0.0

1K 43 9
                                    

19.09.2000

"Abi arkadaşlarına bir şey söyler misin? Çok ses yapıyorlar resmime odaklanamıyorum."

Elindeki sarı boya kalemiyle abisine seslendi küçük çocuk. Baba tarafından akrabası vefat ettiği için ailesi köye gitmiş o da abisiyle birlikte evde kalmıştı. Sarı boya kalemini çizdiği çiçeğin üstüne sürterken bir yandan da abisinin kapalı oda kapısına bakıyordu.

"Abi! Beni duymuyor musun ya?"

Oflyarak elindeki boya kalemini küçük sehpanın üzerine bıraktı. Ailesi köye gittikten bir kaç saat sonra abisi eve arkadaşlarını çağırmıştı. Üç dört kişi abisinin odasına geçerken eline verilen kalem ve boş bir defterle salonda kalakaldı. Hoş, gerçi o da abisinin arkadaşlarıyla oturmayı pek istemezdi.

Belinden düşmek üzere olan pijamasını hafif yukarı çekerek sakince ayağa kalktı. Odadan gelen çığlık sesleri istemsizce bedenini titretmişti.

"Yine mi korku filmi izliyorlar?"

Kendi kendine mırıldanarak kapalı kapının önüne geldi. Beyaz kapı odadaki çığlık seslerini biraz olsun dışarıya yansıtıyor, buda miniğin korkmasına sebep oluyordu. Yutkunarak gözlerini kapattı ve hafifçe kapıya tıklatı. Bir kaç saniye beklediğinde odadakilerden hiçbir geri dönüş alamamıştı.

"Sessizce girsem kızmazlar herhalde."

Eliyle kapı kolunu kavradığı gibi yavaşça aşağı indirmişti. Kapı küçük bir gıcırtı çıkarıp aralandığında kafasını uzatıp içeriye baktı. Abisi ve arkadaşları yere oturmuş, önlerine de bilgiseyarı acmışlardı. Kapıyı biraz daha ileri ettirmesiyle ona dönen birkaç bakış kalbini çarptırmıştı. Bu aileye evlat geldiğinden beri abisinin arkadaşlarından çekinir gerekmedikçe yanlarında bulunmazdı bile.

"Emir seninki geldi."

Arkadaşları sırıtarak abisine seslendiğinde geri dönmeyi dilemişti küçük oğlan. Abisinin vereceği tepkiden korkuyordu halince.

"Ş-şey mutfaktan ses geldi de o yüzden yanınıza geldim."

O anki panikle aklına bile gelmeyecek bir yalan uydurmuştu. Bütün alaylı bakışlar onun üzerindeyken gidip de onlara kafa tutacak cesareti yoktu.

"Emir koş bak mutfağa. Cici kardeşin korkmuş, panikleyip ağlamasın şimdi."

Abisinin arkadaşlarından kesinlikle nefret ediyordu. Her buraya geldiklerinde onunla dalga geçer, onu aşağılayıp dururlardı. Söylemek istediği çok şey vardı ama abisinin korkusuna ağzını bile açamıyordu. Gözlerinin hafiften dolduğunu hissetti küçük oğlan. Sinirlenmişti kendine. Onların karşısında ağlayıp küçük düşünülmek istemiyordu.

"Güldünüz eğlendiniz kapayın şimdi çenenizi. Kardeşim o benim, sizin dalga makineniz değil."

Abisi sinirle ayağa kalktığında gözleri ilk suspus olmuş arkadaşlarına oradan da küçük kardeşine kaydı.

"Gel Ege mutfağa gidelim biz seninle. Siz de ya kardeşime sataşmadan düzgünce oturursunuz ya da geldiğiniz gibi kapı dışarı olursunuz."

Hızlı adımlarla kapıya ilerleyip kardeşinin kolundan tuttu. Onunla böyle dalga geçmeleri aşırı sinirini bozuyor, artık buna sessiz kalmaya dayanamıyordu. Kardeşiyle beraber mutfağa geldiğinde kapıyı hafif aralık kalacak şekilde kapatarak kardeşini sandalyenin üzerine oturttu.

"Sen sıkma canını. Akacak bir göz yaşın bile değmez onlara."

Karşısında tir tir titreyen bedenle resmen içi gitmişti Emirin. Bu çocuğu böyle görmeye dayanamıyor aynı onun gibi kendisi de üzülüyordu.

"Sadece biraz sessiz olmalarını isteyecektim. Gerçekten sizi rahatsız etmek gibi bir amacım yoktu.

"Şşh tamam ağlama. Senin kötü bir amaçla yanımıza gelmediğini biliyorum. Hem istersen onları hemen evden gönderebilirim."

Küçük olan hızla ellerini salladı. Kendisi yüzünden abisinin arkadaşlarını evden kovmasını istemiyordu.

"H-hayır hiç gerek yok. Ben zaten annemlerin odasında yatıp uyurum şimdi. Benim yüzümden arkadaşlarını gönderme lütfen."

Onun bu paniklemiş hali abisini istemsizce gülümsetmişti.

"Merak etme Ege, zaten bende onlarla takılmayı pek sevmiyorum. Annemle aileleri arkadaş olduğu için bu hallerine katlanıyorum. Ben şimdi onları eve gönderirim sonra ikimiz beraber oyun oynarız olur mu?"

Kardeşinin gözünden akan yaşlar o cümleden sonra durmuştu sanki. Kafasını belli belirsiz onaylarcasına salladığında sandalyeden kalkıp abisine sarıldı.

"Söz ver o zaman. Arkadaşların gittiğinde birlikte oyun oynayacağız."

"Söz veriyorum. Arkadaşlarım gidince birlikte oyun oynayacağız Ege."

Wanna Play? (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin