Hava kararana kadar Birgül ablayla sohbet edip gülmüştük,iyi geldi bana bu güzel sohbet... Annem uyanınca fatma abla gelip haber verdi ve hızla yerimden kalkıp annemin odasına girdim. Daha iyiydi ve gözlerini açmıştı, yanına gidip alnını öptüm
" annem iyi misin? Bir yerin ağrıyor mu?"
Diye sordum annem hafifçe gülümsedi, hala halsizdi...
" iyim yavrum! Çok şükür rabbime, seni görmeden gitmedim babana!"
Dedi. Canını acıtmadan sarıldım anneme, kokladım derince... O kadar çok özlemiştim ki, ona bir güzel yemeğini yedirip arkasına yastık koydum
" neler yaptın kızım? İyi misin sen?"
Diye sordu. Evet bir anlaşma yapmıştık Aramla ve bende annemin üzülmemesi için güzel rol yapacaktım.
" iyim annecim, alıştım Aram'ı sevmiyor bile olsam evleneceğim onunla... Hem okulum için de izin veriyor. Sen, ben ve Aram İzmir'e yerleşeceğiz annecim... Burada dedemin emri altında yaşamana izin vermeyeceğim artık!"
Dediğimde annem gülümsedi, ellerimi tuttu ve öptü
" güzel kızım benim... Abin ne olacak? O buradayken nasıl geleyim yavrum! "
Dedi... Anne yüreği işte oğlum dediği canavar kendisini vursa bile yine de onu düşünüyor. Annemi anne olana kadar anlamayacağım ve bu sonsuza kadar anlamayacağım demek...
" anne Berzan başının çaresine bakar! Dedem olacak adam onu seviyor, korur kollar... Ama sen savunmasızsın, benimle gel lütfen!"
Dedim ve önceden babamı ikna etmek için kullandığım bakışlarımı attım... Masum...
" hele bir iyileşeyim kızım, toparlanayım... Daha söz kesilecek, düğün olacak çok işimiz var! "
Dedi. O beni gelinlikle görecekti ama ben kefen giyecektim... Ona bunu anlatamam ama o gelinlik benim için sadece bi bez parçası olacaktı...
" dert etme anne! Yarın Aram'ın kız kardeşi Alya gelecek...Alış verişe çıkacağız kız kıza... Söz için eksikleri alırım sonra da gelirler keseriz sözü."
Dediğimde annem gözlerime baktı
" istemiyor musun kızım hala Aram'ı? İsteksiz gibisin... Yani sözün olacak bi kaç güne ama sende hiç heyecan ya da mutluluk ifadesi görmüyorum! "
Dedi. Nasıl güleyim ki anne? Sevdiğim biriyle değilde nefret ettiğim biriyle evleneceğim. Her gece bir kez daha nefret edeceğim...
" alakası yok annecim sadece yorgunum biraz..."
Dedim. Annem inanmıştı yalanıma ve gülümsedi hafifçe
" tamam o zaman haydi odana git, duşa girip uyu biraz!"
Dedi. Tam kalkacakken telefon çaldı, nerden geldiğini bulmaya çalışırken Aram'ın aldığı telefon aklıma geldi ve hızla çantamı açıp aldım telefonu
AĞAM! arıyor...
Bu adam vallahi geri zekalı! Tam meşgule atacakken annemin imalı bakışlarıyla açıp kulağıma tuttum
"efendim Aram!"
Dedim. Aram yumuşak ses tonuyla
" nasılsın Dilvan?"
Diye sordu. Yemin ederim şuan içimden geçen tek şey bu adamı asmak! Her acıyı yaşatıp, dalga geçer gibi soruyordu nasıl olduğumu!
" iyim Aram! Bir şey mi var?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAFES
General FictionBu Kitabın gerçek kişi veya kurumlarla bir ilgisi yoktur. Tamamen hayal ürünüdür. Ben Dilvan... Dilvan TİMURAĞAOĞLU. Mardin Kızıl Tepede, Kikan aşireti adı altında yaşamaya çalışıyorum, Babamsız... Annem Meral TİMURAĞAOĞLU. Ankara'da doğup büyümüş...