'envious

39.8K 2.1K 4.4K
                                    

Ertesi gün Jungkook uyandığında, büyük olan çoktan uyanmış pencerenin önünde dışarıya bakıyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Ertesi gün Jungkook uyandığında, büyük olan çoktan uyanmış pencerenin önünde dışarıya bakıyordu. Küçük olan eliyle gözünü yavaşça okşayıp yataktan doğruldu, bakışları doğrudan Taehyung'un çıplak geniş sırtındaydı.

Eli dağınık saçlarının arasına girip kafasını yavaşça kaşımış ardından "Taehyung?"diye seslenmişti. Büyük olan çocuğun kendisine seslenmesiyle ona doğru döndü, Jungkook adamın dönmesiyle "Günaydın." diye mırıldanmıştı. Taehyung hiç uyumamış mıydı? Jungkook bunu düşünmeye başlarken büyük olan "Günaydın." dedi, sesinde duygusunu belli eden hiçbir ton yoktu.

Bu Jungkook'un duraksamasına neden olurken Taehyung yatağa yaklaşıp "Yoongi ile konuştum Jimin onlardaymış. Buraya geliyorlar birazdan." diye çocuğa açıklama yaptı. Jungkook söylediği hiçbir şeyi umursamamıştı ama yavaşça kafasını salladı, Taehyung yatağın önünde durup kendisini izleyen çocuğa baktıktan sonra "Bugün şirkete gideceğim, gelmek ister misin?" diye yeniden konuştu, evde yalnız kalsın istemiyordu.

Jungkook gelen teklifi düşünmedi bile aralarının tam olarak düzelmediği ortadaydı adamdan ayrı durmak istemiyordu. Yavaşça kafasını sallarken "Gelirim." diye mırıldandı. Taehyung aldığı cevapla giyisi odasına yönelirken "İyi, hadi hazırlan birazdan burada olurlar." dedi, sesi çok durgundu.

Jungkook adamın arkasından dudaklarını büzdü, bu soğukluğu hiç sevmemişti. Bu düşünceyle yataktan çıkmış Taehyung'un bulunduğu giyisi odasına yönelmişti. Küçük odaya girdiğinde büyük olanın dolabın içindeki kıyafetlere baktığını gördü, derin bir nefes alıp birkaç adımla adamın önüne geçti.

Hiç beklemeden kollarını adamın çıplak gövdesine sardığında Taehyung çocuğun bu hareketiyle şaşırdı. Kolları refleksle kalkıp Jungkook'un ince belini sararken hafifçe kaşlarını çatıp "Ne oldu?" diye sormuştu. Jungkook ağırca yutkunurken "Neden küs gibisin, özür dilerim bende böyle olsun istememiştim ki. Seni kızdırmak da istemedim gerçekten Taehyung. Lütfen benden ayrı durma." diye hızlıca konuştu, büyüğün kendisine uzak davranması çok kötü hissettiriyordu.

Taehyung çocuğun sözleriyle çattığı kaşlarını serbest bırakıp, çocuğun ince belini sıkıca kavradı. Kafasını eğip karışık saçlarına dudaklarını bastırdıktan sonra "Küs değilim, beni kızdırmak istemediğini de biliyorum sorun yok." dedi, çocuğa karşı özellikle bir tavır takınmamıştı. Dün sinirden delirmiş olsa da Jungkook'a karşı hissinin değişmiş olmasına imkan yoktu, sadece kafası doluydu.

Jungkook adamın sözleriyle üzerinden bir yük kalktığını hissederken daha sıkı sarıldı. "Yani artık sinirli değilsin?" diye mırıldandı, emin olmak istiyordu. Taehyung yavaşça belini okşarken "Değilim." diye yanıt verdi, zaten Jungkook'a ne kadar sinirli kalabilirdi ki..

Bir elini çocuğun sırtından saçlarına çıkarıp okşarken yeniden öptü, küçüğün ilgisiz kalmaya tahammülü yoktu. Taehyung da her zamanki gibi Jungkook'a istediğini veriyordu, "Bana bak." diye fısıldadı kafasını göğüsüne yaslamış adamın ilgisinin tadını çıkaran çocuğa.

destiny creator Where stories live. Discover now