Bir gün bir çılgınlık edip
Seni sevdiğimi söylesem
Alay edip güler misin
Yoksa sen de sever misin
Cesaretin var mı aşka
Çarpıyor kalbim bir başka
Sen de böyle sevsen keşke
Desen bana yar
---
Vote ve yorumu unutmayın...
Uygar o gün erkenden kalktığında cam dibindeki yatakta uyuyan Kutay çıplak ayaklarını açık pencereye doğru uzatmıştı.
"B-buz gibi.."diye titrerken Uygar yavaşça pencereye adımladı.
Zira Kutay gecenin bir körüne kadar kah oda oda arkadaşlarının yanına gidip gelmiş kah canı sıkılmış pencerede sigara tüttürmüş. Ya da nereden nasıl soktuğunu bilmediği viskiyi kafaya dikip çakırkeyf halde telefonla konuşup durmuştu durmaksızın. En son o uyumuştu ve muhtemelen sigara ve alkol kokusu gitsin diye açık unutmuştu pencereyi.
Kutay kendisi de donmuştu zira yorganı başına kadar çekmişti. Lakin buz tutmuş gibi görünen ayakları hala pencerenin kısık yarım aralığından okşanmaktaydı.
Uygar pencereyi kapatmak için titrek adımlarla ilerledi ve yavaşça örttü lakin Kutay ayağından kesilen rüzgarla birlikte homurtulu bir inilti koyverdi.
"Y-Yapma.."diye inledi Kutay. "Çok sıcak."
Sıcak mı ? Burası neredeyse sıfırın altında seyrediyordu geceleri yüksek konumlara kar bile düşüyordu üstelik?
Uygar şaşkınca oğlana bakınsa da Kutay cidden sıcaklamış görünüyordu ve homurdanıp duruyordu. "Aç..Cam..Camı aç.."
Uygar gözlerini devirip hafifçe araladı pencereyi. Banyoya gidip Kutay uyanmadan işlerini hallederken üşüdüğünü anımsayıp pıtı pıtı adımlarla en kalın ve Tayfun'un en sevdiği sweatshirtini geçirdi başından.
"Bugün.."diye fısıldadı içinde yılların dile gelmemiş acısını sırdaş ettiği deftere öpücük kondurup. "Bugün..Benden başka biri görecek sizi!"
------------------------------------------------------
Oradaydı ve Uygar titrek bir nefes verip kız arkadaşıyla birlikte patates kızartmalarına ve tostuna gömülen Tayfun'un yanına adımlıyordu.Güzel bir kızdı. Zaten hepsi güzeldi. Güzel oluyorlardı..Çünkü Tayfun güzel kızlara ayrı bir ilgi besliyordu..Hep. Her defasında. Her lanet olasıca defada!
"Günaydın yakışıklım.."diye gürledi Tayfun Uygar'ın yanağından bir makas alırken. "Güzel uyudun mu ?"
"Hı.."
"Günaydın. Uygar."dedi kız soğukça gözlerini gezdirip yapmacık bir gülüşle meyve suyundan bir yudum alırken.
"T-tayfuuu."dedi Uygar merakla. "Sigara içecek misin?"
"Aynen."dedi çayını avuçlayan ve sarı saçlarını savuran oğlan tatlı bir gülüşle. "Hanfendi üşüyor eşlik etmedi ama aslan parçam burada."
"Dışarı çıkalım mı?"dedi Uygar yutkunup merakla.
"Çıkalım.."diye mırıldandı Tayfun üzerine ceketini atarken.
Sarı saçları güneşten çalıntı.Kısık gözleri ise en kuytudaki topraktan.
Uygar ağlarcasına onu izlerken dudaklarını birbirine bastırıp otelin bahçesindeki banklara doğru yasladı sırtını hafifçe. "Nasılsın Tayfun?"diye derin bir nefes vererek söze başladı Uygar yavaşça.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Perde
Romance"Hiç sevilmemişsin,sevdiğin ise meçhul!"diye gürledi ceylan gözleriyle. Sevmek ve sevilmek nedir özenle ince ince öğreteceğini bilmeden...