Gördüğüme Sevindim

1K 84 5
                                    

"Bir yere daha yandım ama canım, gördüğüme sevindim..."

"Uygar."diye haykırdı.

Gözleri kan çanağına dönmüş oğlan o kadar bitkin ve perişan bir haldeydi ki Kutay kendini öldürse kendine karşı olan nefreti hiç yanmamak üzere tütmeye devam ederdi. Kendine olan daimi nefretinin bir an olsun Uygar'ın varlığı ile silinip gideceğine o kadar emindi ki ilk Uygarsız kalışında kendine olan nefretinin onu tekrar sarmasına engel olamıyordu.

"Kutay."diye fısıldadı Uygar sokağın ortasında bayılmamak için zar zor ayakta dikilerek. "Git."

"Kimsesiz değilsin sen, ne bok yendiyse benim yüzümden. Benimle geliyorsun,evimize geliyorsun."

"Evimiz diye bir şey yok."diye fısıldadı Uygar yorgunca. "Tıpkı biz diye bir şey olmadığı gibi."

"Boktan herifim biriyim."diye gürledi Kutay.Lacivertleri kederle sulanara acıdan kapanmıştı. Titrek bir nefesle yumruklarını sıkmıştı. Nice zaman,bu kaldırım taşlarına kaç adamın dişlerini dökmüştü saymamıştı. Her kavganın sonunda kaldırım taşlarından adamları başkaları toplardı. Kutay'ı bunca zaman hiç bir yumruk indirememişti hiç  bir tekme onun savaşta yenik düşmesine neden olmamıştı.

Yalnız ceylan gözlü sevdiğinin ona bakmaaya dahil tenezzül etmeyen kirpikleri bir hançer gibi yüreğine saplanıyordu. Nefesini kesiyordu ve tek bir yumruk dahi indirmesine gerek kalmadan onu baştan nakavta sürüklüyordu.

"Yine de zahmet edip yanımda durduğun için teşekkürler."diye mırıldandı Uygar. "Seni bir daha görmek istemiyorum."

"Seni aldatmadım."dedi Kutay acıyla.

"Her kavgamızda kendini kullandığın şeylerin etkisine bırakmak ve aldatıp aldatmadığını bile bilmeyecek kadar savruk olman beni yoruyor."diye fısıldadı Uygar acıyla. "Bunca zaman,bunca öpücük..."

Kutay dizleri üzerinde kaldırım taşları üzerine çöktü.İndirdiği yumruklarla yere serdiği binlerce kişinin gaipten kahkahası kulağına çalınır gibiydi. Oysa insan sevdiğinin kırgınlık dolu bakışlarında bin kez yapışıp kalıyordu kaldırım taşlarına. Ne bir elini kaldırmasına gerek vardı ne de tek bir söz söylemesine gerek vardı. Onun artık gözlerinin içine bakmayışı bile intihardı.

"Sevdim sandım. Sevilince düzelir sandım."diye hıçkırdı Uygar. "El ele tutarsak her şey mümkün sandım,mutluluk bizim olur sandım. Aptal gibi sandım. O aptal ucubenin başımıza bela olacağını biliyordum ama senin dönüp onunla beni..."

"Aldatmadım."dedi Kutay acıyla haykırırken. "Anam avradım olsun,senden başka kimse yok içimde. Olamaz da."

"Kendin bile hatırlamıyorsun. Kendin bile kendini inandıramıyorsun ne yapıp ne yapmadığıma.Sana aşığım."diye fısıldadı Uygar burnunu çekip. "Ama bir tiyatro oyununda değiliz,son perde kapandığında gurursuz ve kendine olan sevgisini unutmuş bir zavallı olmak istemiyorum. Sadakatimi sorgulayıp,anlamadan dinlemeden kendini dağıtan bir adam istemiyorum. Kavgayla dövüşle bir şeyleri çözmeye çalışan bir adam istemiyorum. Duydun mu! Seni seviyorum ama seni sevmeyi hiç sevmiyorum."

Seni seviyorum ama seni sevmeyi hiç sevmiyorum cümlesiyle birlikte Kutay nefesinin kesildiğini hissederken Uygar ,Tayfun'un yanına doğru adımlamış ve onun evine taşınmak üzere eşyalarını kavramıştı.

Böylelikle Kutay hem aşklarının katili olarak elinde kalmıştı hem de her şey kendini gerçekleştiren bir kehanet haline gelmişti. Eninde sonunda Uygar, Tayfun ile gitmişti. Kutay'ın her fırsatta kavgada yendiği o Tayfun,ilk defa kazanmıştı. Lakin aşığı olarak,aralarına girerek Kutay'ın korkularıyla onu yüz yüze getirmemişti. Tıpkı Tayfun'un öngördüğü gibi Kutay 'ın her şeyi mahvetmesiyle birlikte bu duruma gelmişlerdi.

Aptal aşk defteri saçmalıklardan ibaretti.Uygar'ın defterindeki yazılar saçmalıktan ibaretti.

Eğer Kutay gölgesinden bile kıskanan zehirli davranışlara sahip olmasa ne  Uygar'ın Tayfun ile arkadaşlığını gizlice devam ettirmesine bu kadar cellalenecekti. Kaan'ı bu denli içlerine yanaştırmasa ve ona acıma duygusuyla yanaşmasa ,Uygar hala kollarında bir yerlerde nefesini nefesine doluyor olacaktı.Elleriyle vişneli brownieler yiyecekler ve Uygar'ın üniversite hayallerine ucundan kıyısından yanaşabilmek için her konu bitiminde öpücükle ödüllendirilmeye devam edebilecekti.

"Keşkeler" ve "belkiler..."Hayatı boyunca yenilgi nedir bilmeyen Kutay'ın kaldırım taşında ölmeyi dilemesine neden olan kelimeler haline gelmişti.


Son PerdeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin