Zaman akıp gitmişti ve herkesin yüzü gülüyordu, işte bu kadardı Aram hayatımın hep karanlık köşesiydi. O varken hepimizin gülen yüzleri soluyordu ama Mir hayatımdayken her şey olması gerektiği gibiydi. Masayı yengemle toparlarken Mir ve Berzan çocukları da alıp salona geçmişlerdi, bizde kız kıza hem sohbet ediyor hem mutfağı toparlıyorduk. Zilan'ın sorusuyla koyu bir sohbet başlamıştı.
" Dilvan, Mir abiyle ne zaman tanıştınız? "
Gülümsedim, ses tonum ne kadar mutlu olduğumu ele veriyordu
" O ağa bozuntusundan kaçarken beni ormanda buldu daha doğrusu korkuttu."
Diye cümleye girerek anlatmaya başladım. Anlattığım her an sanki o günlerde bana acı vermiyormuş gibiydi, sanki o zamanlar ağladığım ,acı çektiğim anlar şu yaşıma kadar yaşamış olduğum en güzel anlardı. Mutfağı halledip kahveleri de yapınca bizde salona geçtik.
" kahveler hazırrr! Ee çocuklar ne yaptınız biz yokken?"
Diye sorunca Hikmet ali sızlanmaya başladı
" haya, bu babam bizi buyda bıyakamazmış"
Dedi, hafifçe gülümsedim ve sıkıca sarıldım minik yeğenime.
" Ama sen burada kalırsan anneni, Dilvanı, babanı kim koruyacak miniğim?"
Dediğimde minik kollarını bir birine kavuşturup kaşlarını çattı
" gideysem seni kim koyuyacak?"
Dedi, Mir hemen tişörtünün kollarını sıyırıp Ellerini sıktı ve olmayan kaslarını göstererek
" e ben varım ya ufaklık"
Dedi. Herkes gülerken Hikmet ali Mir'in boyuna atladı
" obacann tamammm" (o zaman tamam)
Dedi ve kahvelerimizi yudumlarken Berzan'ın sorusu hepimizi düşündürdü
" düğün için bir tarih belirlediniz mi? Yani önden bilelim de biz de ona göre ayarlayalım kendimizi"
Dediğinde Mir gözlerime baktı, genişçe gülümsedi
" henüz bir karar vermedik ama bence uzatmanın bir anlamı yok değil mi benim güzelim!"
" kesinlikle katılıyorum, sizde buradayken direk bi kaç gün içinde tarih alalım kıyalım nikahı "
Mir açılan kocaman gözleriyle bana döndü
" yahu o kadar da demedik aceleye gelir öyle de"
Gülümsedim
" alacağımız bir elbise bir damatlık Mir, evimiz , mobilyalarımız her şeyimiz var zaten."
Dediğimde oda benim gibi gülümsedi
" haklısın benim balım ben o zaman bugün işlemleri başlatayım ne dersin? "
" oh müthiş derim ne diyeyim !"
Her şey hızlıydı evet ama ben tam 5 sene beklemiştim bu günleri, senelerce sevdigim adamın gözlerine bakabilmek için katlanmıştım o canavara! Acıdan, üzüntüden,sinirden ağladığım zamanların yerine artık Mir ile evin içini dolduran kahkahalarımızı , beraber geçirdiğimiz vakitlerimizi belki ileride olursa minik oğlumuzu... Gerçi kız olsa da çok mutlu oluruz sonuçta ikimizden bir parça, kız olmuş erkek olmuş ne fark eder ki?
Yapılan muhabbetlerin sonunda mir kimliğimi de aldı ve evine geçmek için kalktı, evdekilerle vedalaştı bende kapıya kadar ona eşlik ettim
" çiçeğim çok güzeldi bu gün"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAFES
General FictionBu Kitabın gerçek kişi veya kurumlarla bir ilgisi yoktur. Tamamen hayal ürünüdür. Ben Dilvan... Dilvan TİMURAĞAOĞLU. Mardin Kızıl Tepede, Kikan aşireti adı altında yaşamaya çalışıyorum, Babamsız... Annem Meral TİMURAĞAOĞLU. Ankara'da doğup büyümüş...