13

2K 111 71
                                    

Iseul.

"Iseul bir sakinleş ve otur lütfen, başım döndü."

Ha-Jun gittikten sonra bir anlık gelen tüm cesaretim gitmiş odada dört dönerken tüm vücudum titremeye başlamıştı.

"Ne yapacağım ben şimdi?"

"Neyi ne yapacaksın?"

Aniden durup gözlerimi büyüterek yüzüne baktım. Bu kız benimle dalga falan mı geçiyordu?

"Duymadın mı I-Seo? Adam yeniden beni çağırmış."

"Duydum. Hatta Ha-Jun seni göndermeyeceğini ama sen gitmek istediğini söylediğinide duydum."

"İstemiyorum ben gitmek falan."

"Çünkü sadece Ha-Jun'a kafa tutmak istedin ve en sonunda hızını alamayıp böyle bir şey söyledin?"

Başımı yavaşça aşağı yukarı sallayarak onu onayladım.

"Sence beni tekrar o iş için mi çağırıyor?"

Kekeleyerek sorduğumda derin bir nefes alarak kaşlarını yukarı kaldırıp omuzlarını silkti.

"Emin değilim. Ya yarım bıraktığı iş için çağırıyor..."

Dediğinde, yutkunarak dudaklarımı birbirine bastırıp ağlamamaya çalıştım.

"Yada seni sorguya çekmek için."

Kaşlarımı çatarak tekrar ona doğru dönüp baktığımda ne demek istediğini anlamaya çalıştım.

"Ne sorgusu?"

"Bilmiyorum Iseul, ama aklıma gelen şey bu. Eğer istediği şey bir kadını becermek olsaydı ikinci jez özel olarak seni çağırmazdı. Tabi istediği sen değilsen."

"Ne demek istiyorsun?"

"Demek istediğim adam sana kafayı takmış olabilir. Ama bunun tam tersi yani senin haraketkerinden şüphelenerek sorguyada çekebilir."

Yatağa oturarak başımı ellerimin arasına alarak ovuşturup of'ladım. Neyin içine düşmüştüm ben böyle?

"Her şeye hazırlıklı olmalısın Iseul. Ama biz yinede seni ilk ihtimal için çağırdığına dua edelim."

Aksi takdirde hiç iyi şeyler olmaz.

...

Vücudumu saran ilk bakışta sanki gecelikmiş gibi hissettiren kırmızı elbisemin göğüsümün üzerindeki geçen günden kalma izi kapatması için askılarından tutarak yukarı çekmeye çalıştım.

"Yine çok güzel oldun Iseul."

Bakışlarımı aynadaki yansımamdan çekip yan tarafımda duran Yeona'ya çevirerek teşekkür ederim anlamında yalancı bir gülümseme bağışladım.

"Yoongi bu yüzden tekrar onu istiyor."

Jiyun arkamdan karşısındaki aynaya bakarak sallama küpelerini takarken bana bakıp gülümsedi. Bende aynı şekilde ona aynadan bakarken Yeonaya sunduğum aynı gülümsümeyle bir kaç saniye yüzüne baktım.

"O her zaman güzel."

I-Seo yanıma gelirken aynadan bana bakıp gülerek söyledi.

"Dik dur ve gülümse."

Seo saçımı düzeltir gibi yapıb kulağıma doğru fısıldayarak söylediğinde başımı yavaşça sallayarak onu onayladım.

Seo bana üç gündür herkese tebessüm etmemi kimseye Yoongi'le birlikte olmadığımızı bildirmememi söylemişti.

Only One Night ~Min Yoongi ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin