Only One Night ~Min Yoongi ~

31

Hüznün başladığı bölümümüze hoşgeldiniz.

Lütfen okuduğunuzda ne düşündüğünüzü benim için satır arası yorum yaparak belirtin. Fikirleriniz benim için çok değerli ve çok merak ediyorum.

Bazı okuyucular yeni bölüm çok istemesine rağmen yorum yazmıyorlar. Lütfen düşüncenizi bildiren bir kaç yorumda yazsanız benim için yeterli.

Sınır geçen sınırla aynı ama fazla olursa sevinirim. Hdudkdndjd

Keyifli okumalar.

_____________

Hayel elinde tuttuğu üyelerin yeni haftalık düzenlediği program dosyalarını kendilerine teslim etmek için tek tek odalarına gidiyordu.

Jungkook'un odasını çalarak sesini duyduğunda kapıyı açarak içeri geçmişti.

"Haftanın programını getirmiştim Jungkook."

"Teşekkür ederim yenge."

Hayel gülümseyerek tam odadan çıkacakken duyduğu şeyle olduğu yerde kalarak Jungkook'a şaşkınca bakmıştı.

"Sen nereden biliyorsun yenge lafını?"

"Araştırdım."

"Nasıl?"

"Ben geçen gün seni Türkçe konuşurken gördüğümde merak edip Türkçe öğreten uygulama indirdim. Orada akrabaları öğrenmeyi seçtim. Her akrabanın anlamına baktığımda yenge lafını görünce Google da araştırma yaptım kime deniyor diye. Orda da amca, dayı ve erkek kardeşin eşlerine yenge denindiğini görünce ben de böyle sesleneyim dedim."

Hayel şaşkınlıkla kaşları kalkmış öylece dinlerken, Jungkook'un yüzü endişeli bir hall aldı.

"Siz evli değilsiniz henüz ama Namjoon hyung'um olduğu için söylemek istedim. Yalnış mı yoksa?"

"Hayır hayır. Ben sadece birden duyunca çok şaşırdım."

Hayel duygusallaşarak gözleri dolunca elindeki dosyaları masaya bırakarak Jungkook'a sarıldı. Jungkook'da ona sarılırken gülümsedi.

"Teşekkür ederim."

"Rica ederim yenge."

Hayel geri çekilirken komik tonlamaya karşı gülerek akmaya hazırlanan yaşlarını sildi.

"Ben diğerlerine dosyaları vereyim."

Jungkook onu onaylarken masanın üzerine bıraktıklarını eline alarak dışarı çıkmıştı.

Herkese dosyayı veren Hayel en sona Yoongi ve Namjoon kalmıştı. Yoongi'nin odası önce olmasına rağmen hızlıca oradan geçerek Namjoon'un kapısını çalmıştı.

"Gel güzelim."

Sesini duyar duymaz kaşları çatılarak içeri geçmişti. Namjoon sevgilisini görür görmez gülümseyerek ayağa kalkıp yanına giderek Hayel'i kollarının arasına alarak sarılmıştı.

Hayel de elindeki dosyaları bırakarak ona sarıldığında gözlerini kapatmıştı. Saçlarına kondurulan öpücük yüzünde tebessüm yaratırken Namjoon'un göğüsüne daha da sinmişti.

"Haftalık programını getirmiştim."

"Tahmin ediyorum. Yine çok çalışıyorsun."

"BTS'in asistanı olmak kolay bir şey değil."

Hayel geri çekilip, gülümseyerek söylediğinde Namjoon da ona eşlik etmişti.

"Bu kadar yorulman iyi değil."