Biz insanoğlu her zaman yanınızda birini arar dururuz.
O kişinin en mutlu anımızda yanımızda olmasından çok en acı verici günümüzde yanı başımızda olmasını isteriz.
Bizler mutluluğu paylaşmaktan çok mutsuzluğu paylaşmayı biliyoruz.
Büyüklerden de öyle öğrenmedik mi?
Şimdi ben arkasına saklandığım bu bedenin mutsuzluğumda yanımda olmasını istemiyorum.
Acı çektiğimde bana teselli vermesin.
Bu kişi sadece mutluluğumda yanımda olsun.
Onun acısı o kadar büyük ki kendi acımın ona gölge olmasından korkuyorum.
"Öylece kapıda mı dikileceksiniz evladım?"
Annemin şefkatli sesi beni düşüncelerimden ayırdı. Ortamın gerginliğinden kaçmak için kendimi mutfağa attım.
Mutfak masasına baktığımda güzel bir kahvaltı sofrasıyla karşılaştım.
Acıkmıştım bir sandalye çekip oturdum. Salondan konuşma sesleri git gide yaklaşıyordu.
"Memnun oldum oğlum çekinme gel içeri" mutfak kapısına baktığımda önce sinan girdi ardından da annem en son ise yüzü şiş olan seyit girdi.
"Oturun çocuklar ben de çayları doldurayım"
Sinan hemen yanımdaki sandalyeyi çekip oturdu, seyide baktığımda annemi sandalyeye oturtup çayları dolduruyordu.
Ah bu çocuk eşim olmalıydı.
Bol sohbetli güzel bir kahvaltının ardından annem komşuya gitmiş mutfak da bize kalmıştı.
"Sinan" dedim masadaki boş tabaklara bakarken.
Bir elinde çay bardağı diğerinde ise tespihiyle bana baktı.
"Konuşma benimle valla deşerim seni" dedi.
"Noluyor?" Seyit kalın bir tonda konuşunca sinan sus pus oldu.
Bende keyifle sırıttım.
Arka cebimde hissettiğim titreşimle elimi oraya atttım.
Telefonu çıkarıp ekrana baktığımda derin bir iç çekmemi engelleyemedim.
O sırada seyite baktım beni izliyordu sinan da masayı topluyordu.
Telefona cevap verip kulağıma götürdüm.
"Kardeşimm" yine yüksek tonda bağıran hasanın sesine yüzümü ekşittim.
"Hasan senin ses tellerinin an-"
"Öhö öhö" seyit kibarca susturdu beni.
"Anavatanına kurban olam" diye düzeltim yapmacık bir şiveyle.
"Sen mayıs olamazsın" hasan görmese de göz devirdiğim onun dediğine.
"Sonuca gel kardeşim" diyip konuyu değiştirdim.
"Seni çok özledim" dedi. Ses tonu yumuşamış ve kısık bir tonda söylemişti bunu hasan.
"Evdeyim gel" dedim.
"Sadece bu kadar mı? " dediğine kahkaha attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İncinen Kan
JugendliteraturMayıs reddedilmeyi kaldıramadığından her şeyi geride bırakmıştı. Ninesinin yanına giden mayıs orada miraçla karşılaşmıştı. Kısa süreli tanışmaları sonlanmış ve ansızın mayısın sevdiği sokakta yolları tekrardan kesişmişti. Şimdi mayısın karşısındaki...