12.BÖLÜM: Abim.

56 10 4
                                        

"Abicim, ne oldu yine?" Sadece o an, sadece 2 saniye, sadece dört kelime sadece on altı harften oluşan bu soru çok garip hissetmeme sebep oldu. Hadi 'ne oldu yine?' neyse de... 'Abicim' (?) anlam veremeyen bakışlarla ona baktım. Eliyle saçımı kulağımın arkasına attı. Ve bana yine sıkıca sarıldı. Bir yandan da saçlarımı okşuyordu. Tamamen sakinleşmiştim. Okey. Ama hala olanları idrak etmekte zorluk yaşıyordum. Göğüsüne yaslı kafamı kaldırdım ve ona baktım. Yüzünü inceledim. Çenesinin altından çıkan sakallarını, hafif çekik, koyu kahve gözlerine... Sonra bana "İyi misin?" diye sordu. O an şaşkınlıktan ağzımın açıldığına yemin edebilirim. Şaşkınlığım "Eee...?" demesiyle bölündü. O an hala Dünya'nın aslında düz olduğuna inanan ben, bu soruya da cevap veremedi. "Betül,  yaşıyorsun değil mi?" Adımı nerden biliyordu diye düşünürken sonunda bir cevap verebildim. "Evet... Yani, galiba."  Yüzümü ellerinin arasına aldı. Ve daha iki gün önce yaptığım dövüş sırasında gözümün altında oluşan morluğa baktı. Ve çok sinirli bir şekilde "Bunu o mu yaptı?" diye sordu. "Neyi?" daga da öfkelendi. "Gözünü bu hale o herif mi getirdi? (!)" O herif derken babasını mı kast etmişti? Neden böyle bir şey desin ki onun hakkında? "Hayır." bana yakan söylüyormuşum gibi baktı. "Emin misin?"  Evet manasında başımı salladım. Ve sonra beklemediğim bir şey dedi. "Eee, anlat bakalım. (?)" Anlamamış gözlerle baktım ona. Ve ben sormadan söyledi. "Neler yaptın hayatta? Ne zorluklara göğüs gerdin? Kimlerle tanıştın? Yakın arkadaşların var mı? Erkek arkadaşın var mı? Her şeyi anlat" dedi. Ve bende bu zamana kadar olan biteni abime bir bir anlattım.

RESSAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin