Hayat ne garip, birkaç ay önce şu anı gösterseler inanmazdım.
Karşımda bir zamanlar canımı bile verebileceğim ömer üzerimde ise kısa sürede tanıyıp hayatımı ellerine bıraktığım seyit vardı.
Belki de hayatımı başkalarına armağan ediyorsam ya hayatım öncemsizdi ya da karşımdaki kişiler hayatımdan daha önemliydi.
Böylesine kör kütük aşık olmak insan karakterine büyük bir darbeydi.
İnsan hayatını armağan edecek kadar çok sevmemeliydi başkasını, önce kendini sevmeli sonra karşısındakini.
Kendini sevmezsen kimse seni sevemezdi. Ben bu kuralı en başta çiğnemiştim.
Şimdi hayatım seyit demekti ama onun bundan haberi yoktu elbette.
"Rahatsız ettik"
Ömerin cümlesiyle eş zamanlı olarak seyit üzerimden kalkıp ayakta dikilen üç bedene baktı.
Sinan olaydan habersiz tekli koltuğa bıraktı kendini. Hasan yanıma gelip omzumu sıktı. Ömer ise ayakta dikilmeye devam ediyordu.
"Ne işin var burada" dedim uzandığım koltukta oturur vaziyeti alırken.
"Şirketle ilgili mevzular" dedi.
Aylarca takip etmemiştim şirketi, yasal olarak ortak olsam da şu an değil gibiydim.
"Odamda konuşalım" dedim.
Karşımdaki kişinin ömer olmadığından emindi seyit, ona bir şeyleri belli etmeden ayağa kalkıp odama geçtim. Arkamdan ayak sesi gelmişti ama dönüp bakmadım.
Odaya girdiğimde yatağa oturdum çalışma masasının sandalyesini ise karşıma koydum. Kapım açılıp kapandı.
Bir şey dememe müsade etmeden karşıma oturdu ömer. Ona baktım, bir zamanlar içimde çiçekler açtıran bu beden artık canımı sıkıyordu.
Oysa o bana zarar vermemişti, keşke keskin bir şekilde beni red etseydi.
"Seni dinliyorum" dedim.
"İyi misin mayıs" dedi.
"İyiyim sen de iyi olduğuna göre asıl meseleye gelelim" dedim.
"Mayıs ben iyi falan değilim" kaşlarımı kaldırarak ona baktım.
"Bana açılmıştın ya"
"Ömer geçmişte kaldı, unut sende olanları" dedim onun sözünü keserek.
"Lütfen konuşmama müsade et onca yılın hatırına "
Başımı olumlu anlamda salladım. Bu son veda konuşmasını hak ediyorduk.
"Bana duygularını itiraf ettin cesur şekilde, ben ise tam bir korkak gibi davrandım. Aslında benim de suçum yok. Bir anda çok sevdiğim biri bana başka gözle baktığını söyledi. Sana sarılırken çok mutlu huzurlu hissederdim, bunun arkadaşlık olduğunu sandım hep. Sen geceleri uyurken hep odana gelir üzerini örterdim bir süre öylece seni izlerdim uyurken, abilik sandım bu duyguyu"
Ağır ağır yutkundum. Belki ömer en başta bana bu kadar iyi davranmasaydı ona aşık olmazdım.
"Ben aklıma eşcinselin baş harfini getirdiğimde dahi kendimden tiksinirdim. O yüzden sana olan duygularımı hep başka şeylere bağladım. Sana uzun uzun bakmak, yemek yerken izlemek seni, bir dizide ağladığında omuz olmak korktuğunda göğsüme almak seni, ne bilim bunları hep normal sandım. Uzun zamandan sonra bir kız arkadaşım olduğunda bundan daha fazlasını onunla yaşadım ama mayıs"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İncinen Kan
Genç KurguMayıs reddedilmeyi kaldıramadığından her şeyi geride bırakmıştı. Ninesinin yanına giden mayıs orada miraçla karşılaşmıştı. Kısa süreli tanışmaları sonlanmış ve ansızın mayısın sevdiği sokakta yolları tekrardan kesişmişti. Şimdi mayısın karşısındaki...