"Nine, senin dediğini kulağın duyuyor mu?"dedim.
"Evladım hal mesele böyle işte"dedi.
"Ninem, bi sabah kalktım kapıda çocuk uyuyor eve aldım da ne demek?" dedim.
Elinde tepsiyle isminin miraç olduğunu yeni öğrendiğim çocuk içeri girdi. Nineme çay uzatırken bana da ayran uzattı alıp kafama diktim.
Köy ayranı ayrı bir lezzetli oluyordu.
"Sen anlat miraç" dedim boş bardağı yanımdaki sehpaya bırakırken.
"Hatırlamıyorum hiçbir şeyi, gözümü açtığımda kapıdaydım ninem beni eve aldı. Ben ona yardım ederim o bana iki lokma yemek verir"dedi.
Aklım almıyordu bu duruma bir seneden fazladır ninemle yaşıyordu bu çocuk ismini bile bilmiyordu. İsmini ninem koymuştu, üzerindekiler ise dedemden kalmış kıyafetlerdi.
"Oğul dışarda mı bıraksaydım baksana şuna ay yüzlü maşallah" dedi.
"Benim gidecek yerim yok mayıs, bir süre daha kalsam burada belki geçmişimi hatırlarım o zamana kadar" dedi miraç.
"Bu böyle olmayacak yarın erkenden şehre gidiyoruz seni bir doktora ordan da karakola götüreceğim" dedim.
"Olmaz!" Yüksek sesle bağırmıştı.
"Yani..ben şehre adım atmamışım bilmem etmem burda kalayım kimseye bir zararım yoktur"dedi.
"Yarın gidiyoruz"diye bastırdım.
"Dur orda mayısım, ben evladım etmişim bu çocuğu, kimseler onu götüremez ha götürmek istersen senle büyük şehre gelsin bi iş bulsun orda hayatını kursun başka türlüsü olmaz"dedi ninem.
"Şaka mı bu?" dedim.
"Mayısım ben on yıldan fazladır şehirden uzak bu evde yaşarım, kimse kapımı çalmaz kimse nasılım diye sormaz ben sormadığım sürece. Artık duvarlarla konuşmaya başlamıştım elden ayaktan düşmüşüm bir tas yemeği zor yapıyorum onca tavuğa,bağa bahçeye de yetişemiyorum bu evladım hınzır gibi yetişti bana. Ne para ister ne başka şey işini yapar bir tas yemeğini yer erkenden uyur" uzun bir konuşmadan sonra dişlerini birbirine vurup soğumuş çayından bir yudum aldı ninem.
O böyle konuşunca ona hak verdim. Şehir hayatından ninemi hep ihmal etmiştik iki senedir de telefonla arar bayramını kutlardım.
"Tamam ninem" dedim pes ederek.
"Sen yol yorgunusun bir duşunu al uyu"dedi ninem konuyu değiştirerek.
"Olur da ben kıyafet getirmedim nine"dedim.
"Miraç oğlum sen kendikilerinden ver yere de yatak ser" dedi.
"Tamam ninem benim odaya mı?"diye sordu.
"He evladım başka oda yoktur" dedi.
"Nine koca iki katlı evde bana yer nasıl yok?" diye sordum.
"Oğlum ilkbahardayız ama bura geceleri yine çok soğuk olur o odada benim odamda tek soba var salondakini geçen hafta kaldırdık soğuktur" dedi.
"Yerde yatamam ben" dedim şımarım çocuk edasıyla.
"Benim yatağım büyük sığarız ikimiz de" miraça şaşkınca baktım.
"Siz ayarlayın aranızda ben yatmaya gidiyorum" ağzımı açmaya fırsat bırakmayan ninem salondan çıkıp gitmişti.
Miraça döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İncinen Kan
Novela JuvenilMayıs reddedilmeyi kaldıramadığından her şeyi geride bırakmıştı. Ninesinin yanına giden mayıs orada miraçla karşılaşmıştı. Kısa süreli tanışmaları sonlanmış ve ansızın mayısın sevdiği sokakta yolları tekrardan kesişmişti. Şimdi mayısın karşısındaki...