gözden kaybolacağım dük

94

Julia 'gel ve uzan' diyormuş gibi yatağa hafifçe vurdu.

Fernan elleriyle dokunduğu yatağa baktı ve tekrar ona baktı.

Her zamanki gibi Julia'nın masum, parlayan gözleri vardı. Ona baktı.

Fernan nazikçe boğazını temizledi ve söylediği gibi yatağın kenarına oturdu.

Julia ancak o zaman uzandı.

Çok geçmeden ikisi geniş yatağın ortasında yüz yüze yatarak sessizce birbirlerine baktılar.

'Garip hissediyorum..... '

Julia mırıldandı ve parmaklarını oynattı. Son zamanlarda ona yakındı ama ilk kez onunla bu şekilde yan yana yatıyordu.

Yan yatmış ve ellerini tutan Julia, farkına varmadan bakışlarını yavaşça indirdi.

Fernan'ın hafifçe açık gömleğinin arasından kalın, yüksek yakası ve sağlam kasları görülebiliyordu.

Bir adamın cesedi. Ayrıca kocasının cesedini ilk kez bu kadar yakından görüyordu. Keskin hatlara sahip büyük ve sağlam vücudu, onun küçük ve yumuşak bedeninden çok farklıydı.

Uzun zamandır gömleğinin arasından boş boş bakan Julia'nın aklı geç de olsa kendine geldi.

Ona tekrar baktı ve hemen Fernan'ın gözleriyle karşılaştı.

"Ah......"

Julia utançla dudaklarını hafifçe açtı.

Onu hiç sinsi düşüncelerle görmemişti ama şimdilik onu yanlış anlayabileceğinden endişeleniyordu.

Julia bahane uydurmayı düşünürken Fernan onu belinden tutup kendine çekti.

"...!"

Julia şaşkınlıkla gözlerini açtığında, dar mesafeden yavaşça fısıldadı.

"Yakından bakarsan sorun yok."

Beline dolanan dokunuşla Julia yüzünün ısındığını hissetti. Aslında onu yanlış anlamıştı.

Utanan Julia gecikerek mırıldandı.

"Garip niyetlerle bakmak istemedim..."

Fernan'ın dudakları kızarmış yanaklarla ona bakarken hafifçe büküldü. Daha sonra uzanıp onun ısınan yanağına dokundu.

"Uyumak. Bütün hayallerini unut."

Daha sonra yumuşak bir ses geldi.

O anda Julia ona tekrar baktı ve onun sakin bakışıyla karşılaştı.

İster kucaklamasının sıcaklığı ister yanağına dokunuşunun yumuşaklığı olsun, sıcak yüzü kolay kolay soğumadı.

Julia iyiymiş gibi davranarak mücadele etti ve hafifçe mırıldandı.

"Majesteleri, siz de uyuyun."

Fernan sanki bunu yapacakmış gibi yavaşça gözlerini indirdi. Eli hâlâ beline sarılı olan Julia yavaşça gözlerini kapattı. Onu kucaklayan büyük kollar, rüyasındaki zalim görüntüyü hızla sildi.

***

Fernan pencereden tamamen doğan sabah güneşine baktı.

Sonra bakışlarını indirdi ve kollarındaki Julia'ya baktı.

Elinde yakasını tutarak uyuyordu.

Bütün gece uyuyamayan adamın aksine uykulu yüzü sakindi.

Onunla temas halinde olan kadın uykusunda hareket ediyordu. Bunu her yaptığında sıkı dudakları hafifçe göğsüne değiyordu.