Kaçıpta sığındığım bir başka kurguma hoşgeldiniz.
***
Karşımdaki topluluğu izledim. Elimdeki sigarayı dudaklarıma yerleştirip, zehri içime çektiğimde kulaklarıma neşeli sesleri ilişti.
"İyi ki doğdun Ata!"
"İyi ki doğdun canımın içi!"
Ata'nın yüzündeki mutluluğa baktım. Gülümsüyor ve gelen hediyelere mutlulukla bakıyordu. Arkadaşları ile erkeksi bir selamlaşmanın sonunda sohbete dalmışlardı. Dünya belki şuan onun için dönüyor, onun mutluluğu için zamanı kontrol ediyordu.
"Oğuz." Bakışlarımı mutlu aile tablosundan çekip, soğuk sese döndüm. "Al şu parayı." Dedi umursamazca. Elindeki paraya bakıp, boş bakışlarımı attım. "1 hafta otelde kalacak kadar var." Dediğinde dudaklarımda alaylı bir tebessüm peydah oldu.
"Sen şeytanın ta kendisisin." Dediğimde kaşlarını çatmıştı. "Kardeşimin doğum gününde olmama bile izin vermiyorsun. Kuyruğuna basılmış bir itten farkın yok." Cebindeki bıçağı boynuma bastırdığında ona boş gözlerle baktı.
"O ağzın bozulmuş yine oğlum." Dedi tehditkar şekilde. Ellerim hırkamın cebinde, boğazımda ise çekilmiş bir bıçak. Bu kadardım. Onun karşısında rahatça ölümü bekleyen biriydim. "Ata'nın yanında olmalıydım." Dedim sertçe.
Bıçağı daha da bastırıp, çıkmaz sokağa çekti. Sızan kanı hissediyordum.
"Benim sabrımı zorluyorsun Oğuz!" Dedi öfkeyle. Çenemi sertçe kavradığında kafamı kendisine kaldırmıştı. "Ben ne istersem o." Her kelimenin üstüne basa basa dedikleri benim için boştu. "Kardeşim o benim !" Dedim öfkemi bastıramazken.
Kaşlarını çatıp, çöp yığının olduğu yere attı bedenimi. Sırtım deli gibi sızlamıştı."Senin kardeşin ve benim tek oğlum!"
Tek oğlum.
"Seni aldırmalıydı annen! Başıma bela, omuzlarıma yüksün sadece!" Yanıma yaklaşıp, yakamdan tuttu. "Bitti Oğuz. Benim daha fazla katlanacak sabrım kalmadı." Anlamaz gözlerle onun gözlerine baktım. "1 hafta sonra gel, tüm eşyalarını al siktir git."
Boğazıma oturan yumru konuşmama izin vermemişti. "Bende oğlunum!" Tüm sokağı inletecek kadar bağırdığımda yüzüme yumruk atması bir olmuştu. "Ne oğlu lan! Ne oğlu? Ulan doğduğun güne lanet olsun! Allah belamı seninle veriyor, gelmiş oğlunum diyor!"
Nefretle baktım. Patlayan dudağıma baktığında içler acısı bir halde olduğumu anlamıştım.
"Ata'dan ne farkım var?" İlk defa. İlk defa sesim babama karşı titremişti. "Ata'yı hep istedim. Aranızdaki fark bu Oğuz." Yüzüme fırlattığı para ile gidişini izledim. Yine gitmişti.
Yine değersiz bir mala para verir gibi yüzüme parayı fırlatmıştı.
Bakışlarımı çekip, elimi boğazıma götürdüm. Derim kesilmişti... Yerden kalkıp, akan kanı elimin tersiyle sildim. Saçılan paralara baktım. Gururum yüzüme tükürmüştü o an. Paraları titreyen ellerimle toplayıp, zarfın içine koydum.
Ata'ya en azından son hediyemi almalıydım. O adamın parası ile olsa da.
Dövüldüğüm, hakaretler yediğim çıkmaz sokaktan çıkıp eve baktım. Bu tepeden evin bahçesi net görünüyordu. Bir süre kardeşimin mutluluğunu izledim. Ardından eli telefona gitmişti ve saniyeler sonra benim telefonum çalmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hata
Teen FictionKaçırılan bebek serisi, erkek versiyon. Ailem Abilerim kurgusu. "Biliyordum. Acım, mutluluğum ve daha bir çok duygum kimsesizdi."