32

1K 82 80
                                    

Oy ve yorum yapmayı lütfen ihmal etmeyin.

Keyifli okumalar.

___________

Iseul

"Iseul, ağlama artık n'olur, harab ettin kendini, gözlerin nasıl şişti!?"

Seo üzgünce söylediğinde durmayan gözlerim titrenerek kapanırken yeni yaşlar aktı.

"Elimde değil Seo! Onu bir mektupla terk ettim. O benim için her şeyi göze almışken ben onu öylece bıraktım."

"Acaba yalnış mı duydun söylediklerini?! Belki de bir yalnış anlaşılmadır?!"

Seo bir umut ve hevesle söylerken başımı iki yana sallarken bulanık bakışlarımın arasından yeni yaşlar süzüldü. Ne çok isterdim öyle olmasını.

"Keşke yalnış duysaydım ama Seo çok net söyledi. 'Eğer öyle bir şey olursa ki bu mümkün değil, şu an bir bebek için durumumuzun uygun olmadığını ve aldırmasını söylerdim' dedi."

Saatlerdir ağlamanın verdiği nefes darlığıyla hıçkırıklarım arasında söylediğimde Seo dolu gözleriyle yanakalarımı sildi.

"İstemeyecekti Seo, hamile olduğumu söyleseydim onu istemeyecekti, aldırmamı söyleyecekti. Ben yapamam Seo! Ben onun canını alamam! Ben annemin karnındaki kardeşimin acısını hâlâ yaşıyorken kendi bebeğimin bile, isteye canını alamam. Bunun acısına dayanamam Seo."

Seo gözlerinden yaşlar süzülürken kollarını bana dolayarak sıkıca sarıldı.

Dün ben de iğne yaptırmaya karar verdiğim için muayene olduğumda doktor hamile olduğumu söyledi.

Duyduklarıma inanamazken Seo'la ikimiz şoka uğramış gibi birbirimize bakmıştık. Böyle bir şey asla beklemiyordum. Yoongi korunuyordu, her seferinde geri çekilmişti.

Bunu doktora söylediğimde geç çekilme sonucu çok az bir miktarla bile hamile kalmamım mümkün olduğunu söyledi. Muhtemelen de öyle bir durumdu.

Doktor ekranda hiç bir şey belli olmayan siyah, yuvarlak noktayı gösterdiğimde ne hissedeceğimi bilememiştim. Öylece izlerken kulağımda bir ıslaklık hissedince ağladığımı o zaman farketmiştim. Hiç hissetmediğim kadar garip hissediyordum kendimi.

Seo elimi tuttuğundaysa bakışlarım bir anlık ona kaymış, yüzünde bir gülümseme, donmuş gibi ekrana bakıyordu.

Seo doktordan kalp atışını isteyince o an aklıma gelmişti ama doktor daha çok küçük olduğunu ve kalbinin gelişmediğini söylemişti.

Doktortan çıktığımızda Seo hala donuk olduğumu farkedip sorduğunda derin bir nefes alarak gerçeği söylemiştim.

Yoongi ve işi.

Bu durumda ne diyecekti bilmiyordum ama işine nasıl yansıyacağını çok iyi biliyordum. Bu bir kaostu. Gerçek bir kaos. Yoongi'nin beni o yerden aldığı öğrenilirse neler olacağını bildiğim için gitmek istemiştim ama şimdi de bir bebeğimiz olduğu ortaya çıkarsa neler olurdu düşünmek istemiyordum.

Ama Seo benimle konuşup ikna ederek Yoongi'ye söylemem gerektiğini çünkü onun her şeyi yoluna koyacağına inanıyordu.

Öyle yapacaktım. İçim umutla dolmuş, bir bebeğimiz olacağını ve herşeyin üstesinden birlikte geleceğimizi Seo'nun söyledikleriyle kabullenmiştim bile. Ama eve geldiğimde Yoongi'nin bilgisayarda arkadaşlarıyla konuşurken ki sözlerini duyduğumda tüm umutlarım yerle bir olmuştu.

Ne yapacağımı bilmeden sadece titreyen vücudumla ve süzülen yaşlarımla sessizce dışarı çıkmıştım. Ne yapacağımı bilmiyordum. Bildiğim tek şey bebeğimize asla kıyamazdım. Bunu yapmamak için de Yoongi'ye söylemem lazımdı.

Only One Night ~Min Yoongi ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin