17.BÖLÜM

3.7K 289 63
                                    

Uzun, epey bir uzun aradan sonra herkese merhabalar 👋

🌪

Son kez dudaklarına bastırdığım dudaklarım ile kafamı boynuna gömdüm. Ellerimi çıplak omuzlarına sardım.

Sessiz ortamı bölen onun omzuma vuran hız kesmeyen nefesleri oldu ve ardından konuştu, "Yarın hazırlan, akşam seni yemeğe götüreceğim." dedi ve boynuma varla yok arası bir baskı ile dişlerini bastırdı.

Dişlerimi alt dudağıma geçirdim ve hamlesinden dolayı dudaklarımdan firar edecek inlemeyi, son anda engelledim. Birkaç dakika aynı pozisyonda kaldık, sadece birbirimizin kesik nefeslerini dinledik...

Geri çekildiğimde yüzlerimizi aynı hizzaya getirdim, ellerimi yanaklarına koyarak kafamı sağ omzuma yatırdım. Yüzü tepkisizdi, hatta şu an onu gören çoğu kişinin sinirli diyeceği cinstendi. Ancak gözleri o kadar güzel bakıyordu ki bana, hârelerinde ki parıltıları, şefkati göstermekten çekinmedi.

Belimde ki elleri sakince tenimi hafif baskılar ile okşamaya başladı, gözlerimi kapatarak mayışmamak için direndim.

"Daha iyi misin?"

"Olmamam mümkün mü? Göğsüm parmak izlerin ile dolu, bir diğer ikizi olan yüreğim gibi."

Ondan beklenilmeyen sözler utandırdı beni. Yanaklarında ki elimi omuzlarına sardım, "Kartal," derken son harfini uzatarak söyledim.

Cevap vermedi, kollarını daha sıkı sardı belime. Boynuma iki ıslak öpücük bahşetti, dünyaları bahşetti bana.

Yaklaşan yüksek sesle söylenen marş ile birbirimizden ayrıldık. İlk başta kendimi boşlukta hissettim ancak bunu ona belli etmedim.

Sandalyesinden kalkarak askıda ki kamuflajını eline aldı, "Seni eve bırakayım." dedi.

Yanına gittim, sadece iki adım ötesinde durdum,"Gerek yok, arabamla geldim zaten. Eve gitmelisin, dinlenmen gerekiyor."

"İyiyim ben, merak etme." dedi ancak, elini kaldırarak kamuflajı giyeceği sıra yüzünü buruşturdu. Klişe bir olaydı, normalde olsa göz devirirdim buna ancak onun yaptığı bir hareket olmasından sebep gülümsedim.

Kafamı iki yana sallayarak,"Belli," dedim ve kamuflajı ben elime aldım, omuzlarından tutarak kaldırdım. İtiraz etmeden arkasını dönerek her iki kolunu da içine geçirdi.

Tekrar önüne döndüğün de elleri boşlukta sallandı, gözleri ile düğmeleri gösterdiğinde gülümseyerek ellerimi kaldırdım ve yavaş yavaş düğmeleri kapatmaya başladım.

"Saat kaçta alacaksın beni?"

Gözleri özenle iliklediğim düğmelerde ve tenine değen parmak uçlarımdaydı, "Yedi gibi alırım. Uygun mu senin için?"

Cevap vermedim kafamı salladım sadece. Baştan ilk düğmesi hariç hepsini iliklediğimde, ellerimi göğsüne hafifçe sürterek okşadım.

Ellerim göğsünde dururken yüzüme doğru yaklaştı ve sıcacık yumuşak dudaklarını alnıma bastırdı. Gözlerim refleks ile kapanırken o bir süre orada kaldı. Hayat çok garip değil miydi, hele ki insanlarda ki değişen konuklarımız?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 06, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

VATAN UĞRUNA [ARA VERİLDİ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin