"Mayıs kaç aydır yoksun korkarım ki dönemin uzayacak"Deri koltukta biraz daha kıpırdandım.
"Haklısınız dekan bey ama elimde olmayan sebeplerle okula devam edemedim" dedim."Dört haftadan sonra devamdan kalınıyor biliyorsun ve sen dört haftanın çok üstünde bir devamsızlığa sahipsin"dedi.
Masaya doğru eğilmiş gözlüklerinin altından bana bakıyordu dekan bey. Babacan bir ifadeyle dursa da aslında çok otoriter bir adamdı.
"Anladım efendim" dedim.
Vefalaştıktan sonra odasından çıktım. Canımı bu durum çok sıksa da hak etmiştim.
Sonuçta sen her şeyi arkanda bırakıp kaçtığında bıraktığın şeyler durup seni beklemezdi.
Ömerin sevgili bulduğu gibi. Ömerin yalnız olmaması sandığım kadar üzmemişti beni sadece ufak bir huzursuzluk hissi vardı içimde. Belki de onunla yaşamak istediğim onlarca anıyı bir başkasıyla yaşayacak olmasından kaynaklanıyordu.
Ellerim cebimde koridorda dalgın dalgın yürürken önümde bir karartı fark ettim. Kafamı kaldırdığımda karşımda ömer duruyordu. İçine beyaz bir tişört üzerine ise uzun kot bir ceket giymişti. Göz alıcı duruyordu derin bir iç çektim.
"Ma-mayıs?" Soru sorarcasına ismimi telafuz etti.
Ona başımla selam verip yanından uzaklaştım. Arkamdan duyduğum ses adımlarımı durdurdu.
"Ay aşkım bu dönmeyle niye muhatap oluyorsun?"
Ciyaklamadan farksız olmayan sese doğru yürüdüm.
Şimdi yanındaki bedene dikkat etmiştim. Siyah beline kadar uzanan saçlar ve esmer teniyle ömerin sevgilisi karşımda duruyordu.
"Afedersiniz" dedim.
Kadın yüzündeki iğrenmiş ifadeye ek olarak burnunu kırıştırarak bana baktı. Okkalı burnu kırışınca pek de hoş görünmüyordu.
"Dönme! Top! Yumuşak!" Sesim adeta koridorda yankılanıyordu.
İnsanlar yürümeyi bırakmış ve etrafımızı sarmıştı çoktan.
"Ya da her ne s*kse" dedim.
"İstediğime aşık olabilirim ben. İster erkekle evlenir ister cinsiyet değiştiririm. Aynı senin de bu hakka sahip olduğun gibi. " sesimi yüksek tutuyordum çünkü koridordaki herkesin de bunu duymasını istiyordum.
"Aşk,cinsiyetle ilgili değildir. Aşk saftır aşk CİNSİYETSİZDİR!" Son kelimemi adeta çığlık atarcasına haykırdım.
Kız dolgun dudaklarını aralamıştı ki Ömer onu kolundan tutup arkasına sakladı. Mideme bir ağrı saplandı.
"Sizin yüzünüzden bizler zor günler geçirip dışlanıyoruz. Bize toplumun yükü olarak bakılıyor bize günah olarak bakılıyor. Biz dışarda eli kolu serbest olan onlarca suçlu ve serbest bırakılan tecavüzcüler değiliz" arkamda bir hareketlilik hissettim.
Omuzumdan arkaya baktığımda insanlar tarafını belli edercesine arkama geçmiştiler. Bu daha çok cesaretlendirdi beni.
"O suçluların damgası yok diye topluma karışıyor fakat bizi hiçbir gerekçe olmadan damgalıyorsunuz. Biz size ne yaptık ha? Lan biz ne b*k yaptık da herkes bize karşı?" Gözlerim yanıyordu, gözlerimin de ötesinde yüreğim alev alev yanıyordu.
Acıya rağmen susacak değildim.
"Bilmişcesine konuşuyorsun da araştırmaya gelince neden yapmıyorsun? Adam gibi araştır! Hangi lgbt birey hayvana kadına ya da herhangi bir nesneye tecavüz etmiş? Hangi birey katil hangisi hırsız? Sizin gibi pislik olmaktansa böyle olmaktan gurur duyuyorum!"
Cümlemi bitirdiğimde koro halinde arkamdan ses geldi. Beni de karşımda şaşkınlıkla duran ömeri de bu ses irkitmişti.
"GURUR DUYUYORUM!" Arkamdaki her dakika kalabalıklaşan topluluğun karşısında da ne yazık ki başka bir kalabalık gurup vardı.
Bıyık şeklinden anladığım kadarıyla çoğunluğu ülkücülerden oluşuyordu onlar da slogan attılar.
"HELAK OLACAKSINIZ LUT KAVMİNİN İBNELERİ!" Kurdukları cümle yanmakta olan gözlerime tuz olmuştu.
"SEVGİ YAŞATACAK BİZİ!" Arkamdaki insanlar çok güzeldi.
"GEBERİN!" Karşı taraf daha da çirkinleşiyordu.
"SEVGİ YEŞERTECEK BİZİ!" Arkamdaki kalabalığa baktım, birbirlerine sarılan onlarca insan nasıl bu dar koridora sığabilmişlerdi ki.
Ön safhada duran birkaç eşcinsel çift öpüşmeye başladı. İncelen ip orada koptu.
Karşı taraf birbirini ezerek üzerimize doğru atıldılar.
Aralarında yüzleri kapalı olan öğrenciye benzemeyen kişiler vardı her sardırdığı kişiler yere cansızca düşüyordu.
Birkaç kişiye sert yumruklarımı savurdum.
"Ya-yardım et!" Arkama döndüğümde mavi saçlı minyon bir kızın arkadan saçının sertçe çekildiğini gördüm.
Birbirine sardılan insanları yarıp oraya ulaştım. Arkadan adama sarıldığımda bana da arkadan biri sarılmıştı.
Sırtımda oluşan ağrıyla nefesim kesildi.
Cinsel yönelimim ilk defa bu kadar canımı yakmıştı. Kesilen nefesime inat konuştum.
"S-sen" koridor o kadar kalabalıktı ki yere uzanmayı dahi başaramadım.
Sürünerek duvar kenarına sürükledim vücudumu. Kavga daha çok şiddetlenmişti. Sırtımdaki ağrı katlanırken gözlerimi yumdum.
Renklere aşık, rengarenk kalbi olan biriydim.
Neden karanlığa gömüldüm?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İncinen Kan
أدب المراهقينMayıs reddedilmeyi kaldıramadığından her şeyi geride bırakmıştı. Ninesinin yanına giden mayıs orada miraçla karşılaşmıştı. Kısa süreli tanışmaları sonlanmış ve ansızın mayısın sevdiği sokakta yolları tekrardan kesişmişti. Şimdi mayısın karşısındaki...