36

889 93 161
                                    

Merhaba.

Güzel yorumlarınız sayesinde yeni bölüm daha atıyorum. Biliyorsunuz sınır yok. Bir kaç güzel söze bölüm yazıyorum.

Ama lütfen oy verip üzerine yorum yaparsanız beni çok mutlu edersiniz.

Sonlarını uyuklayarak yazdığım bölümde yalnışlar mutlaka vardır. Şimdiden kusira bakmayın lütfen. Yorumlarda belirtin düzelteyim.

Keyifli okumalar.

_____________

Kafenin çanları çalınca başımı kaldırıp içeri giren dört öğrenciye baktım. Boş yer ararken en arkada bir masanın boş olmasıyla oraya doğru gidip oturduklarında tekrardan elimdeki kitaba odaklandım.

Saatlerdir burada böylece oturup kitap okumak canımı çok sıksada kızlar bir şey yapmama asla izin vermiyordu.

Kızıma kavuşmanın son günlerinde olduğum için ve tabi dün gece gelen ani sancıyla hastaneye gittiğimiz için beni ne  gözlerinin önünden ayırıyorlardı ne de bir şey yaptırıyorlardı.

Doktor doğuma çok az kaldığını hatta bu hafta içerisinde olabileceğini söylemişti. O sancı da doğumun habercisiymiş. Son bir aydır heyecanım vardı ama dün geceden sonra daha da arttı.

Her an kızıma kavuşmanın heyecanı beni bir yandan çok mutlu ederken bir yandan da hem korkutuyor, hem de babası yanında olmadığı için üzüyordu.

Ama itiraf etmem lazım kızımızı kucağıma alacağım zamanı iple çekiyorum. Zaman azaldıkça sanki geçmiyordu ama artık her an gelebilirdi. Her an bana ve teyzelerine sürpriz yapabilirdi.

Cinsiyetini öğrendiğimiz gün kızlar bana sürpriz yaparak kendi aramızda kafede küçük bir kutlama yapmıştık.  Onlar da kız olduklarını öğrendiklerinde çok sevinmişlerdi.

Cinsiyet belli olduktan sonra ne Hina'yı ne de Lavin'i durdura bilmiştim. Birlikte mağaza-mağaza gezip kızımın her ihtiyacını fazlasıyla almıştık. Yanımda kalacaktı uzun bir süre ama ne kadar gerek yok desem de kızlar bir oda hazırlamıştı bile. İkisi de en az benim kadar heyecanlıydı.

Of'layarak kitabı masaya bırakıp karnımı gülümseyerek okşayarak etrafa baktım. Çalışanlardan biri az önce gelen öğrencilere servis yapmakta zorlandığında yavaşça sandalyeden destek alarak ayağa kalktım. Kafe bugün kalabalık olduğundan kimse yardım edemiyordu.

Yanına ilerleyerek selam verdikten sonra garson tepsiyi tutarken ben içindeki tatlı ve içecekleri servis ettim. İşimiz bittikten sonra afiyet olsun diyerek yanlarından uzaklaştık.

"Iseul hanım ben hallediyordum, neden kalktınız?"

"Sorun değil Emma. Biz iyiyiz, merak etme."

Gülümseyerek bir elimi karnıma koyup diğeriyle Emma'ya güvence vermek adına kolunu tutmuştum. Yerime geçeceğim sırada bana bakan şaşkın ve tatlı sinirli bakışlarla kaşlarımı kaldırdım. Hina bana doğru hızla gelirken derin bir nefes aldım.

"Bir şey yok sadece yardım ettim."

Ne diyeceğini bildiğim için ondan önce davranarak kendimi savunmuştum. Ama tabiki nafileydi.

"Ne demek yardım ettim!? Ani hareketler yapma demiyor muyuz biz sana!? Ya yine sancılanırsan?!"

"Telaş yapma Hina, iyiyim. Bir şeyim yok. Oturmaktan sıkıldım zaten."

"Biliyorum canım benim ama doğum her an başlayabilir... Ya ayağa kalktığında suyun gelirse?"

"Otursam da suyum gelecek, Hina."

Only One Night ~Min Yoongi ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin