gözden kaybolacağım dük

89

Formene İmparatorluğu'nun İmparatorluk Sarayı'nın içinde,

İmparatorluk Sarayı'nın dördüncü katında, ofisin bulunduğu odada imparatorun hoşnutsuz sesi yüksek sesle yankılandı.

"Büyük Dük mülkünün savunmasını güçlendirdi mi?"

Bir ay önce İlion Tapınağı'na gönderilen imparatorun şövalyeleri, çoğu öldürülmüş olarak geri döndü.

Golü kaçırması yetmedi, bunu Fernan'a bile bildirdi.

İmparatorun gizlice kaçırmaya çalıştığı Fernan'ın kadını artık onun krallığındaydı.

Fernan aceleyle malikanesine dönmüştü ve savunması güçlenmişti, bu yüzden İmparator'un şövalyelerinin içeri girmesine imkan yoktu.

"Ama bahsettiğin kadın. Büyük Dük onu tapınağa sakladı ve sonra geri aldı."

İmparatorun karşısında oturan Veliaht Prens Javier, bir şeyden memnun kalmamış gibi ağzını açtı.

"Bence o tapınağa ait değil."

Bunun üzerine İmparator kaşlarını çatarak sordu.

"Neden böyle düşünüyorsun?"

Javier elini çenesinin altına koyarak cevabını bir an erteledi.

Javier'e göre kuzeni Fernan, çocukluğundan beri dünyada yalnız yaşamaktadır. Gücü, itibarı varken bile Fernan kimseye boyun eğmedi, boyun eğmedi.

Savaştan önce veya sonra hiçbir kadına bakmamıştı.

Hiç kimse onun bir kadına yer açtığını veya herhangi bir zamanda onu kendi bölgesine getirdiğini görmemişti. Bu sadece fiziksel bir hikaye değildi.

'Ancak....'

Javier, Fernan'ın kendisinin yapmayacağı bir şeyi yaptığını yalnızca bir kez görmüştü. O sıralarda Marquis Elody'nin kızı olan bir kadın varmış.

Javier, o dönemde Fernan'ın karısına karşı çok isteksiz olduğunu da biliyordu.

Ancak bir gün, kuruluş ziyafeti gününde Javier, Fernan'ın karısını ince ince takip eden bakışlarını gördü.

Başkalarıyla sohbet ederken, İmparator'un açılış konuşmasını dinlerken ona bakmaya devam etti.

Üstelik o sırada Blair Dükü'nün evlilik teklifini de reddetmişti.

Onu izleyen sadece bir veya iki gardiyan yoktu, bu yüzden Javier bunu çok iyi biliyordu.

Javier, karısıyla yaşamak onu âşık etmişti ya da bu kadar bariz bir nedene bağlamak bir şekilde net olmadığı için, olayı hâlâ hafızasında tutuyordu.

Şimdi düşününce, bir tür fitil olması gerektiğini anladı. Ama her şeyden önce, Javier'i en çok rahatsız eden kısım, Büyük Düşes'in ortadan kaybolmasından sonra olanlar oldu.

Karısından nefret ettiği ve kimsenin haberi olmadan onu öldürdüğü de sosyal çevrede söylentiler arasında yer alıyordu.

Ancak Javier durumun böyle olmadığını biliyordu.

Çünkü Fernan'ın altı aydır karısını bulmaya çalışırken deli gibi davrandığını biliyordu.

Çevresi bunu saklamaya çalıştı, ancak başka ülkelere seyahat ederken onun sicilini tamamen gizleyemediler.

Javier, olaya o noktaya kadar baktığında, Fernan'ın karısını sadece siyasi bir rakip olarak görmediğini ancak tahmin edebilirdi.

Ardından sosyal çevrelerde yine dedikodular dolaşmaya başladı.