Perde

Deli gibi dans etmek...

Çayımdan büyük bir yudum alıp usulca perdeyi araladım. Karşı apartman manzaramı dağıtsa da gökyüzünün maviliği ve bulutların saf beyazlığını izleyedurdum.

Evet, yine yalnız başıma korkaklığımı izliyorum!

Derin nefes alıp verdim. Elimdeki bardağı pencerenin pervazına bıraktım. Başımı elime yaslayıp pencerenin pervazından destek alırken yüzüme sıcak çayımın buharı vuruyordu. Yerimde kıpırdanıp umursamazca başımı kaldırdım.

Karşı apartmanda, tam karşımdaki uzun balkonda biri yürüyordu. Üzerinde neredeyse dizlerine kadar gelecek mavi hırka vardı. Başına hırkasının şapkasını geçirmiş olması yüzünü gizlemiş, sebepsizce merakımı tetiklemişti. Altında bol pembe renkli etek gibi bir şey vardı. Evet, bu bir kız...

Balkonun diğer tarafına geçtiğinde görüş alanımdan kayboldu. Yerimde kıpırdandım. Biraz beklememin ardından hızlı bir giriş yaptı görüş alanıma. İster istemez heyecanlanmıştım. Hırkasının ipleri savruluyordu. Kulaklarıma ulaşan uğultulu ses, fırtınanın habercisiydi. Ellerini ceplerine sokup yüzünü çevirdi. Yüzünü az da olsa görebiliyordum. Omuzlarını kaldırıp indirdi çocuksu heyecanla. Başını geriye doğru attığında kaşlarım çatılırken ellerini ceplerinden çıkartıp kollarını açtı. Yerinde sendelediğinde alel acele yerimden kalktım.

Kulaklarıma ulaşan kırılma sesiyle başımı çevirdim. Yerde çay yüzerken cam kırıkları saçılmıştı yere. Önemsemeyip başımı kaldırdım alel acele. Perdeyi biraz daha aralayıp karşıya baktım. Yaşıyor...

Ellerini balkon demirlerine tutunmuş, gülüyordu. Dişleri gözükecek şekilde gülüyordu. Bu hâline yanaklarım kasılırken iç çektim. Ben de özgürce gülmek isterdim.

Ellerini tutunduğu demirlerden kurtarıp kollarını açtı. Birkaç adım geriledi. Hareketlerini pür dikkat izliyordum. Sağa sola salınıp kollarını başının üstünde birleştirdi. Etrafında dönüyordu. Sonra kollarını açtı. Etrafında dönerek balkonda sağa sola ilerlemeye başladı. Bulunduğu yükseklik umrunda değildi.

Etrafında dönerken bir ara sendelese de tekrar devam etti dans etmeye. Zevk aldığı o kadar çok belliydi ki yanında olup onunla birlikte dans etmek istedim. Yapamazdım ama istedim işte.

Deli gibi dans ederken yerinde sendeleyip kendini balkondaki mindere attı. Sırt üstü yatıp elini yüzüne götürdü. Yerde kıvranır gibi durması ile duraksadım. Yan yattığında yüzünü gördüm. Dişleri gözüküyordu. Elleriyle yüzünü kapatıp kıvranır gibi hareket etmeye devam etti.

Evet, temiz delirdik!

Gülmeye başladım. Onu izlerken birden başını kaldırdı. Ne olduğunu anlamazken yerinde yuvarlanıp yüz üstü yatar pozisyona geldi. Karşısına bakıyordu. Baktığı yöne döndüğümde bir kadın gördüm. Başı kapalıydı. Bir müddet durduktan sonra içeriye geçti. Gözlerimi ona çevirdim. Ellerini çenesinin altına getirmiş yüz üstü yatıyor hâlde duruyordu. Sonra birden kollarını serbest bıraktı. Başı yere geldiğinde psikolojisi ne halde diye düşünmeye başladım bile.

Yerde yuvarlanıp sırt üstü yattı. Destek alarak tabiri caizse sürünerek doğruldu. O an başındaki şapka çıkmıştı. Topladığı dağınık saçı gözüktü. Alel acele yerinde doğrulup ayağa kalktığında gözlerimle onu takip ediyordum. Etrafına bakınıp hızla başına şapkayı geçirdi. Sonra içeriye geçti. Bu hâli tuhafıma gitse de aklıma gelenle yutkunma gereği duydum. Az önce balkona gelen kadın gibi olabilirdi. Saçlarını gizliyor olabilir. Fakat ben saçlarını gördüm. İster istemez huzursuz olmuştum. Onu izlemiş olmam canımı sıkarken perdeyi kapattım.

Ortalığı temizlesem iyi olacak. Her zamanki gibi iş başa düştü Alp. Yalnız adamın yardımcısı olmaz ne de olsa...

Belki de dans etmek ilaçtır.
Gülmek... Hayır!
Özgürce gülmek ilaçtır belki de...

-

Ve yine yeni bir çalışma ile geldim. Umarım güzel bi süreç olur. Yorumlarınızı paylaşırsanız memnun olurum. En güzele emanetsiniz🙂🍃