gözden kaybolacağım dük

87

"Sadece karıma birkaç aydır bilincinin yerinde olduğunu söyleyeceğim."

Fernan gecikmiş bir cevaptı. En başından beri, Julia'nın başına gelenleri açıklamaya hiç niyeti yoktu.

Bu şatodan kaçıp yeni bir yere yerleşmiş ve çeşitli sebeplerle ona geri dönmüştür...... Sonra iş bu noktaya gelmiştir.

Ona son iki yılda yaptığı her şeyi hatırlatmak Julia için iyi bir şey değildi.

Kendisiyle ilgili her şeyi öğrendikten sonra ondan tekrar ayrılmak istese bile artık başka seçeneği yoktu.

Dışarı çıktığı her yerde imparatorun gözleri hemen ona ulaşacaktır. Şimdiye kadar yüksek alarma geçmiş ve Fernan'ın tapınaktan çaldığı kadını izlemiş olmalı.

"Evet, eğer yaparsan, sözlerine uyacağımdan emin olacağım."

Onun ciddi yüzüne bakan Kalosa, nezaketle işbirliği yapacağını söyledi.

Fernan hafifçe başını salladı. Her şeyden önce, bu en iyisiydi.

***

"...Üç aydır baygın mıydım?"

Ertesi sabah Julia durumunu öğrendi.

Önünde başını eğen hizmetçi, hızlı bir bakışla cevap verdi.

"Evet. Bu yüzden ilacınızı almak için Baş Rahip ile düzenli olarak görüşmeniz gerekiyor."

Julia sanki hala inanamıyormuş gibi nefesini tuttu.

Ama hizmetçinin yalan söylemediğini biliyordu.

Çünkü onun hafızasında ilkbahardan yaza uzanan dünya, bir günde kıpkırmızı bir sonbahara dönüşmüştü.

Julia aniden bakışlarını kaldırdı ve önündeki hizmetçiye baktı. Onu kesinlikle ilk görüşüydü. Sadece bu hizmetçi değil, şatodaki tüm hizmetkarlar değişmişti.

Ayrıca tam zamanlı hizmetçisi olan Melissa, birkaç ay önce istifa ettiğini ve memleketine gittiğini söyledi. Julia için sadece bir gün geçmiş gibi geliyordu ama bu arada çok şey değişmişti.

Kapıyı çal. Kapıyı çal.

Sonra birisi kapıyı çaldı.

Julia dağınık kafasını toparlarken, hizmetçisi koştu ve kapıyı açtı.

"Büyük Düşes, rahipler geldi."

Bunun üzerine Julia dönüp kapıya baktı.

Açık kapıdan yaşlı bir adam ve bir genç içeri girdi.

Şimdiye kadar onu tedavi eden rahiplerdi.

"Nasıl hissediyorsun?"

Masaya yürüyen yaşlı adam ona sordu.

"Dünyanın aniden değişmesine şaşırmış olmalısın, çünkü o kadar uzun süredir uyanmadın."

Julia kafa karışıklığımı ortadan kaldıran sözlere küçük bir yanıt verdi.

"Evet...... "

"Henüz iyileştiğini söylemek zor, bu yüzden beni görmeye devam etmelisin. İlaçlarını almaya devam etmelisin."

Arkasından gelen yaşlı adamın sesi kaba ama garip bir şekilde yumuşaktı.

Julia, sesin garip bir şekilde tanıdık gelmediğini düşündüğü sırada, yaşlı adamla birlikte gelen genç adamla göz teması kurdu.

Soluk yeşil gözleri, onunkilerle buluştuğu anda hafifçe bozuldu.

İfadesi bir şekilde sıkıntılı görünüyordu, bu yüzden Julia şaşkın bir yüzle başını yana eğdi.