Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Minik Oğuz ve abisini bırakıyorum✨
**
Caner, iç çekerek kardeşinin yakınına oturduğunda gözleri yüzünü taramıştı. Yaşına göre fazla diye düşündü. Bu acı, bu yorgunluk kardeşi için çok fazlaydı. Vicdanını bu yüzden susturamadığını biliyordu.
Yanında olmadığı her anın pişmanlığını yaşarken nasıl acısını hafifleteceğini bilmiyordu. Kendisi için bile basit olmayan bu durumu kardeşi bizzat yaşamıştı.
"Abi."
Uyku mahrumu gözlerine tebessüm edip, yanına uzandı. Yüzündeki yaralar olmasa bebek gibi bir suratı olduğunu biliyordu. Hoş, Caner için hala bebek gibi yüzü vardı.
"Abim."
Kolu altına aldığında Oğuz daha fazla mayıştığını hissetti. Abisine kedi gibi sokulup, gözlerini kapattığında Caner bu haline gülmüştü. "Koca bebek uyanmayacaksın sanırım?"
Uyanmak istemiyordu. Uzun zaman sonra kendisini huzurlu hissediyordu.
"Abi uyuyalım ya!"
Caner bu siteme daha fazla gülüp, alnından öpmüştü. "Karnın da mı acıkmadı oğlum? Bari bir şey ye öyle yat." Oğuz omuzlarını silkip, abisinin göğsüne kafasını koyduğunda Caner kolu ile sarıp pikeyi üzerlerine çekmişti.
Kardeşinin kolları arasında olduğu anı kaçırmaya niyeti yoktu.
"Teşekkür ederim." Dedi Oğuz düşünceli bir sesle. Caner kaşlarını kaldırıp, bu teşekkürün altında yatan imayı anlamak istedi. "Beni bu cehennemin içinden aldığın için." Caner bu çaresizliği hissetmek yerine kaybolmayı isterdi.
Kardeşi keşke bu cümleyi ona hiç kurmasaydı.
"Daha erken gelemediğim için affet."
Saçlarını okşayıp, öptü. "Ama söz veriyorum abim. Her şeyi telafi edeceğim."
Oğuz biliyordu. Abisi ne zaman söz verse tutardı. iki eli kanda dahi olsa tutardı.
"Aynı şeyler olmayacak Oğuz. Canımı veririm ama yine aynı şeyler yaşamana izin vermem."
Oğuz kelimelerin ağırlığı ile yutkundu. Kimse onun için kendisini feda etmezken abisinin dedikleri çok büyüktü.
"Canını verme, yanımda ol ben yine aynı şeyleri yaşamaya razıyım abi."
Caner bir kez daha anladı. Küçük kardeşi büyümüştü. "Büyümüşsün." Dedi dolan gözleriyle. "Benim küçük kardeşim çok büyümüş." Dudaklarını kardeşinin alnına bastırıp, gözündeki yaşın akmasına izin verdi.
