23

7.3K 595 117
                                    

Elinde duran fotoğrafa içi gidercesine baktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Elinde duran fotoğrafa içi gidercesine baktı. Titreyen eli fotoğrafı okşarken boğazına acı bir yumru oturmuştu. Pişmanlıkları, hataları, acıları bir bir üzerine yüklenmişti.

Geride bıraktığı kardeşini ne yüzle yaklaşacağını bilemezken onu korumakla mükellefti.

"Çok geç kaldım...Affet beni."

Ozan yıllar önce verdiği sözü tutsa da her şey için geç kalmıştı. Türkiyeye ayak bastığında kardeşinin belinde o korktuğu şeyi görmüştü. Silah bir insana nasıl yakışmazsa kardeşine de yakışmamıştı.

Ozan bir kez olsun kafasında susturamadığı silah seslerinin üstüne bu görüntüyü eklemişti. Kardeşi 19 yaşındaydı artık ve mafyanın içindeydi. Ne kadar geleceğim, yanıma alacağım sözleri varsa hepsi bir bir ölmüştü.

Bir şeyler ölürken, bir şeyler doğmuştu.

Ozan eline tutuşturulan silahla ilk defa öldüğünü hissetmişti. Kana bulanan cesetleri gördüğünde ilk defa yüreği taşlaşmıştı. Kardeşinin gitme dercesine yalvaran gözleriyle ilk defa pişmanlığı derinden hissetmişti.

"Küçüksün dedim...Babam sana kıyamaz dedim Kutay. Ben...bilemedim ki." Bedeni sanki acıyla kasılmıştı. "Seni o pis işlere alet etmeden almak istedim hep..." Sıkışan kalbine dokundu.

İki kardeşinin yarası da hala tazeydi.

"Ben seni o adamın eline bırakmak istemedim..." Ozan ne kadar kendini açıklamak istese de kardeşini hep haklı bulacaktı. Bahanesi olamazdı bazı şeylerin. "Abi?" Yaman'ın kısık sesiyle göz yaşlarını silip, yatağından doğrulduğunda kardeşinin yüzündeki ifade onu tedirgin etmişti.

"Abim bir şey mi oldu?"

Yaman ne diyeceğini bilemez şekilde abisine baktı. Gördüğü kabusun hala etkisindeydi. "Abi..." Ozan korkarak yatağından kalkıp, kardeşine yaklaştığında belinden destek vererek lavaboya götürdü.

Yüzü kireç gibiydi.

Ne olduğunu hala anlamış değildi ama kalbi kardeşinin bu halleri yüzünden tedirgin oluyordu. "Yüzünü yıkayalım." Soğuk suyla kendine gelmeye çalıştı Yaman. Yüzünü kuruladığında abisine dolu gözlerle baktı.

Mantığı ile hareket edemediği bir andı onun için.

"Abi ölmüşlerdi..." Ozan duyduğu iki kelime ile rahatsızca yerinden kıpraştı. "Kutay abim, Oğuz abim ölmüşlerdi..." İki beden adeta kelimelerin zehirleri ile öylece kalakalmıştı. Ozan kendine gelmeye çalışıp, karşısında korkudan titreyen çocuğa baktı.

Kolları arasına çekip, sırtını sıvazladı.

"Kabustu." Dedi emin bir sesle. Fakat bu kabusu görmediği halde kendisi de etkilenmişti. "Abi çok gerçekti...Ayırt edemedim hiç bir şeyi. Uyanıp, uyanamadığımı anlayamadım bile."

HataHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin