Taehyung dudaklarını aralayıp birkaç saniye olanlara anlam vermeye çalışırken kapıyla bakışıyordu. Hemen arka tarafta olan Hosoek ve Namjoon gergince birbirlerine baktılar, az önce yaşanan olayın gerçekliğini sorguluyorlardı tıpkı esmer olan gibi.
Taehyung hâlâ öylece durmaya devam ederken içeriden bir hıçkırık sesi yükseldi, büyük olan kendisine geldi, anında endişeyle dolarken az önce yüzüne kapanan kapıya elini yaslayıp, "Jungkook, güzelim." diye seslendi.
Küçük olan merdivenlerin sonuna oturmuş sinirden ağlamaya başlarken "Bana güzelim deme!" diye bağırdı. Taehyung bununla bir şaşkınlık levelı daha atlarken yutkundu, "Bebeğim sorun ne?" diye sakin olmaya çalışarak sordu, evden atılacağı ne yaptığını anlamıyordu.
Jungkook hırsla burnunu çekerken, "Beni aldattın! O kadının burada ne işi var!" diye yine bağırdı, çok sinirliydi resmen sabahtan beri olan bütün siniri patlamıştı.
Taehyung sonunda olayı anlarken bir elini kapının kulpuna yaslamış, "Bebeğim iş içindi o." diye açıklama yapmaya çalışmıştı ama Jungkook asla ikna olacak bir durumda değildi.
Kollarını bacaklarına sarıp, "Gördüm ben o çalışmayı, sen önce yanağındaki ruj izini sil sonra konuş! Bana da bebeğim deme!" diye bağırdı, içindeki bütün çirkefliğin çıkışını hissediyordu. Çok sinirliydi, Taehyung aldığı cevapla sıkıntılı bir nefes verdi hiç olmaması gereken bir şeydi bu.
Taehyung aldığı cevapla küfür etmek istedi, işte küçüğün bunu görmemesi gerekiyordu. Birkaç saniye sessiz kaldıktan sonra duramadı, acilen açıklama yapıp olayı kapatmalıydı. Jungkook'u üzmek istemiyordu "Güzelim, sarhoştu biraz o yüz-" derken içerinden gelen bağırtı sözünü kesmişti "Umrumda değil!" kestirip atan çocukla Taehyung dudaklarını dişlerken bir nefes daha verdi, vereceği bir cevap da yoktu.
Zaten Jungkook bunu beklememiş bir kez daha hıçkırmıştı, sabahtan beri olan bütün doluluğunu boşaltıyordu. Taehyung bu hıçkırıkla daha da huzursuz oldu, ağlamasını istemiyordu çünkü ortada küçüğün düşündüğü gibi bir şey yoktu.
"Jungkook ağlama, aç kapıyı konuşalım bebeğim." diye onu sakinleştirmeyi umarak konuştu ama kolay değildi. Jungkook gözünden akan yaşı silerken "Neyi konuşacaksın! Beni nasıl aldattığını mı? istemiyorum! Pisliksin sen sevmiyorum artık seni!" diye bağırmaya devam ettiğinde Taehyung elini saçlarına geçirip kapıdan bir adım uzaklaştı.
Sıkıntılı bir şekilde etrafına baktı, küçüğün sinirinin boyutunu elbette anlamıştı şuan kapıda olması bunu herkese net bir şekilde gösteriyordu zaten.
Biraz bekledi öyle, kafasını toparlamaya çalıştı Jungkook'u ikna etmeliydi. Elbette istese eve girebilirdi ama küçüğü istemeden bunu yapmazdı. Yeniden kapıya doğru dönerken, "Ben seni aldatmadım, hadi aç kapıyı konuşalım." diye ikna etmek için bir kez daha şansını denedi.
YOU ARE READING
destiny creator
FanfictionJungkook okulda arkadaşından kaçarken çarptığı adamın mafya lideri Kim Taehyung olduğundan habersizdi. Taehyung o günden sonra hayatını değiştirmişti. 07122021-07122022