Zeliş

2.3K 183 52
                                    

"Aradığınız kişiye şuan ulaşılamıyor,lütfen daha sonra tekrar deneyiniz."

SİKTİR.

"Aradığınız kişiye şuan ulaşılamıyor,lütfen daha sonra tekrar deneyiniz."

Kutay her defasında aynı cevabı almasına rağmen yeniden ve yeniden bitmek tükenmek bilmeyen bir inatla aramayı sürdürüyordu.Bambi'm <3 kişisine dair yüzlerce cevapsız araması varken Kutay kendi etini kendi yoluyordu tırnakları ile.

Dudaklarına değen acı dolu tatla birlikte sigaradan uzun bir nefes daha çekti. Bu katran tadı veren boğaz yakan,açlıkta daha da mide bulandıranıydı dumanların. Üstelik içine çektiği her nefeste bilincinin gitgide kaybolduğunu hissediyordu.Dudaklarından yolladığı duman ve alkol bir araya gelince , en az Uygar'ın tadı kadar lezzet veriyordu. En az onun sabahları koynunda uyandığı halleri kadar tatlı ve yumuşak geliyordu. Yataktaki hali kadar sert ve arzu dolu hissettiriyordu.

Kutay derince bir nefes daha çekti dumanla gözleri esrarlı kızıla boyanırken yeniden aynı cevabı alacağı telefonu tekrar tekrar aradı.

"Aradığınız kişiye şuan ulaşılamıyor,lütfen daha sonra tekrar deneyiniz."

"Gül yüzüne kurban olduğum.."diye sayıkladı ve Kutay yorgun bir bakışla yeniden dumanı içine çekti. "Ahu gözlü ceylanım...Yalansa da devam et.."

Seslice yutkundu ve Kutay odada tüm renkler ve desenler birbirine girerken inledi acıyla. "Sevmesen de seviyor gibi yap...Gibi yapsan da anlamam ben. Anlamıyorum."diye inledi ve başını duvarlara çarpa çarpa yine inledi. "İnanayım..."

Telefonuna gelen bir SMS ile irkilirken yerinden sıçradı ve telefona yeniden sarıldı Kutay bu esnada dış kapı bangır bangır vurulup,ev zil sesiyle yankılanırken.

"Kutay,, Tayfun ben. Uygar yanımda, iyi sayılır. Ailesi var açamıyor. Şuan konuşamaz."


Uygar yanımda.

Kutay'ın zihninde yalnızca Uygar'ın saçlarını okşayan ve göz yaşlarını silen Tayfun'un ellerini alev olup yakmak, tüm parmaklarını tekrar tekrar kırmak varken hararetle yeniden aramayı sürdürdü.

Uygar yanımda...

Zihninde çınlayan tüm ihtimallerle birlikte odasının kapısı tıklatılırken duman ve alkol kokusundan göz gözü görmeyen odada beliren siluete dalgınca bir bakış attı Kutay. Gelemeyeceğini biliyordu,Tayfun'un yanındaydı. Lakin yine de istiyordu ki gelsin.

Açıklama yapma zahmetine girsin.

İstiyordu bir öpücükle dünyaları yenmiş,yenecek gibi hissettirsin...

"Kutay?"dedi Zeliş kalın sesiyle. "Napıyon lan?"

"Niye geldin."diye buyurdu şuuru gitgide silinen Kutay kızın esmer uzun bacaklarına bakınırken. Zira göz kontağı kuramıyordu,kızın yüzüne bile bakamayacak kadar uçuyordu kafası ve sabitleyebildiği tek yer kızın ayaklarına doğru olan kısımdı.

"E ödev falan yapacaktık...Akrabaların var sanırım."diye mırıldandı Zeliş kaş çatıp. "Ev baya kalabalık, bize geçelim istersen?"

"Babam karı sikecek."diye mırıldandı Kutay boş gözlerle. "Yanındakilerde yiyici kankaları,beleş içki ve esrar için varlar..."

"Akraba ziyareti olarak sayacağım."diye sırıttı ve sigara paketinden izinsizce bir dal ateşledi kız. 

"Aşığım.."diye inledi Kutay yüzünü kaloriferin soğuk peteğine yaslayıp halıda kat kat otururken. "Aşığım...uğrunda ölecek kadar aşığım,çok seviyorum ceylanımı."

"Yengeyle mi bozuksun?"diye sırıttı ve ayaklarını yatağa uzatıp Kutay'ın kirli kıyafetlerle dolu dağ birikintisini yıktı. "Seni adam eden kız kim diyordum ben de. Neyse Vikipedi'den kopyalayım direkt ödevi, elli beş alsak yeter."diye mırıldandı ve "PC var mı ya,telefondan mı kopyalayalım sunumu."

"Uygar'a aşığım."diye inledi ve başını sertçe kalorifer peteğine doğru çarptı Kutay hırsla. "Uygar'a yanıyorum ben. Uygar'a ölüyorum...Uygar'ı seviyorum. Ceylanımı çok seviyorum..."

Kutay sertçe başını ve ensesini kalorifer peteğine ritmik biçimde vururken ne alnında kurumuş kan lekesini umursuyordu ne de kızın irice açılmış yamuk gözkaleminin eğriliğini.

"Hassiktir amına koyum."diye gürledi kız ağzındaki sigarayı bırakırken. "Alnın.."

"Bu gece Uygar'ın sesini duyamazsam.."diye fısıldadı Kutay kızın omuzlarından sertçe çekerken. "Okulu da o kel müdürle yakarım. Duydun mu ? Yakarım. Ve o orospu çocuğu Tayfun'u öyle bir öldüreceğim ki cesedini şehrin giriş tabelasına asmazsam beni cümle alem siksin..."

"Şehrin giriş tabelasında o piçi sallandırmazsam beni cümle alem.."diye inlediğinde Kutay renklerin çember olup birbirine girmesi,aç karnına içilen alkol ve otun da etkisiyle gitgide uçup gittiğini anımsıyordu.

Kanında bir nebze olsun besin yokken üstelik,uçması daha da kolaydı.Zeliş'in panik olup Kutay'ı kusturmaya çalıştığını ve ojeli parmaklarını oğlanın ağzına sokmaya çalıştığını anımsıyordu.Kız mor ojeli uzun cadı tırnaklarıyla oğlanın ağzına elini sokmaya çalışsa da Kutay sinirle dişlerini kenetlediği için dudaklarını bile aralamayı başaramamıştı."Babanı...babanı çağıracağım."diye inledi daha ziyadesiyle Kutay'ın olası ölümünde polise ve "Mervelere gidicem." diye sıktığı  ailesine ifade vermek istemiyormuş gibi kaçan kız.

Zeliş odadan yel misali ayrılıp giderken kapı ikinci kez tıklatılmıştı. Zeliş odadan çıkmıştı, babası ise bu kadar narin adımlar atamazdı.

Bu daha ziyade "hayalet" kadar sessiz,ince topuklu narin ayaklı bir adımdı.

"Uygar...ceylanım..."diye sayıkladı Kutay gözleri tavandaki kırık avizeli loş ışıktayken. 

"Uygar...dünyada en çok senin sevgilin olmayı sevdim,başka hiç bir şeyi sevmedim..Bambi...Sana çok aşığım.."




Son PerdeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin