43

1.1K 106 265
                                    

Merhaba

Sonunda o çok istenen ve haftalardır beklenen yüzleşme bölümü sonunda geldi.

Bu bölüme çok yorum bekliyorum. Heyecanla okuyup geçmeyin. Okuyup geçerseniz dönüp bir daha okuyup yorum yapın jdjdndnndmd.

Fazla uzatmadan sizi bölümle baş başa bırakıyorum. Umarım beklentilerinizi karşılar.

Keyifli okumalar.

____________________

"Bekle beni pamuğum, gideceğiz şimdi, seni de alacağım ben. Uslu uslu yat burada anne'cim tamam mı?"

Iseul, salonda ana kucağının içinde montunu ve beresini taktığı kızının beyaz renkli emziğini ağzına verirken tedirgin bir şekilde konuştu.

Giyinmek için kapının önüne hızla ilerleyerek önce çizmelerini ardından kahve renkli uzun paltosunu giyinerek dokulu şalını boynuna takıp hızlıca bağlayarak anne çantasını omuzuna asıp, bavulu peşinden sürükleyerek kapıdan çıkarak az önce çağırdığı taksiye doğru ilerledi.

Taksici Iseul'u görünce arabadan inip, koşar adımlarla Iseul'un yanına giderek bavulu alıp bagajın kapağını açtı.

Iseul, omuzunda ki çantayı koymak için arka tarafın kapısını açarak hızlıca çantayı koyduğunda duyduğu araba lastikleri sesiyle duraksadı.

"Her kimse büyük hız yapıyor."

Taksicinin dediğinden sonra bu duruma aldırış etmeden kızını almak için taksinin kapısını kapatıp, iki adım attığında ileride gördüğü siyah arabayla duraksadı.

Araba, aynı sesi çıkartarak tek bir saniyede Iseul'un sadece on beş adım uzağında durdu. Iseul, arabayı kullanan kişiyi gördüğünde korku tüm vücudunu ele geçirmişti.

Yoongi arabanın içinden ona bakarak aşağı indiğinde ikisi de bir kaç saniyeliğine duraksayarak aylardır görmedikleri gözlerine biri korkuyla bakarken biri öfkeyle baktı. Ama ikisinin de gözlerinde ortak bir bakış daha vardı...özlem. Ancak diğer duygular o kadar yoğun ve baskındı ki başka hiç bir şey anlaşılmıyordu. O duygular olmasa, şu an bu durumda olmasalardı yapacakları tek şey birbirlerine sıkı sıkı sarılıp, nefessiz kalana kadar dudaklarını ayırmazlardı.

"Başka bir şey var mı hanımefendi?"

Iseul duyduğu sesle kendisine gelerek karların arasında hızla eve doğru ilerlediğinde Yoongi de onun gibi peşinden ilerledi.

"Nereye?"

Iseul eve girip kapıyı bir an önce kapatmak isterken Yoongi'ye hiç bir cevap vermeden hızla ilerlemeye çalıştı.

"Benden daha fazla kaçtığını söyleme!"

Yine hiç bir cevap alamayan Yoongi, sesini yükselterek sinirle bağırarak tekrar konuştu.

"Benden kızımı daha fazla kaçırmaya çalıştığını söyleme!"

Iseul duyduğu şeyle bile hâlâ cevap veremezken hızını artırıp kapıyı açıp içeri girdiğinde arkasını dönmeye bile fırsat vermeden Yoongi hemen arkasından içeri girdi.

"Nasıl yaparsın sen bana böyle bir şeyi ya?! Nasıl yaparsın?!"

Tekrar gittiğini gördüğünde artan öfkesiyle bağırınca Iseul beyazlamış teniyle korkuyla karşısındaki aşık olduğu adama baktı.

Yoongi, açık olan dış kapıyı itip, sertçe kapatarak ona korkuyla bakan gözlere öfkeyle baktı. Ona olan aşkını, özlemini umrunda değildi şu an.

Only One Night ~Min Yoongi ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin