Only One Night ~Min Yoongi ~

44

Merhaba

Bölüm geçliği için çok üzgünüm. Haftalardır hastayım ve geçmek bilmiyor. Özel bir durumda olduğum için daha da ağır geçiriyorum. Üç gündür bölümü yazıyorum sonunda atmayı başardığım için mutluyum.

Sonraki bölümün zamanını yine bilmiyorum ama elimden geldiğince her zamanki gibi hızlı atmaya çalışacağım.

Bu bölümde diğer çiftlerden de kısaca yazdım. Onlar hakkında yorum çok az var. O çiftlerle ilgili düşüncenizi gerçekten merak ediyorum.

Yorum ve vote vermeyi unutmayın lütfen.

Keyifli okumalar.

_______________

"Acaba konuştular mı?"

Hina ortamdaki sessizliği bozarak sorduğunda bir kişi hariç herkesin dikkati dağılarak ona dönmüştü.

"Belki de Iseul gitmiştir yine?"

Jungkook söylediğine karşı hina bir anlık ona bakarak bakışlarını çektiğinde Hayel derin bir nefes alıp cevap vermişti.

"Sanmıyorum öyle olsa Yoongi arardı ya da gelirdi."

"Iseul'la önce bizim konuşmamız daha iyiydi. Neden evin adresini ona attın ki?"

Lavin bakışlarını Taehyung'a çıkartıp konuştuğunda Taehyung onunla konuştuğuna başta inanamasa da anında kendine gelip cevap verdi.

"Siz gitmek isteseniz bile sizinle gidecekti. Değişen bir şey olmayacaktı."

"Bizimle gitmesi daha iyiydi. En azından farklı bir durumda müdahale ederdik. Ya Yoon Seul'u alıp gitmek isterse? O zaman ne olacak?!"

"Yoongi hyung öyle bir şey yapmaz."

"Ya yaparsa?! Hepimiz gördük, çok sinirliydi."

"Yapmayacağına eminim, çünkü onu tanıyorum."

Lavin usulca başını sallayıp bir kaç saniye sessiz kaldı.

"İnsan tanımayan bendim değil mi? Sen de haklısın."

Dediğinde bakışlarını çekerek ayağa kalktığında Taehyung'un yüzü tamamen düşerken gözlerini kapattı. Baştan söyleseydi ne kırdığı kadar kırılacaktı ne de şu an Yoongi ve Iseul bu halde olacaktı.

"Ben daha fazla burada kalamayacağım. Defteri ben vermiş olabilirim ama Yoon Seul'u alıp götürürse kendimi asla affedemem."

Lavin turladığı odada duraksayarak söyleyip çantasını ve kabananını almak için askılığı doğru yöneldiğinde diğerleri de ayaklandı.

"Biz de gelelim o zaman."

Hayel söylediğinde Lavin başını sallayarak onaylayınca her kes eşyasını alarak arabalara yönelmişti.

...

Iseul

"Hayır! Ben öyle bir şey söylemedim."

Ne kadar kendinden emin gibi söylese de sesinin tınısından bile o günü düşündüğünü görebiliyordum. Hatırlamaya çalışıyordu.

"Söyledin Yoongi. Lütfen iyi düşün ve hatırlamaya çalış. Bana inanmıyorsan bile istersen arkadaşlarına sor, en azından biri hatırlıyordur."

Çatık kaşlarının arasında gözlerinin dolduğunu gördüğümde kalbim titretmişti ama daha fazla içimde tutsaydım tek hatalı benmişim gibi kızımızı alıp götürecekti.