Babamla olan olaydan sonra annemi teyzemlere, o şehirden başka bir şehre yollamıştım. Annem bunu bir şartla kabul edeceğini söylemişti. Eğer nineme gidersem o da gidecekti.

Ninem uzak bir köyde tek başına yaşayan bir kadındı.

Dedemin vefatından sonra tavuklarıyla bahçesini bırakıp şehre gelmemiş kendince bir hayatı vardı.

Onu özlemiştim, çok nadir görüşürdük bayramdan bayrama.

Okuldan da izin almış şirketteki işimi Hasana bırakmıştım. Bir süre o şehirden,babamdan ve ömerden uzak durmak bana iyi gelecekti.

"İyi yaptın annem" dedim.

Kısa bir süre daha konuştuktan sonra telefonu kapattık.

3 saat sonra...


"Dayı oraya otobüs nasıl yok?" diye sordum üçüncü kez şehir merkezinde rasgele soru sormak için çevirdiğim adama.

"Dayı gurban, anca taksi kiralıcan aha bak şuradan" işaret parmağıyla gösterdiği durağa baktım.

Eski bir durağın önünde ondan da eski birkaç sarı araba duruyordu.

"Baştan desene şunu dayı,  eyvallah" dedim.

O da başını sallayıp yanımdan uzaklaştı.

Adımlarımı durağa doğru çevirdim. Birkaç adımda gelmişti . Küçük kulübeyi anımsatan  duraktan beni fark eden biri çıktı.

"Hayırlı işler" dedim uzun boylu  kirli sakallı adama. Elindeki tespihi ters çevirip bana baktı.

"Eyvallah delikanlı"dedi.

"Ben kepirli köyüne gidecektim" dedim lafı uzatmadan.

"Orası çok yakar delikanlı, ödemeye gücün yeter mi?"

İncinen KanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin