Taehyung hâlâ duvarın köşesinde otururken ağlayan çocuğun saçlarını okşuyordu. MinHo koşar adım çıktığı üst kattan aynı şekilde inerken elinde kalın bir mont taşıyordu, hızlı adımlarla saniyeler içinde patronunun yanına ulaşmıştı. Elindeki montu uzatırken "Buyrun efendim." demeyi ihmal etmedi. Taehyung odağını çocuktan çekip montu aldı, kırılmış camlar yüzünden doğrudan üzerlerine soğuk hava geliyordu.
Şuan korkusundan başka hiçbir şey düşünmeyen Jungkook için gereksiz bir detaydı bu ama büyük için öyle değildi. Hayatında ilk defa böyle bir şey yaşıyordu, normalde evine böyle bir saldırı düzenleseler anında silahını çıkarır karşılık verirdi. Ancak şuan duvarın önünde kucağındaki bedenle oturmaktan ve onun sağlığını düşünmekten başka bir şey yapmıyordu.
Montu hızlıca çocuğun üzerine doğru sererken tek dileği bunca şeyin üzerine bir de hastalanmamasıydı. Montu iyice çocuğun bedenine sardıktan sonra başlarında bekleyen Hoseok'a dönüp, "Nerede kaldı bunlar?" diye sinirle konuştu. Zerre kadar sabrı kalmamıştı, Jungkook'un bir an önce bu evden çıkması gerekiyordu. Hoseok bir yandan elindeki silahla dışarıyı kontrol ederken "Birazdan burada olurlar efendim." dedi.
Böylece Jungkook'un kısık hıçkırıklarını dinledikleri birkaç dakika daha geride kaldı, sonunda evin büyük bahçesine sıra sıra araçlar girmeye başladığında Hoseok rahat bir nefes alıp "Geldiler." diye haber verdi. Taehyung kafasını salladı, zaten Jin direkt eve geleceği için yerinden kıpırdamadı. Önce dışarının güvenliği sağlanmalıydı. Saniyeler içinde arabaların kapı sesleri ve adım sesleri duyuldu, Jin arabadan indiği gibi Namjoon'a Taehyung'u sormuştu. Aldığı cevapla hızlı adımlarını eve yönlendirdi, arkasından da Yoongi geliyordu.
Hoseok Jin'in geldiğini görmesiyle dış kapıyı elinden geldiğince yavaşça araladı, patronunun kucağındaki bedeni korkutmak istemiyordu.
Jin ve Yoongi içeri geçtikleri gibi gördükleri görüntüyle donakalmışlardı. Arkadaşları hiç iyi görünmüyordu, kucağındaki beden ise daha kötü durumdaydı. Jin kendine gelip korkuyla "Yaralandınız mı?" diye sordu. Taehyung kafasını iki yana sallarken "Hayır, çabuk olun buradan çıkalım." diye sabırızca konuştu. Yoongi evin güvenliğini sağlamak için olduğu gibi geri dışarı çıktı. Taehyung derin bir nefes aldı, sabretmeye çalışıyordu ama saniyeler saatler gibiydi. Biraz daha sessizce bekledikten sonra Yoongi yeniden içeri gelmiş "Dışarı temiz çıkabiliriz." demişti.
Taehyung sonunda duyduğu cümlelerle ağlaması iç çekişlere dönüşmüş küçüğe eğilip "Jungkook, gidiyoruz güzelim. Geçti korkma." diye mırıldandı. Jungkook duyduğu şeyle yüzünü sakladığı göğüsten kafasını kaldırıp "Gidiyor muyuz?"diye çatlamış sesiyle konuştu. Taehyung kısaca kafasını sallayıp çocuğun üzerindeki montun düşmemesine dikkat ederek belini sıkıca kavrayıp ayağa kalkmak için hareketlendi. Jin tereddütle "Jungkook'u alalım mı?" diye sorduğunda esmer ona kısa bir bakışla cevabını vermişti.
YOU ARE READING
destiny creator
FanficJungkook okulda arkadaşından kaçarken çarptığı adamın mafya lideri Kim Taehyung olduğundan habersizdi. Taehyung o günden sonra hayatını değiştirmişti. 07122021-07122022