Çünkü Başka Sen Yok

2.2K 186 62
                                    

"Hatırla, eşsiz hediyen


Seni sen yapan hikâyen


Soyun korkulardan


Güzellikler taşsın içinden


Çünkü başka sen yok..."


"Bir doğru."diye fısıldadı Uygar kıkırdayıp. "Bir öpücük."

"Üç yanlış bir öpücüğü götürüyor mu hocam?"dedi uçlu kalemi elinde iki tur çeviren Kutay yorgun bir bakışla.

Ne olduğu önemsizdi. Neler yaşadığı da önemsizdi. Her ne yaşıyorsa kendi içinde bu kapının ardında bırakıp gelmek vardı. Sevgilisinin geceleri gökkuşağında renkleri odaya çalınan ışıkları yandığında tüm hüznü ve kederi orada bırakmak vardı. Her ne yaşamış olursa olsun ona yansıtmaması gereken şeyler vardı.

Belki başı okşanmadığı için baş okşamayı bilmiyordu Kutay. Ziyanı yoktu. Ahu gözlü ceylan yavrusunun gözlerini okşarken yeterince öğrenebiliyordu.

Belki de kendisi küfür kıyamet harici tek çift laf paylaşımı yapmadığı için Uygar'a çok dil dökmeyi de bilmiyordu.

Yani onun okuduğu romanlarda,şiir satırlarında yahut çok sevdiği gençlik dizilerinde olduğu gibi süslü kelimelerle okşayamıyordu belki oğlanın kalbini. Ahu gözlü yavru ceylanım yahut Bambi diyerek anca diline doluyordu sevgisini. Süssüz,şatafatsız biraz.

Ama en azından elinden geleni yapıyordu misal.Şuan çalışma masasının başında kendisine tarih notlarını okuyan ve renkli post it kağıtlarına notlar düşen sevgilisinin dikkatle not tekrarı yaptığı gibi. Can kulağıyla dinliyordu.

Kavga etmemeye çalışıyordu - daha bu akşam üzerinde babasını kemerle gırtlaklasa ve sabahında ise birkaç oğlanı pataklasa da- beladan uzak durma gayretindeydi. Tayfun'a bile saldırmıyordu Uygar hatrına.Bu güven problemi değildi. Biliyordu ki Uygar'ın yoğun duyguları arkadaşında toplanmıştı,Kutay'ın kıskançlığı boşaydı belki. Uygar gerçekten aşıktı kendisine.

Kutay herkesi tek yumrukta devirebilirdi,iş kaba kuvvete gelince herkeslerden daha kuvvetliydi bu konuda. Kelime dağarcığının çoğunu küfürler oluşturuyordu, bakışı bile bir atmacayı anımsatıyordu. Herkesin korktuğu semtin ve okulun belalısıydı ,güç manasında herkesi eleyebilecek kuvveti de vardı.

Ama Uygar'ın kalbini ve aklını kelime sanatlarıyla her an herkes çelebilir diye korkuyordu. Kendi sade ve sıradan sevgisinin yanında bunu derinden hissediyordu zaten. Salt sevgiden ibaretti. Onu şımartmak istiyordu,Uygar el bebek gül bebek ve şımartılmayı seven bir oğlandı. 

Kutay ise hayatta şımaracak kimsesi olmadığı için güzel bir çift sözü bir araya getirirken bile zorlanıyordu. Yumruk atmak onun için güzel bir çift söylemekten bile zordu.

"Sen seni seviyorum demesen de olur."diye açıkladı Uygar ceylan gözlerini süzüp bir öpücük kondururken. "Saatlerdir tarih çalışıyoruz ve gıkını çıkarmadın."

"Soru da çözdüm."dedi Kutay sırıtıp. "Üç boş olsa da..."

"Yanlış yok !"dedi Uygar sırıtarak karşılık verirken. "Üniversiteye beraber gittiğimizde..." heyecanla parladı oğlanın badem biçimli ceylan gözleri irileşirken. "Vize ve finallerde de bu taktiği uygularız değil mi ?"

"Uygularız.."dedi Kutay dalgınca. "Bambi'm benim.."

"Her konu başına bir öpücük."diye fısıldadı Uygar yavaşça Kutay'ın kucağına yerleşirken. "Yarın çok yüksek alacağız..."

"Yoruldun,gel uyutayım seni."dedi Kutay oğlanı kucaklayıp yatağa uzandırırken. "Sabah dokuzda değil mi  sınav?"

"Evet biraz erken kalkar bakarız belki yeniden."diye yanıtladı Uygar yorgunca. "Optik olacak zaten hemen açıklar hoca."

"Tiyatro var mı?"dedi Kutay yorgunca. "Benim pek halim yok yani gelmesem yarın?"

Uygar hüzünle gözlerini çekerken "Sıkıldın mı?"diye mırıldandı. "Benim rolüm olan sahnelerdi ama.."

"Yok güzelim sıkılmadım da.."

Babamı kemerle boğduğum için ayyaşın cebinden para araklayacak şansım da kalmadı,diyemiyordu. Bakla dilinin ucuna gelse de çıkartamadı Kutay.Üzülecekti Uygar ve kendini sorumlu hissedecekti.

"Evet?"

Cebimde beş kuruşum kalmadı.

Kutay sırıtıp okşadı oğlanın saçlarını "Tamam senin baş rol sahnelerin varsa dururum ben de biraz daha."

"Nereye gidecektin ki ?"dedi Uygar kaş çatıp. "Baban mı çağırıyor yoksa?"

"Aynen güzelim.."dedi Kutay yutkunup. "Her zaman ki ayyaş işte.. Nutuk çeker, moral bozar klasik."

"Ben de geleyim mi?"diye fısıldadı Uygar her gece olduğu gibi oğlanın koynunda uykuya "pıt" diye dalmadan önce. "Ben varken belki çok bulaşmaz arkadaşının yanında diye?"

"Gelme güzelim.."diye fısıldadı Kutay yorgunca. "Misafirler falan vardır,ondan."

Gelebileceğin bir evim bile yok,misafir edebileceğim...

Son PerdeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin