Ali Kara hayatı boyunca kendine verdiği ilk sözü çiğneyerek sağlam bir yumruk atmıştı karşısındaki adama. Yumruğun sert etkisi yüzünden geriye sendeleyen adam öfkeyle baktı.
Ali, Oğuz'un serumuna ağrı kesiciyi enjekte eder etmez soluğu Halit'in yanında almıştı.
"Ulan böyle mi anlaştık!"
Ali Kara histerik bir gülüşle yeniden yüzüne sağlam bir yumruk atmıştı. Artık dengesini sağlayamayan adam yere düştüğünde önüne düşen saç tutamlarını geriye itmişti. "Abimle ne anlaştığın beni bağlamıyor Halit. Bana o bilgileri vereceksin, şuan vereceksin." Sesindeki tehdit, adamı korkuturken yüzündeki ifadeyi korumak istedi.
Fakat başarılı olamamıştı.
Kara'lara bulaşmak, ölüm demekti. Bunun bilincinde iken korkmamak imkansız geldi. Yine de arsızlık her şeyin önüne geçerek dudaklarına alaylı bir gülümseme kondurmuştu.
"Sen kimseyi öldürmedin bu yaşına kadar. Beni mi öldüreceksin?" Sesindeki alaylı tınıyla Ali Kara belindeki silahı çıkarıp, ona doğrultmuştu. Sabrı sınanıyordu. Bu kadar yaklaşmışken sabır denen illet iyice kendini belli ediyordu.
"İlk sen olursun işte Halit. Senin gibi bir orospu çocuğunu öldürmekle başlarım."
Kendisine doğrultulan silaha baktı. Ardından bu silahı sıkacağından adım kadar emin olan adama, Ali Kara'ya baktı. "Çocuğu verecektiniz." Dedi tıslarcasına. Ali Kara bıkkın bir nefes alıp, ayağını adamın karnına geçirmişti.
"Lan hala çocuk diyor! Soyunu sopunu siktiğim yok sana çocuk falan!"
Attığı tekmelerin sayısı artarken yerde kıvranan adam çaresizce öksürüp, durmasını işaret etti. "Tamam...Ne olur dur!" Acıya dayanamadığını anlayan Ali nasıl mafya işine girdiğini düşünmeden edemedi.
Sabahtan beri dövüyordu ama fazla sızlanıyordu.
"Dosya halinde. Bakmadım daha...Arabanın torpido gözünde."
Dudaklarına yerleşen zafer tebessümü ile yerdeki adamın yakalarından tutarak sürüklemeye başladı. Dövmekten beter ettiği yüz tanınmayacak hale gelmişti. Onu arabanın arkasına atıp, öne geçtiğinde torpido gözünü açmıştı.
Gördüğü dosya ile derin bir nefes almadan edemedi.
"Nerden ulaştın bu bilgilere?" Dedi merakla Ali. Bu detayların önemli olduğunu biliyordu. "Kaçıran adam bu camiyadan. İsmini bilmiyorum. Lakabı yılan. Herkes öyle tanır onu."
Yılan.
Böyle lakablı bir kişi duymadığından emindi Ali. "Ona nasıl ulaşırım?" Halit bu soru ile gülmeden edemedi. Ali bu gülüşten rahatsız olurken kaşları çatık şekilde ona baktı. "Ona kimse ulaşamaz, o isterse size ulaşır."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hata
Teen FictionKaçırılan bebek serisi, erkek versiyon. Ailem Abilerim kurgusu. "Biliyordum. Acım, mutluluğum ve daha bir çok duygum kimsesizdi."