"Majesteleri, bu kadar meşgulken sizi burada görmek beni çok duygulandırdı."
Marquis Elody, Grand Duke ve karısını parlak bir gülümsemeyle karşıladı. Hizmetçiler de uzun bir kuyruk oluşturup onlara boyun eğdiler.
"Bir güzergahımız olduğu için uzun süre kalamayız. Lütfen anlayın."
Fernan üstün ama kibar bir tavırla cevap verdi ve ardından malikaneye girdi.
Markiz ana salona geç çıktı ve Fernan'ı selamladı.
"Hoş geldiniz Büyük Dük. Korkarım meşgul adamı rahatsız ettim."
"Yine de meşgul olduğumu bilerek gelmemi istedin."
Fernan samimiyetsizce cevap verince Markiz'in yüzü hafifçe çarpıldı. Ancak, hemen umursamaz gülümsemesini geri kazandı ve düzgün bir şekilde konuşmaya devam etti.
"Sen buradayken sana yemek sağlayamamamız çok yazık. Bunun yerine bizim himayemizde bir çay partisinin tadını çıkarmaya ne dersiniz?"
Seyahat programı nedeniyle, akşam bitmeden İmparatorluk Sarayı'na geri dönmeleri gerekiyordu.
Marki konuşmaya devam ederken keçi sakalını okşadı.
"Şövalyelerim saha eğitiminin ortasında, Büyük Dük katılabilirse onlar için bir onur olur."
Konuşmasını bitirdikten sonra bakışlarını Fernan'ın yanında duran Julia'ya çevirdi.
"Julia, Grandük'e konağı gezdir. Çay partisi hazır olduğunda sizi ararız."
Babasının önerisi üzerine Julia, Fernan'a baktı. Orada ilgisizce duruyordu, ama ona öne geçmesini söylermiş gibi başını salladı.
Onunla birlikte merdivenleri çıkarken Julia biraz garip hissetti.
Bu konak, çocukluğunun acı ve yaralarla dolu olduğu yerdi.
Bir daha asla dönmek istemediği bir yerdi ama Fernan'la birlikte olmak onu bir şekilde güvende hissettiriyordu.
Belki de biraz heyecanlı olduğu için zamanını ona ayırdı.
"Bu bir portre koleksiyonu."
Julia onu galeriye götürdü ve sırayla duvarlardaki tablolara baktı.
Marki ve ailesinin portrelerinin asıldığı yer burasıydı. Marki tarafından konaktaki en özenle dekore edilmiş galeriydi.
Aynı zamanda Julia'nın çocukken ayak basmasına asla izin verilmeyen bir yerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gözden kaybolacağım dük
Romance-novel çevirisidir- Savaştan dönen Kuzey'in hükümdarı Fernan Sezar. Her şeyiyle mükemmel olan adam, Julia'nın mutsuz çocukluğunun tek güzel anısıydı. Julia, kocası olacağı söylendiğinde, ilk kez Tanrı'nın varlığına inandı. Ancak... "İstediğin...