16. Hastane

509 33 0
                                    

"Pelin!" Birisinin arkamdan aniden adımı seslenmesiyle ellerimle gözlerimi kapatıp çığlık atmaya başladım.

Arkamdaki kişi bu sefer ağzımı kapattığında gözlerimi açmadan daha güçlü bir şekilde çığlık atmaya devam ettim. Sesim boğuk çıkıyordu ama yine de biraz gürültü yapabiliyordum.

En azından birisi bu sese gelip beni kurtarabilirdi.

"Pelin sussana bütün okulu başımıza toplayacaksın!" Mert'in sesini duymamla çığlığımı kestim. Çığlığımı kestikten bir süre sonra ağzımı kapatan el çekilmişti. Gözlerimi hâlâ sıkı sıkı kapalı tutarken konuştum. "Mert, sen misin? Ona göre açıcam gözlerimi."

"Benim ufaklık, benim." Sakinleştirici ses tonuna karşı gözlerimi kapatan ellerimi yavaşça çektim. Biraz fazla bastırdığım için gözlerim bulanıklaşmıştı. Gözlerimi birkaç kez kırpıştırıp görüşümü netleştirdim.

Yavaşça arkamı döndüm ve arkamda sırıtarak bana bakan Mert'in koluna sertçe vurdum. Tenin tene çarpma sesi boş sınıfta yankılandığında Mert acıyla inleyerek kolunu tuttu.

Aptal herif, ödümü kopardı!

"Gerizekalı! Ne kadar korktum haberin var mı?!" Var gücümle bağırdığımda tiz sesimde sınıfta yankılanmıştı. Bağırmama karşı yüzünü buruşturarak bir kulağını omzuna bastırdı.

"Nerden bileyim bu kadar korkacağını? Sadece bir an irkilirsin diye düşünmüştüm." Kaşlarımı çatarak ona bakmaya devam ettim. Korkak birisi olduğunu biliyordu. Böyle bir şeye kalkışması başlı başına bir hataydı.

İnsanların amacı beni korkutmak olmadığında bile korkabiliyordum. Bir de beni özellikle korkuttuklarında oldukça büyük tepkiler veriyordum. Tıpkı az önce dolduğu gibi.

"Bir daha böyle aptal aptal hareketler yapma." Alt tarafı biraz ders çalışıp gideceğiz. Bu kadar kargaşaya sebep olmasına gerek var mıydı?

Omzundaki çantasını sıraya atıp yanıma oturdu. "Bir daha seni bu kadar çok korkutmayacağım."

"Bir daha korkutacaksın yani?" Hayretler içersinde konuştuğumda sırıtarak başını salladı. "Korkutucam tabii ki. Ben çok eğlendim çünkü." dedi ve gülmeye başladı. "Aniden gözlerini kapattığında o kadar komiktin ki." dedi kıkırtıları arasında.

Ben ise ona hâlâ sinirle bakıyordum. Ortada kesinlikle komik bir şey yoktu.

"Mert böyle gülmeye devam edeceksen lütfen gider misin?" dedim istemsizce sinirli çıkan sesimle. Elini saçlarıma attı ve saçlarımı karıştırarak konuştu. "Biraz sakin mi olsan ufak..."

"Bir daha sakın," diye yüksek sesle bağırarak sözünü kestim. Az bile tepki vermiştim. Çünkü saçlarımın karıştırılmasından nefret ederim! Kendimi sakinleştirerek  daha alçak bir ses tonuyla konuşmaya başladım. "Sakın benim saçlarımı karıştırma!"

Gözlerini irileştirerek elini yavaşça çekti. "Tamam ufaklık, sakin ol." Kısaca gözlerimi devirdim ve test kitabıma geri döndüm. O da bana katılarak çantasından eşyalarını çıkarttı ve soruya beraber bakmaya başladık.

Sınav haftası yarın başlıyor ve biz yaklaşık bir haftadır beraber çalışıyoruz. Kimyayı iyi bir şekilde öğrenmiştim. Hatta soruları bile rahatlıkla yapıyorum artık.

"O soru öyle çözülmüyor Pelin." Buraya geldiğinden beri bana sürekli karışan Mert'e sertçe baktım. "Sana ne, ben böyle çözücem!" Sadece onun gösterdikleriyle kalmayıp videolar izleyerek yeni yollarda öğrenmiştim. Onlarla da birkaç soru çözmüştüm ve ise yarıyorlardı.

Lise Mi?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin