Only One Night ~Min Yoongi ~

22

Bolca yorum yapabileceğiniz uzun ve bomba gibi bir bölüm sizlerle.

Keyifli okumalar.

____________

Ha-Jun.

Elimdeki yedinci şişeyi son bir dikişle bitirdiğimde koltuktan kalkarak paytak adımlarla mini bara doğru ilerledim.

Buzdolabını açıp yeni bir soğuk şişeyi elime aldım. Açtığım şişenin kapağını gelişi güzel fırlatıp şişeyi dudaklarıma götürdüm. Buz gibi içecek bile içimin yangını biraz olsun azaltmıyor, aksine sanki körüklüyordu.

Gözlerimi kapatıp tekrar kafama dikip içtiğimde aniden elimden çekilen şişeyle ağır viski dudaklarımın kenarından az da olsa süzüldü.

"Napıyorsun Yo-jun?"

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes verirken dudağımın kenarını kolumla sildim.

"Bu kadar yeter hyung. Çok fazla içtin."

Derin bir nefes alıp bulanık bakışlarımı üzerinde gezdirerek dudaklarımı yaladım.

"Onu bana ver Yo-jun!"

"Hayır!"

Elindeki şişeyi ters çevirerek tamamını lavaboya boşalttığında yüzüne baktım.

Tekrar arkamı dönerek buzdolabını açıp yeni bir tane alacağım sırada kapağı kapatıp mani oldu.

"Bu kadar yeter! Ne halde olduğundan haberin var mı hyung? Aynaya bakıyor musun hiç?"

Hiç bir cevap vermeden yanından geçerek koltuğa doğru ilerledim. Ne halde olduğum kimin umurunda. Ben kendi ellerimle kendimi bu hale getirdim.

Arkamdan gelirken koltuğa oturduğumda bir kaç saniye tepemde dikilip ardında dizlerini kırarak yere çömeldi.

"Hyung, yapma bunu kendine. Adama vazgeçtiğini söyle, gönderme noona'yı. Sana tek kelime bile edemez o herif."

"O piç umrumda bile değil. Düşündüğüm sadece Iseul."

"Tamam işte, ara adamı vazgeçtiğini söyle. Bende gidip söyleyeyim, çıkartayım odadan. Rahatlasın noona da?"

Yo-jun o gün Iseul'a söyledikten sonra sesler duyarak tekrar yukarı çıkıp Iseul'un eşyaları dağıttığını görmüş. Sakinleşmeyince kendisine de zarar vermesin diye odasına kilitlemiş, ve telefonunu almış.

"Anlamıyorsun Yo-jun? Bana olan nefretini görmeye dayanamıyorum... Bana ne dedi biliyor musun? 'Sen benim geçmişimi yaraladığın yetmezmiş gibi... geleceğimide elimden aldın Ha-Jun. Bir daha görmeyeceğim bir adama senin yüzünden aşık oldum ben.' dedi."

Yanan gözlerimi daha fazla tutamadım ve ilk sol ardından sağ gözümden birer damla düşerek yanağımdan süzüldü.

"Onları söyleyeceğine, o adama olan aşkını duyacağıma keşke çekip vursaydı...daha az canım yanardı Yo-jun."

Yüzüne baktığımda çatılan kaşlarını ve dolan gözlerini gördüm. Yo-jun'u bana ilk kez böyle bakarken görüyorum.

"O herife olan aşkını bana duyduğu nefretle öyle bir anlattı ki,...nefes alamadım. Ben...ben ilk kez ölmek istedim Yo-jun."

Boğazıma dolanan cümleleri zar zor yutarak gözlerimi kapatıp başımı arkaya yasladım. Acınası bir haldeyim.

"Böyle sana olan nefreti daha da artacak. Ama belki zamanla her şey düzelirdi hyung? Senin gerçekten iyi biri olduğunu elbette görecekti."