13. Yardım

555 37 40
                                    

"Ne?!" dedi birkaç kişi aynı anda. Yavaşça başka yerlerde gezdirdim gözlerimi. Şuan onlarla gözgöze gelmekten daha zor bir şey yoktu benim için.

Ezgi yanıma gelirken konuşmaya başladı. "Pelin lütfen şaka yaptığını söyle. Hiç komik değil ama, eğer şakaysa hiç kızmayacağım. Gerçekten." dedi ve elini omzuma koydu. Başımı yavaşça iki yana salladım. Sınıfta adeta bir ölüm sessizliği vardı.

"Güzelim, bana hiç böyle bir şeyden bahsetmedin. Ne oluyor?" Emir'in konuşmasıyla bakışlarımı ona çevirdim. Derince bir nefes aldım. "Lütfen böyle yapmayın. Zaten benim için zor bir karar oldu." Konuşurken sesimin titrememesine özenle uğraşmıştım. Ne kadar başarılı olduğum muamma. Kulüpten ayrılmak istemiyorum ama bir seçim yapmam gerekiyordu.

"Gitme o zaman." dedi arkamdaki ses. Yavaşça arkamı dönüp Mert'e baktım. Birkaç kişinin bakışları da ona dönmüştü. "Gitmek istemiyorsan gitme Pelin, bu kadar basit." Yere eğdiği başını kaldırıp bana baktı. "Kendini şamandırmak zorunda değilsin. Sesin titriyor resmen, dokunsak ağlayacaksın. Gitmek istemediğin o kadar belli ki." Söylediği şeylerle gözlerimi etrafta gezdirmeye başladım.

Doğru söylüyordu ama o kadar basit değildi işte. Geleceğim için bir seçim yapmam gerekiyordu ve bende eğitimim için en iyisini seçmiştim. Son sınıftayım ve derslerime daha çok ağırlık vermem gerekiyor. Sözümü tutmam gerekiyor...

Karşımdaki aynadan diğerlerinin bakışlarını görüyordum ama görmemiş olmayı dilerdim.

Yavaşça başımı eğdim ve titreyen sesimi saklamayarak konuşmaya başladım. "Derslerime yoğunlaşmam gerekiyor. Dersler ve kulüp artık beni çok sıkıştırmaya başladı. Son birkaç gündür Damla'yla ilgilendiğim için provaları kaçırdım, bir yandan ödevlerim de birikti. İkisini aynı anda yürütemiyorum, artık bir karar vermem gerekiyordu."

Arkamı dönüp bana bakan gözlere baktım. Gitmemem için yalvarıyordu bakışları adeta. Bu bakışlar katılacağımız yarışmayla veya kulüple ilgili değildi biliyorum. Bu tamamen bizim arkadaşlığımızla ilgiliydi. Âdeta onlara ihanet ediyormuş gibi hissediyorum ama elimden başka bir şey gelmiyor.

"Eğer koreografi için yardıma ihtiyacınız olursa söyleyin, size her zaman yardımcı olurum." dedim titreyen sesimle ve hızlıca koşarak kulüpten çıktım. Emir'in arkamdan adımı seslendiğini duymuştum  ama umursamadan koşmaya devam ettim. Yanaklarımdan süzülen sıvıyı hissettiğimde adımlarımı daha da hızlandırdım. Yurda girdiğim anda ilk kattaki ortak lavaboya yöneldim. Kendimi boş bir kabine attım ve sırtımı kapıya yaslayıp gözyaşlarımı serbest bıraktım.

Ben böyle olsun istememiştim. Hayatım neden hep böyleydi ki? Neden böyle olmak zorundaydı? Hayatım beş yıl önce yıkılmıştı ve ben hâlâ o yıkığın enkazındayım. Başka seçeneğim yoktu. Önündeki tek seçenek buydu ve bunu yapmak zorundaydım.

Ellerimle yanaklarımdan süzülen tuzlu sıvıyı sildim. Gözlerimi bir süre kırpıştırıp kızarıklığın gitmesini bekledim.

Ağlamak yok Pelin...

Sırtımı kabinin kapısında ayırdım ve kapıyı açtım. Yavaşça lavaboya yönelip aynadan kendime baktım. Gözlerim kıpkırmızı olmuştu. Suyu açıp yüzümü birkaç kez yıkadım. Duvardaki makinadan aldığım peçeteyle yüzümü kurulayıp elimdeki peçeteyi çöpe attım. Lavabodan çıktıktan sonra ikinci kata yönelmek yerine yurdun çıkışına yöneldim.

Kızların beni bu şekilde görmesi hiç iyi olmaz. Damla'nın zaten morali bozuk, birde beni böyle görmesini istemiyorum. Zaten daha prova saati bile bitmedi, yüksek ihtimalle şüphelenirler.

Kapşonlumu başıma geçirip ellerimi de kapşonlumun cebine koydum. Bahçenin en ücra köşesindeki banka oturdum ve cebimden çıkardığım ellerime bakmaya başladım. Böyle kaç dakika durdum bilmiyorum ama kapşonlum başımdan çekilene kadar ellerime bakmaya devam ettim. Ben şaşkınlıkla arkamı döndüğümde Mert'in çatık kaşlarıyla karşılaşmıştım  "Kızlara söylemedin değil mi?!" Sesini yükselterek konuşmasına aldırmadan şaşkın bakışlarımı sürdürdüm.

Lise Mi?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin