30.BÖLÜM: Ressam (FİNAL)

31 6 8
                                    

(13 yıl önce)
"Şey Figen abla, bugün beni annemin mezarına götürür müsün?" Herşeyin farkına yeni varıyordum. Annem melek olmuştu. Fakat şimdiki benin kavrayabileceği söylemle... Annem ölmüştü. Mezarında uzun uzun ağladım. Müdür yardımcımız figen abla elimi bir saniyecik olsun bırakmadı. O gün herşeyin farkına vardım.

(Tüm yaşananlardan 6 ay sonra)
Kimsem yoktu, bu yüzden altı ay boyunca hastanededyim. Aklım ermiyordu. Hayatımda herşey kötü gitmişti. Kocaman bir mezarlığın başına gittim. Annemin mezarı 'Kıymet Kaya', babamın diğer karısı 'Yeliz Kaya', üvey kardeşim 'Ateş Kaya', Üvey abim 'Kubilay Kaya' ve neredeyse öz abim veya eşim diyebileceğim, 'Atlas Koçak'... Tüm hayatım, tüm pişmanlğım, milyonlarca gözyaşım, Hayatta kalma isteğim... Ne olduğınu bilmiyorum, Bitti. Bitti.

Kendi sonum olmak istedim. Onların yanına gitmek istedim, ben geldim diyebilmek istedim. Ama belki de annem bana orada hâlâ 'papatyam' diyordu. Bana 'yapma papatyam' diyordur belki de. Belki abim beni hâlâ 'çok' seviyordur. Belki Atlas'ım beni hâlâ 'lahmacun' kadar seviyordur. Onlar için dayanmam lazım.

Kendi minik atölyemi kurdum. Resim yapıyorum. Satıyorum. Tabi ki kendime sakladıklarım da var. Atlas'ın resimleri, abimin resimleri... odamdaki çekmecede, hepsi...  Ben hep buydum. Keşke bu olarak kalsaydım. Ben sadece renklerle, en çok da siyah ve kara, soğuk, kuru toprak renkleriyle anlaşabilen biriydim. Kendi jayal dünyamda yaşayan, kimsesiz biriydim. Ben boyası olan, fakat mutluluğu olmayan biriydim. Ben bitiktim. Ölüydüm. Boşluktaydım. Asosyalden de öteydim. Tükenmişlik sendromu içerisindeydim. Hala da öyleyim. Hayat bana, elindeki en güçlü kartı önüme attı. Beni tanıdınız mı? Evet doğru. O benim. Ressam.

RESSAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin