16.BÖLÜM

15.6K 943 226
                                    

Süprüzzzz! Ben de beklmiyordum atmayı bir anda oldu :D

Pamuk eller en alt köşede olan soluk yıldıza, onu kendiniz gibi parlatın Darling'lerim.

🌪

Elimde ki son çamaşırıda ince uzun olan demir askılığa astıktan sonra, astığım çamaşırların düşmeyeceğine emin olduktan sonra balkondan ayrıldım. Kapısını sonuna kadar açık bıraktım çünkü hava sadece sıcak rüzgar savuruyordu, hal böyle olunca ev dışarıdan daha bunaltıcı oluyordu.

Zehra on dakika önce bir işinin olduğunu söyleyerek evden ayrılmıştı. O da benim gibi sınav sonuçları açıklanana kadar bir hafta evdeydi.

Mutfağa gittiğimde, aklımda ne yapacağıma dair hiçbir fikir yoktu. Hastaneye gitmediğim bu bir hafta Kartala baktığım için günler çabuk ve kalp çarpıtıcı geçiyordu benim için. Sevdiğim adam ile bir hafta sürekli aynı ortamda olmak, mükemmeldi.

O, akıl uçurtan cinsten yakınlaşmamızın ardından bir hafta geçmişti. Bu bir hafta içinde Kartal bir komando olduğunu kanıtlamak istercesine kendine gelmiş, dün kısa süre ara verdiği görevinin başına geri dönmüştü.

Her ne kadar buna karşı çıkmak istesem de, onun üzerinde hak dilenecek bir sıfatta olmadığım için sessiz kalmıştım. Tabiki de bu sadece sözcük olarak nitelendirilecek bir sessizlikti, bana kalırsa gözlerim ve mimiklerim istemediğimi açıkça belli etmişti.

Sadece ilk gün yakınlaşma yaşamıştık, dahası olmamıştı. Daha doğrusu ben izin vermemiştim. Onu süründürme işi benim için düştüğü durum yüzünden tamamen yatmıştı zaten.

Açıkçası bana biraz kızacak olsanız da ben bu süründürme işini devam ettirmeyi düşünmüyorum, en azından şimdilik. Aylardır beklediğim ilgisini bulmuşken, ben onun gibi yapmayacaktım. İlk adımları atmayacaktım, ama bana karşı attığı adımları görmezden de gelmeyecektim.

Süründürme işini aramızdaki yaşananların bir ismi varken, onu çıldırtacağıma emin olduğum şekillerde yapacaktım.

Masanın üzerinde, yüz üstü duran telefonum titreyince oraya yöneldim. Titreşimde olan telefonum hiç durmadan bulunduğu masayı hafifçe titretmeye devam edince, elime alarak arayana baktım.

Eyşan sizi arıyor...

İsmi tam ona uygun değil miydi?

Vakit kaybetmeden aramasını yanıtladım, telefonu yüz üstü kulağıma koydum.

Birkaç saniye bekledim ama herhangi bir cevap gelmedi, kesik nefesler dışında.

"Kartal?"

Tekrar kesik bir nefes aldı, daha sonra hiç hoşlanmayacağım bir tonda adımı söyledi, "Yağmur."

"Sen iyi misin? Ses tonun hiç hoşuma gitmedi."

Derin bir nefes aldı ama bu ona acı vermiş olacak ki daha nefesini veremeden acıyla inledi. Konuşmama kalmadan o konuştu, "Sanırım dikişlerimi patlattım. Aslına bakarsan sanırımı cümleden çıkarsam daha doğru olur."

VATAN UĞRUNA [ARA VERİLDİ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin