Taehyung hava karardıktan sonra çıktığı toplantı odasından doğruca kendi odasına girdi. Jungkook'un buraya geleceğini düşünüyordu, peşinden gelen Jin ve Yoongi'den önce odaya girdiğinde karşı karşıya kaldığı boşlukla kaşları çatıldı.İçeri giren Jin, "Ne oldu?" diye sorsa da ona cevap vermeyip aralık kapıdan geri çıkmıştı. Masasında oturmuş işine devam eden sekreterine, "Jungkook geldi mi?" diye sert sesiyle sorduğunda kadın yerinden kalkıp "Hayır efendim." diye yanıt vermişti.
Taehyung bu kez de çocuğun eve gitmiş olduğunu düşündü, odasına yeniden girip kapıyı kapatırken arkadaşları sessizce onu bekliyordu. Telefonunu çıkarıp Jungkook'u aradı, defalarca kez çalmasına rağmen açan olmayınca huzursuz olmaya başlasa da küçüğün telefonunu başka bir yerde bırakma ihtimalini düşünüyordu.
Telefonu indirip bu kez de Namjoon'u aradı, bu sırada masasının yanında ayakta duruyordu. Bu kez telefon hemen açıldığında "Namjoon, Jungkook evde mi?"diye direkt merak ettiği soruyu sordu. Evde olduğunu öğrenirse rahatlayacaktı, "Hayır efendim, bize okul çıkışı arkadaşlarıyla gideceğini söyledi." diyen Namjoon'la kaşları çatıldı.
"Nereye gitti, söylemedi mi?" diye yeni bir soru sorarken okul saatinin üzerinden üç saatten fazla zaman geçtiğinin farkındalığıyla endişelenmeye başlamıştı. "Hayır efendim, sadece onu almamız için arayacağını ve size haber vereceğini söyledi." diye yanıtladı Namjoon.
Taehyung'un kaşları çatılırken bir şey söylemeden telefonu kapattıp yeniden Jungkook'u aradı. Bu sırada gerginliği saniye saniye artıyordu ve çalan telefon asla açılmıyordu. Keskin bir nefes verip bu kez de Jimin'i aradı, ancak fark yoktu ikisi de açmıyordu.
Elindeki telefonu masanın üzerine atıp ellerini de masaya yasladı, bu sırada kendisini izleyen Yoongi ve Jin birbirlerine kısa bir bakış attılar. Jin yeniden Taehyung'a doğru dönerken "Ne oldu?"diye yavaşça sordu. Taehyung'un yüz ifadesi hiç hoş durmuyordu, esmer olan keskin bakışlarını oturan arkadaşlarına çevirirken "Jungkook'a ulaşamıyorum." diye kısaca açıkladı.
Bu sırada zihninde bin türlü ihtimal dönüyordu, söylediği şeyle Yoongi arkadaşının bariz endişesine karşı "Arkadaşlarıyla takılıyordur belki, hemen coşma." diye yanıt verdiğinde, esmerin çenesini saniyelik kasmıştı. Telefonunu açmaması endişesini büyütüyordu, "Telefonunu açmıyor, Jimin de aynı." diye yanıt verip tekrar aramak için telefonunu aldı.
Jin Taehyung'u rahatlatmak için "Olabilir, dalmıştır arar zaten şimdi seni." diye yeniden konuştu ama esmer olan onu dinlemedi bile. Sessiz kalarak birkaç kez daha aramış yeniden açılmayan telefonla gerginlikle yerine oturmuştu, soğuk kanlılığını korumaya çalışıyordu.
Parmakları masaya sıra sıra vurmaya başlarken Jungkook'un nereye gidebileceğini düşünüyordu, muhtemelen kendisine haber vermeyi unutmuştu ama saatler geçmişti. Jimin'de telefonunu açmıyordu bu içindeki endişeyi büyütüyordu.
YOU ARE READING
destiny creator
FanfictionJungkook okulda arkadaşından kaçarken çarptığı adamın mafya lideri Kim Taehyung olduğundan habersizdi. Taehyung o günden sonra hayatını değiştirmişti. 07122021-07122022